19.02.2013 Views

Ödenmiş Bedeller Unutulmasın Mehmet Akif İnan ... - Eğitim Bir Sen

Ödenmiş Bedeller Unutulmasın Mehmet Akif İnan ... - Eğitim Bir Sen

Ödenmiş Bedeller Unutulmasın Mehmet Akif İnan ... - Eğitim Bir Sen

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

<strong>Ödenmiş</strong> <strong>Bedeller</strong> <strong>Unutulmasın</strong><br />

<strong>Mehmet</strong> <strong>Akif</strong> <strong>İnan</strong> Hatıra Yarışması<br />

nüş bu kez daha bir heyecan doluydu. Kar hızını artırmış,<br />

on beş dakikalık mesafede olan evine gidişine engel<br />

olacak yoğunluğa ulaşmıştı. Kantine inip kendisine bir<br />

çay ve bir Alman çöreği aldı. Pencere kenarındaki boş<br />

bir masaya oturup çöreğini yemeye başladı. <strong>Bir</strong> yandan<br />

dışarıda yağan karları izliyor, diğer yandan da aldığı<br />

çay yudumlarıyla içini ısıtıyordu.<br />

Son yıllarda İstanbul’da moda olan simit saraylarını<br />

hatırladı. Lise son sınıfa gidiyordu. Yine böyle bir kış<br />

günüydü. Şiddetli kar yağışlarının ulaşımı zorlaştırdığı<br />

günlerdi. Okul çıkışı bir arkadaşıyla yürümeye karar<br />

vermişlerdi. Altunizade’de bir simit sarayında çıtır<br />

simitlerini afiyetle yemiş ve sıcak çaylarını yudumlamışlardı.<br />

Sonra da Salacak istikametine yönelip evlerinin<br />

yolunu tutmuşlardı. İstanbul’un kışları da zaman<br />

zaman Viyana’yı aratmıyordu. Salacak’taki mütevazı<br />

evlerinden boğaz tüm ihtişamı ile görünüyordu. Kız<br />

Kulesi beyaz bir örtüyü başına çekmiş, boğazın sert ve<br />

soğuk dalgaları arasından tüm İstanbul’u selamlıyordu.<br />

Boğazın diğer tarafındaki Sultan Ahmet, Ayasofya<br />

ve Süleymaniye’nin muhteşem minareleri şehadet parmakları<br />

gibi göğe uzanmıştı. Galata Kulesi de Kız Kulesine<br />

kavuşmak istercesine iri cüssesini kar taneleri<br />

arasından gösteriyordu.<br />

<strong>Bir</strong> gün kalmıştı, sadece bir gün…<br />

Yarını iple çekiyordu buralara kavuşabilmek için.<br />

Çöreğini bitirmiş, bir çay daha almıştı. Dışarıda<br />

kar hızını azaltmış, rüzgâr ıslığını kesmişti. Kaşla göz<br />

arasında çayını içip hava kararmadan yola koyuldu.<br />

Fakülte binasının kapısını açar açmaz soğuk hava yüzünü<br />

yalamakta gecikmedi. Karlar az önceki etkisini<br />

kaybetmiş, kuş tüyü yastıktan boşalan beyaz tüyler<br />

gibi nazlı nazlı uçuşuyordu. Üzerindeki siyah mantosu,<br />

annesinin ördüğü mor atkısı ve başındaki leylak çiçek-<br />

85

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!