30.01.2013 Views

DETOKSU - D-Life

DETOKSU - D-Life

DETOKSU - D-Life

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Kalın belin bedeli<br />

Türkiye’de her üç kişiden biri metabolik sendrom<br />

hastası. Kalp-damar hastalıkları ve diyabet oluşumunu<br />

hazırlayan şişmanlık, yüksek tansiyon ve gizli şeker gibi<br />

problemlerin birarada bulunduğu bu tablo ciddi<br />

tehlike teşkil ediyor. MESUDE ERŞAN<br />

Kuşkusuz modern hayat her şeyi çok<br />

kolaylaştırdı. Ancak bizi hareketsizliğe<br />

de mahkum etti. Konfora<br />

hazırlıksız yakalanan insan bedeni,<br />

yeni duruma uyum sağlayamadı. Hareketi<br />

azaldı. Aldığı enerjiyi harcayamayınca şişmanladı.<br />

Giderek daha sık ve daha genç yaşta<br />

diyabet ve hipertansiyon hastası olmaya<br />

başladı, kan yağları bozuldu, kalp-damar<br />

hastalıkları zirve yaptı. Türkiye de bu gelişmelerden<br />

muaf olamadı. Ülkemizde her<br />

3 kadından 2’si ve her 2 erkekten 1’i metabolik<br />

sendrom için yüksek risk göstergesi<br />

olan şişmanlık kriterlerine sahip. Kalpdamar<br />

hastalıklarıyla diyabete yakalanma<br />

riskini ciddi oranda artıran metabolik sendrom<br />

her 3 kişiden 1’ini etkisi altına aldı bile.<br />

En çok da masa başında çalışanlar ve kentte<br />

yaşayan kadınlar bu hastalıkla savaşmak<br />

zorunda kalıyor.<br />

Metabolik sendrom, kalp-damar hastalıkları<br />

ve diyabet oluşumunu hazırlayan<br />

şişmanlık, yağ/kolesterol metabolizması<br />

bozuklukları, yüksek tansiyon ve şeker metabolizması<br />

bozukluklarının (gizli şeker<br />

problemleri) birarada bulunduğu bir tablo<br />

olarak tanımlanıyor. Bu faktörlerin ortak<br />

noktası insülin direnci yoluyla oluşmaları.<br />

Tüm dünyada ve bizde metabolik sendrom<br />

görülme sıklığı hızla artıyor. Altta yatan neden<br />

ise bu sendromun en önemli kriteri olan<br />

ve çağımızın hastalığı olarak nitelendirilen<br />

obezite görülme oranının giderek artması.<br />

KADINLAR RİSK ALTINDA<br />

Endokrinoloji ve metabolizma uzmanı<br />

Doç. Dr. Rüştü Serter, metabolik sendrom<br />

tanısı konmuş olan hastalarda diğer insanlara<br />

göre kalp-damar hastalıklarının 2-3 kat,<br />

diyabetin ise 3-6 kat daha fazla görüldüğü<br />

uyarısında bulunuyor. “İşte bu yüzden metabolik<br />

sendromun önlenmesi ya da erken<br />

dönemde tedavi edilmesi yaşamsal önem<br />

taşıyor” uyarısını yapıyor.<br />

Her 3 kadından 2’si bu hastalıkla savaşıyor.<br />

Modern yaşam tarzı, gelişen teknoloji<br />

ve buna bağlı değişen alışkanlıklar ile hareketsiz<br />

yaşam sendromun en önemli nedenleri<br />

arasında. Bir diğer önemli nedense<br />

sağlıksız, yağdan ve kaloriden zengin hazır<br />

besinlerle beslenmedeki artış.<br />

Metabolik sendromla ilgili Türkiye’de<br />

yapılmış en büyük araştırma olan<br />

METSAR’a (Metabolik Sendrom Sıklığı<br />

Araştırması) göre 20 yaş üzeri erişkinlerde<br />

metabolik sendrom sıklığı erkeklerde<br />

yüzde 29 iken bu oran kadınlarda yüzde<br />

41’e yükseliyor. Doç. Dr. Serter, bu artışı<br />

kadınlarda metabolizmanın daha yavaş<br />

çalışmasının sonucu obeziteye daha yatkın<br />

olmalarına bağlıyor. Ülkemizde kadınların<br />

çalışma hayatına katılımının düşük olması,<br />

Kolay test<br />

Metabolik sendrom tanısı için üç kriter yeterli. Aşağıda yer alan ölçümlerden üçünün yüksek<br />

olması halinde metabolik sendromlusunuz demektir.<br />

Abdominal obezitenin belirleyicisi olan bel çevresinin geniş olması Kan basıncının yüksek<br />

olması Kan yağlarından trigliseridin yüksek olması Faydalı yağ grubu HDL kolesterolün<br />

düşük olması Kan şekerinin yüksek olması<br />

teknoloji alanındaki gelişmelerin yaşamı<br />

kolaylaştırması ve sportif aktivitelere zaman<br />

ayırmama gibi nedenlerle özellikle<br />

kentte yaşayan kadınlarda metabolik sendrom<br />

daha sık görülüyor.<br />

Metabolik sendromun kadınlarda daha<br />

fazla görülmesinde metabolizmalarının<br />

daha yavaş çalışmasının sonucu obeziteye<br />

daha yatkın olmalarının rolü önemli. Erkeklerde<br />

normalde daha fazla kas kütlesi,<br />

buna bağlı olarak daha hızlı çalışan bir metabolizma<br />

ve daha düşük vücut yağ oranı<br />

var. Yine menopozla birlikte kadınlarda vücutta<br />

yağ dağılımının değişimi metabolik<br />

sendrom için bir yatkınlık sağlıyor.<br />

ABDOMİNAL OBEZİTE<br />

Metabolik sendrom daha önceleri geç dönem<br />

erişkin hastalığı iken obezitenin çocukluk<br />

çağında da yaygınlaşmasıyla beraber<br />

giderek daha erken görülmeye başlandı.<br />

Bugün 9-14 yaş döneminde obez çocukların<br />

önemli bir kısmında insülin direnci ve metabolik<br />

sendrom kriterleri tespit edilebiliyor.<br />

Genelde dünyada metabolik sendrom<br />

sıklığı erişkinlerde ortalama yüzde 22 olarak<br />

bildiriliyor. Sıklık yaşla artıyor, 20-29<br />

yaş grubunda oran yüzde 6,7 iken, 60-69 yaş<br />

grubunda yüzde 43,5 düzeyine çıkıyor.<br />

Metabolik sendromda bel çevresi genişliği<br />

(abdominal obezite-karın bölgesinde<br />

şişmanlık) en önemli risk faktörü. Diğer<br />

risk faktörleri olmadan abdominal obezite<br />

tek başına bile önemli bir etken. Yapılan çalışmalar<br />

kalp-damar hastalıkları ile ilişkili<br />

olan abdominal obezitenin en önemli belirleyicisinin<br />

bel çevresi ölçümü olduğunu<br />

gösteriyor. Bunun sebebi insülin direncinin<br />

özellikle karın bölgesinde yerleşen yağlarla<br />

artması. İnsülin direnci en kolay bel çevresi<br />

ölçümüyle belirleniyor. Bel çevresinin erkeklerde<br />

102, kadınlarda ise 88 cm üzerinde<br />

olması riskin arttığını gösteriyor. Araştırmalar<br />

daha düşük bel çevresi kalınlıklarında<br />

bile riskin arttığını gösteriyor. Dolayısıyla<br />

bu rakamlar daha da aşağı çekilerek<br />

bel çevresinin erkeklerde 94, kadınlarda<br />

80 olması isteniyor.<br />

MART-NİSAN 2012 D-LIFE | 13

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!