19.02.2013 Views

Ödenmiş Bedeller Unutulmasın Mehmet Akif İnan ... - Eğitim Bir Sen

Ödenmiş Bedeller Unutulmasın Mehmet Akif İnan ... - Eğitim Bir Sen

Ödenmiş Bedeller Unutulmasın Mehmet Akif İnan ... - Eğitim Bir Sen

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

<strong>Ödenmiş</strong> <strong>Bedeller</strong> <strong>Unutulmasın</strong><br />

<strong>Mehmet</strong> <strong>Akif</strong> <strong>İnan</strong> Hatıra Yarışması<br />

Müdür yardımcısı Ahmet ile Müdür istenen dosyaları<br />

koşa koşa bulup getirmeye çalışıyorlardı. Bazen dosyalar<br />

karışıyor, bazen gecikiyordu. Müfettişler istedikleri<br />

her şeyi hızlı bir şekilde gelmesini istiyorlardı:<br />

―Kuruluş dosyasını getirdin mi? Bu nasıl dosya be!<br />

Sayın başmüfettişim gözlerim yoruldu. Mühür beratınız<br />

yok mu? Olmaz efendim! Hiç olur mu böyle şey! Git<br />

ara bul getir! Ben anlamam! Nöbet defterini, veli ziyareti<br />

defterini, okul-aile birliği geçici üye kayıt defterini,<br />

sınıf veli toplantı tutanaklarını acele istiyorum! Müdür<br />

çok yavaşsınız. Biz sizin yaşınızdayken ooo zıpkın gibiydik,<br />

neydi o günler! Dâhili zimmet defteri, harici zimmet<br />

defteri, giden evrak, gelen evrak, mali bilânçolar.<br />

Müdür, nerede tören dosyanız, geçen yıl Cumhuriyet<br />

Bayramı kutlama etkinliklerinizi ayrıca istiyorum. Öğrenci<br />

servis şoförlerinizin belgeleri, öğretmen el programları,<br />

ders dağılım çizelgesi hemen gelsin!<br />

Genç müdürle yardımcısı terden su olmuşlardı. Açık<br />

vermemeye çalışıyorlar ancak yağmur gibi yağan emirler<br />

karşısında hepsine yetişemiyorlar bu arada müfettişler<br />

de kızıyorlardı. “―Bu nasıl teftiş kardeşim!” demek<br />

akıllarına gelmiyordu. Büyüklere isyan edilmezdi.<br />

Görevleri kurumlarını korumak değil miydi zaten? Onlar<br />

evrakları getirdikçe müfettişler önlerindeki kitapçıktan<br />

ha bire bir şeyler okuyup istiyorlardı.<br />

Öğle oldu. Müdür, yemek teklif etti. Biz yemekhaneye<br />

gidemeyiz, buraya servis açtırın, dediler. Hâlbuki<br />

müdür onları yemekhaneye götürmek, biraz zaman<br />

kazanmak istemişti. Beş dakikalık bir ferahlamaya ihtiyaçları<br />

vardı. Zaman bir türlü geçmiyordu. “Musibet<br />

zamanı uzundur.” diye bir söz duymuştu, acaba doğru<br />

muydu? Yarım saatlik yemek faslından sonra istekler<br />

yine aynı süratle başlamıştı.<br />

―Müdür, bana çabuk deney raporlarını getir.<br />

229

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!