12.04.2017 Views

Sigara Bırakma Tanı ve Tedavi Uzlaşı Raporu (2014)

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Türk Toraks Derneği - Tütün Kontrolü Çalışma Grubu <strong>2014</strong><br />

20<br />

kanalları açılmakta <strong>ve</strong> nöron uyarılmaktadır. Nikotin,<br />

nikotinik asetilkolin reseptörlerini önce uyarmakta<br />

sonra ise geçici olarak duyarsızlaştırmaktadır.<br />

Tekrarlayan nikotin maruziyeti bu nedenle nikotinik<br />

reseptörlerin sayısında artışa neden olmaktadır<br />

(9,13, 14).<br />

Negatif Pekiştirici Etkinin Nörobiyolojisi<br />

En azından bir kaç haftadan beri her gün sigara<br />

kullanan birinde, nikotinin kesilmesini takip eden 24<br />

saat içerisinde aşağıdaki belirtilerin en az dördünün<br />

ortaya çıkması durumu Nikotin Yoksunluğu<br />

Sendromu olarak tanımlanmaktadır (2):<br />

• Şiddetli Nikotin Alma Arzusu<br />

• Çabuk Sinirlenme <strong>ve</strong> Huzursuzluk<br />

• Sıkıntı Hissi (Anksiyete)<br />

• Dikkatin Belirli Bir Konuya / Uğraşa<br />

Yoğunlaştırılmasında Zorluk<br />

• Hareketsiz Duramama (Restlessnes)<br />

• İştahta Artma <strong>ve</strong> Kilo Alma<br />

• Kalp Atım Hızında Azalma<br />

<strong>Sigara</strong> içilmeye başlandığında sigara miktarı belirli<br />

bir düzeye varıncaya kadar arttırılır. Çünkü beklenen<br />

etkiyi <strong>ve</strong> hazzı sağlayabilmek için giderek daha<br />

fazla sigaranın alınmasına ihtiyaç duyulmaktadır.<br />

Gelişen bu nikotin toleransı, nikotinin etkilerine<br />

devamlı maruz kalan sinir hücrelerinde oluşan<br />

yapısal değişikliklerle açıklanmaktadır. Nikotinik<br />

asetilkolin reseptörlerinde sayısal artış (upregulation)<br />

bu değişikliklerdendir. Nikotinik<br />

asetilkolin reseptörlerindeki sayısal artış, nikotinin<br />

bu reseptörleri önce akti<strong>ve</strong> etmesi fakat daha<br />

sonra desensitize etmesiyle açıklanmaktadır. Gece<br />

uzunca bir süre nikotine maruz kalmayan birey<br />

sabah uyandığında düşük bir kan nikotin düzeyine<br />

sahiptir. Buna bağlı olarak bir çekilme sendromu<br />

oluşurken nikotinik reseptörler de uyarıya cevap<br />

<strong>ve</strong>recek duruma dönmüştür. Bu nedenle günün ilk<br />

sigarası oluşturduğu etkiler nedeniyle günün izleyen<br />

saatlerinde içilen sigaralardan farklıdır.<br />

Toleransın aşırı oluşması <strong>ve</strong> yoksunluk belirtilerinin<br />

görülmesi, nikotin bağımlılığının fiziki bağımlılığı<br />

da içerecek boyuta yükseldiğini gösterir. Bu durum<br />

aynı zamanda nikotinden etkilenen sistemlerde<br />

nikotinin devamlı varlığına dayalı yeni bir dengenin<br />

oluştuğunun ifadesi olarak kabul edilmektedir.<br />

Nikotinin kesilmesiyle birlikte bu denge bozulmakta<br />

<strong>ve</strong> çekilme belirtileri ortaya çıkmaktadır. Nikotin<br />

çekilmesi içindeyken içilen sigaranın hem sıkıntıdan<br />

kurtarıcı hem de keyif <strong>ve</strong>rici özelliği vardır.<br />

Dolayısıyla hem negatif pekiştirici hem de pozitif<br />

pekiştirici olarak işlev görür. Böylece kompulsif<br />

sigara kullanımının oluşumu, negatif pekiştirici etki<br />

ögesini de içerir (1, 6, 10, 13, 15).<br />

Nikotin çekilmesinde nucleus accumbens<br />

<strong>ve</strong> amigdalin merkez çekirdeğinde dopamin<br />

düzeyi azalmıştır. Yoksunluk belirtilerinin süresi,<br />

belirtiden belirtiye değişmektedir. En şiddetli<br />

yoksunluk tabloları 3-4 haftada sona ermektedir.<br />

Öte yandan yoksunluk belirtilerinin şiddetinin,<br />

sigaranın kesilmesi öncesinde günde içilen sigara<br />

miktarıyla ilişkili olduğu bildirilmiştir. <strong>Sigara</strong> içme<br />

arzusunun ilk 24 saatte en üst düzeye çıktığı <strong>ve</strong><br />

sonra azalmaya başladığı, kalp atım sayısında ilk<br />

gün dakikada beş atımlık bir düşüş olduğu, bunun<br />

altıncı günden itibaren başlangıç değere doğru<br />

yükselmeye başladığı, bilişsel icra yeteneğinin ilk<br />

bir kaç günde en çok etkilendiği, izleyen günlerde<br />

düzelmeye başladığı onuncu güne ulaşıldığında<br />

ise tam olmayacak şekilde düzeldiği gözlenmiştir.<br />

Bu gözlemler, bir yandan yoksunluk belirtilerinin<br />

seyrini tanımlarken, diğer yandan yeterli nikotin<br />

alımıyla sigara içme arzusu dışındaki yoksunluk<br />

belirtilerinin önlenebildiğini göstermektedir. Bu<br />

çerçe<strong>ve</strong>de bırakanlarda uzun süre gözlenen sigara<br />

içme arzularının koşullanmalara bağlı olduğu<br />

düşünülmektedir (1, 6, 10, 13).<br />

Çekilme tablosu, maddenin ani olarak çekilmesine<br />

vücudun doğal tepkisidir. Bu tepki, sigaranın<br />

kesilmesine eşlik eden çevresel uyaranlara<br />

şartlanabilir. Bunun sonucu olarak çekilme belirtileri,<br />

akut çekilme dönemi sonrasında akut çekilmeye<br />

eşlik eden çevresel uyaranlara koşullu tepki olarak<br />

ortaya çıkabilir. Akut çekilme dönemi sonrasında<br />

çekilme belirtilerinin daha hafif düzeyde sürmesi<br />

<strong>ve</strong> kendini koşullu tepki olarak zaman zaman<br />

daha belirgin olarak hissettirmesi uzamış çekilme<br />

(protracted withdrawal) olarak tanımlanmaktadır (3).<br />

Koşullu çekilme tepkisi, içme isteğine <strong>ve</strong> dürtüsüne,<br />

içme doğrultusunda hareketlenmeye, içme isteği<br />

savuşturulamazsa içmeye neden olmaktadır.<br />

<strong>Sigara</strong>yı bırakanlarda, içme döneminde oluşan<br />

nöroadaptasyona bağlı olarak pozitif pekiştirici<br />

etkiye karşı ileri düzeyde bir hassasiyetin oluştuğu<br />

<strong>ve</strong> içilen bir sigaranın güçlü pozitif pekiştirici etki<br />

nedeniyle bağımlılığının nüks etmesine (relapsa) yol<br />

açabileceği öne sürülmektedir (5). Uzamış çekilme<br />

döneminde çevresel uyaranların tetikliyeceği<br />

koşullu çekilme tepkilerinden birisinde içme<br />

isteğinin savuşturulamaması bir sigara yakılmasıyla<br />

<strong>ve</strong> içilmesiyle sonlanabilir. Pozitif pekiştirici etki<br />

konusunda var olan ileri düzeydeki duyarlığın<br />

varlığı nedeniyle bu durumlar kişinin yeniden sigara<br />

içmeye başlamasıyla (relapsla) sonlanabilir.<br />

Beyin ödüllendirme sistemi içinde etkin<br />

nörotransmitterler olan dopamin, noradrenalin<br />

<strong>ve</strong> serotoninin madde bağımlılığının gerek<br />

oluşumunda gerekse sürdürülmesinde önemli<br />

role sahip nörotransmitter sistemlerdir. GABA

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!