19.02.2013 Views

Ödenmiş Bedeller Unutulmasın Mehmet Akif İnan ... - Eğitim Bir Sen

Ödenmiş Bedeller Unutulmasın Mehmet Akif İnan ... - Eğitim Bir Sen

Ödenmiş Bedeller Unutulmasın Mehmet Akif İnan ... - Eğitim Bir Sen

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

<strong>Ödenmiş</strong> <strong>Bedeller</strong> <strong>Unutulmasın</strong><br />

<strong>Mehmet</strong> <strong>Akif</strong> <strong>İnan</strong> Hatıra Yarışması<br />

Trabzon Bahçecik, Sülüklü ve Boztepe Mezarlığında<br />

yer kalmamıştı. Ağıtlar, feryatlar, “gargışlar” birbiri<br />

ardına dökülüyordu lacivert gökyüzünden. Kahrolsun<br />

yazıları yazılıyordu evlerimizin duvarlarına. <strong>Bir</strong> sabah<br />

uyandığımızda o yazılan yazılar siliniyor, akşamın karanlığında<br />

bir başka fırça ve bir başka renkle yine bir<br />

başka “Kahrolsun!” yazısı yerini alıyordu. Bu böyle devam<br />

ededursun biz “karne ile” Çolağın Fırını’nda<br />

ekmek nöbeti bekliyorduk. Upuzun yağ, gaz, şeker,<br />

çay ve sigara kuyrukları bitmek bilmiyordu. Tüp karaborsa,<br />

sigara karaborsa, yağ yok, un yok, tuz yok, gaz<br />

yok, tüp yok. Bu kadar yokluğun gölgesinde var<br />

olan sadece ölümler ve ardında bıraktığı hüzünlü<br />

gözyaşları… Niçin ölüyorlardı? Kimler öldürüyordu?<br />

Soran yok, gören yok, bilen yok! Siyah beyaz televizyonlarda<br />

hep acı, hep ölüm, hep yokluk haberleri<br />

dönüp duruyordu.<br />

O yetmişli yılların sonlarında hatırımda kalan en<br />

güzel fotoğraf Trabzonspor’un anlı ve şanlı başarıları<br />

idi. Ayakkabı boyattığım kahvelerde boy boy Trabzonspor<br />

posterleri duvarları süslüyordu. Hüseyin Avni Aker<br />

Stadında bir yandan simit, su ve sakız satarken diğer<br />

yandan o muhteşem kadronun muhteşem zaferlerine<br />

tanıklık ediyordum. Şenol Güneş’i, Ali Kemal’i, Dozer<br />

Cemil’i, Deli Bekir’i izlemek apayrı bir zevk, apayrı bir<br />

heyecandı bizim için.<br />

Ardından o sihirli rüyadan uyanıyor ve yine ölümlerin,<br />

yokluğun, sefaletin kol gezindiği Trabzon sokaklarında<br />

kardeş kavgalarına şahit oluyordum. Hemen<br />

her sabah camiden bir sala veriliyor, hemen her<br />

sokaktan bir feryat ile bir cenaze konvoyu çıkıyordu.<br />

Ellerinde pankartlarla bir sokaktan diğerine kahrolsun<br />

naraları ile giren kalabalıklara ara sokaklardan<br />

taşlar atılıyor, kurşun sıkılıyordu. Kurşunu atan ile<br />

yiyen maalesef kardeşti, akrabaydı, arkadaştı. Trab-<br />

33

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!