19.02.2013 Views

Ödenmiş Bedeller Unutulmasın Mehmet Akif İnan ... - Eğitim Bir Sen

Ödenmiş Bedeller Unutulmasın Mehmet Akif İnan ... - Eğitim Bir Sen

Ödenmiş Bedeller Unutulmasın Mehmet Akif İnan ... - Eğitim Bir Sen

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

EĞİTİM-BİR-SEN<br />

Karanlık Dönemler ve <strong>Ödenmiş</strong> <strong>Bedeller</strong><br />

sarı fırça bıyıkları ve Hitler’i aratmayan tok sesiyle<br />

sert mizaçlı bir adamdı. Türklerle yıldızı asla barışmayan<br />

bu profesörün kendisini çekmek istediği yöne<br />

gitmemek için araştırmasını farklı bir düzlemde incelemeye<br />

karar vermişti. Yaptığı araştırmalar sonucu,<br />

avcılık ve toplayıcılıkla yaşamlarını sürdüren ilkel toplumların<br />

kan, bebek ve cenazelere dokunmayı tabu kabul<br />

ettikleri sonucuna ulaşmış ve konuyu bu merkezde<br />

irdelemeye karar vermişti. Bu ilkel tabuların çağdaş<br />

uzantılarına da değinecekti kuşkusuz, ama kendisinin<br />

de mağduru olduğu bu iç sorunu, yabancı insanlarla<br />

paylaşmak niyetinde değildi. Bunu hayal etmek bile<br />

zoruna gidiyordu.<br />

Kampus girişinde Antropoloji doçenti Grossman’a<br />

“Günaydın, Herr Grossman!” dedi. Grossman kapının<br />

kenarına geçerek kibar bir reveransla “Günaydın Zehra!”<br />

dedi ve geçiş önceliğini kendisine verdi. Sonra da<br />

acelesi varmışçasına hızlı adımlarla Zehra’yı geçerek<br />

uzaklaştı. Aynı manzaranın kendi ülkesinde de egemen<br />

olmasını temenni ederken ağzından istem dışı iki<br />

sözcük dökülüvermişti Zehra’nın:<br />

80<br />

—Kamusal alan…<br />

Geniş koridorlarda bu iki sözcük, yankılanan ayak<br />

sesleri arasından kendine bir yol bularak dağılıp gitmişti.<br />

Belli belirsiz bir şeyler işiten Grossman arkasına<br />

dönerken:<br />

—<strong>Bir</strong> şey mi dediniz Fräulein, diye seslendi.<br />

—Hayır, özür dilerim bir şey yok…<br />

Tüm duygulularından sıyrılmak zorundaydı, derse<br />

yirmi dakika kalmıştı ve kendisini toparlamalıydı.<br />

Kantine doğru yöneldi. Kantinde, insanı sakinleştiren<br />

bir klasik müzik, Mozart’ın senfonilerinden biri çalıyordu.<br />

Viyana’nın yetiştirdiği büyük besteciler Mozart,

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!