19.02.2013 Views

Ödenmiş Bedeller Unutulmasın Mehmet Akif İnan ... - Eğitim Bir Sen

Ödenmiş Bedeller Unutulmasın Mehmet Akif İnan ... - Eğitim Bir Sen

Ödenmiş Bedeller Unutulmasın Mehmet Akif İnan ... - Eğitim Bir Sen

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

EĞİTİM-BİR-SEN<br />

Karanlık Dönemler ve <strong>Ödenmiş</strong> <strong>Bedeller</strong><br />

tün bu olumsuzluklar Mustafa’yı daha da hırslandırdı,<br />

idealleri arttıkça arttı, kendini eğitim aşkına adayacaktı.<br />

O bir cehalet avcısı olacaktı.<br />

Öğretmen olmuştu Mustafa ilk görev yeri olarak da<br />

doğduğu köyü istemişti, cehaleti bitirmeye oradan başlayacaktı.<br />

Hayatın acı gerçeklerine inat yaşadı Mustafa.<br />

Hatice anasının ölümünden dört sene geçmesine<br />

rağmen, yılmadı. Çok üzülmüştü Hatice anası öldüğünde.<br />

Gülfidanları dikti Hatice’nin mezarına. Güller açtığı<br />

vakit gidip onları koklardı, Hatice anasının kokusu<br />

gelirdi burnuna. Ana kokusu deyince Mustafa gülden<br />

başka koku bilmezdi, onu bebekliğinden beri avutan<br />

koku olmuştu gül kokusu.<br />

Mustafa öğretmen oluşunun ilk günün verdiği heyecanla<br />

unutmuştu gül kokusunu sürmeyi. İçinde ki<br />

tüm sıkıntı bundandı. Geri dönmeyi göze alamadı, ilk<br />

günden dersine geç kalmak istemedi. <strong>Bir</strong> an önce okula<br />

varıp öğrencileriyle tanışmak, bir yerlerden başlamak<br />

istiyordu.<br />

Mustafa’nın doğduğu köydü burası, doğduğu ve acılarının<br />

başladığı köy. Epey zaman geçmişti köyü görmeyeli.<br />

Katliamdan sonra insanlar hayatlarına yeniden<br />

başladılar bu köyde. Yıkılan ve yakılan evlerin yerine<br />

daha güzelleri yapıldı. Küçük de olsa köye bir okul<br />

geldi. İnsanlar tekrar doğdukları köylerine yerleştiler<br />

çünkü bu topraklar o insanların doğduğu yerlerdi. Kederlerine,<br />

acılarına, mutluluklarına o topraklar şahit<br />

olmuştu tıpkı Mustafa’nınkilere olduğu gibi. Küçük bir<br />

yamacın eteğine kurulmuştu. Evler genellikle tek katlıydı.<br />

İnsanlar ihtiyaçlarını hayvanlardan sağlıyordu,<br />

hayvanları onların ekmeğiydi kundakta ki Ahmet’in<br />

sütü, Elif’in kahvaltısında yediği yumurtası, Ali dayının<br />

balıydı. Her evin bir sarıkızı, bir de çilli horozu vardı.<br />

En fakirinin bile, gönül zenginliği paha biçilemezdi.<br />

Karlar kalkıp ilkbahar geldikten sonra çiçeklere konan<br />

388

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!