19.02.2013 Views

Ödenmiş Bedeller Unutulmasın Mehmet Akif İnan ... - Eğitim Bir Sen

Ödenmiş Bedeller Unutulmasın Mehmet Akif İnan ... - Eğitim Bir Sen

Ödenmiş Bedeller Unutulmasın Mehmet Akif İnan ... - Eğitim Bir Sen

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

<strong>Ödenmiş</strong> <strong>Bedeller</strong> <strong>Unutulmasın</strong><br />

<strong>Mehmet</strong> <strong>Akif</strong> <strong>İnan</strong> Hatıra Yarışması<br />

çevrelenmiş, etrafında çevik kuvvet ekiplerinin duvarlar<br />

ördüğü, havaya kalkmış copların ve sıkılmaya hazır<br />

biber gazlarının alesta beklediği bu kapıdan içeri<br />

girmeli ve okulunu bitirmeliydi. Ağlıyordu, almıyorlar<br />

diyordu, içeri almıyorlar. Onun gözyaşları benim içime<br />

dökülüyordu ama hiçbir şey yapamıyordum, yapmıyordum.<br />

Ben devlet memuruydum, bu devletin bir memuruydum<br />

ne yapabilirdim ki?<br />

İlkokul üçüncü sınıftan beri annesine özenerek örttüğü<br />

örtüsünü hiç çıkarmamıştı. Bugüne kadar kimse<br />

ona başını örtmesini söylememişti ki şimdi kim hangi<br />

hakla bu örtüyü çıkarmasını istiyordu? Ne uğruna?<br />

Okulu bitirmesi, bir meslek sahibi olması isteniyordu<br />

ve bekleniyordu kendisinden. “Vatanına ve milletine<br />

faydalı yurttaşlar” sırasına girmeliydi. Örtüsü mü?<br />

Efendim zaten bu örtü, itikadı falan belirleyen bir şey<br />

de değildi. Bu olayı bu kadar abartmanın, ajite etmenin<br />

de bir anlamı yoktu. Her yerin kuralları vardı ve bu<br />

kurallara uymak gerekirdi.<br />

Telefonu kapatmamla yaşadığım çelişki daha da şiddetlenmişti.<br />

İçim içimi yiyordu. Memur olmakla bedel<br />

ödemek arasında yaşadığım med- cezir, içimle dışım<br />

arasındaki mesafeyi kutuplar kadar birbirinden uzaklaştırıyordu.<br />

Onun bedel ödemeye hazır olduğunu biliyordum.<br />

Ne yapayım demişti en son, sence ne yapayım?<br />

Bu sorunun kendi sınavının değil de benim sınavımın<br />

en zor sorularından biri olduğunun farkındaydım. Ne<br />

yapması gerektiğini bana sormasına gerek bırakmayacak<br />

kadar farkında olduğunu da biliyordum. Niye bana<br />

soruyordu? “Ne yapayım?”<br />

Allah’ım bu ne kadar zor bir soruydu. <strong>Sen</strong> bilirsin diyebildim.<br />

Yine kısık ve güçsüz bir sesle. <strong>Sen</strong> bilirsin…<br />

Bu kadar basit yani: <strong>Sen</strong> bilirsin. Bu “sen bilirsin” in<br />

onda oluşturacağı yıkımı hesaplamadan söylenivermiş<br />

bir çift söz. Memur sözü, devletin patronajlığında söy-<br />

431

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!