19.02.2013 Views

Ödenmiş Bedeller Unutulmasın Mehmet Akif İnan ... - Eğitim Bir Sen

Ödenmiş Bedeller Unutulmasın Mehmet Akif İnan ... - Eğitim Bir Sen

Ödenmiş Bedeller Unutulmasın Mehmet Akif İnan ... - Eğitim Bir Sen

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

EĞİTİM-BİR-SEN<br />

Karanlık Dönemler ve <strong>Ödenmiş</strong> <strong>Bedeller</strong><br />

Benden iki yaş küçük olan kardeşim İbo’yla sanki<br />

mesaimiz başlamışçasına oyuncaklarımızı tenekenin<br />

içinden döker oyuncaklarla oynamaya başlarız evin<br />

avlusunda. O zaman şimdiki gibi sepetlere oyuncaklarımızı<br />

doldurma imkânımız yoktu. Babam traktörün<br />

yağını tedarik ettikten sonra boşalan motor yağının<br />

tenekelerini temizler kuruturduk. Tenekeleri çok farklı<br />

amaçlarda kullanıyorduk. Hatta kuyudan içme suyumuzu<br />

tenekenin ucuna bağladığımız iple çekerdik.<br />

Oyuncaklarımız ya tahtadandı ya da bizim kendi becerimizle<br />

çamurdan yaptığımız oyuncaklardı. Babam hiç<br />

şehirden veya oyuncakçıdan oyuncak almamıştı bize.<br />

Bilemiyorum nedendir ama sanki yoksulluğun oyuncak<br />

almasına müsaade etmediğini diye tahmin ediyorum.<br />

Gerçi bize belli etmezdi lakin anlıyorduk yüz ifadesinden<br />

ne manalar taşıdığını. Ayakkabımız eskidiğinde<br />

uyarı mahiyetindeki “ne çabuk eskittiniz?” sözünü<br />

söylerken bile bizi incitmemeye çalışırdı. Giydiğimiz<br />

şalvarların mutlaka bir iki yerinde yama olurdu. <strong>Bir</strong>az<br />

da tasarruf edelim, derdi. Nerden bilirdim ki yokluğun<br />

bu kadar acımasız olduğunu o yaşta. <strong>Bir</strong> defasında, babamı<br />

kendi tarlalarında çalıştıran köyün zengini olan<br />

Yahya Ağa bize küçük bir oyuncak tank getirmişti. Pille<br />

çalışıyordu. O zamanki şartlara göre çok pahalıydı.<br />

Babamı çok sevdiğinden hediye olarak getirmiş bize.<br />

Ertesi gün annem de bozulmasın diye hemen kendi çeyiz<br />

sandığının en alt kısmına koymuş, orda saklamıştı<br />

onu, gözü gibi bakıyordu ona. Oynamak istediğimizde<br />

tankı vermezdi bize. Bazen dakikalarca ağlardık bunun<br />

için. Sonra acırdı bize, öyle çıkarırdı oyuncağı. Bazen de<br />

birkaç dakikalığına çıkarıp kendi gözetiminde oynamamızı<br />

isterdi. Oyun bittikten sonra oyuncağı siler tekrar<br />

çeyiz sandığına koyardı.<br />

Yine bir akşam vakti… Günün sonunda ailenin tüm<br />

fertleri eve toplandı. Koyunları ahıra aldıktan sonra<br />

198

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!