You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
32<br />
Gâvur Êlo<br />
<br />
miydi. Zaten dikkat çeken, en Müslüman olmayanın bazen<br />
imtihan ettiği biriydi. Sonra bu delikanlı bir zaman kendisine<br />
Türkler Ermeniler’i sevmez, ellerinden gelse tekini<br />
bırakmaz, demişti. Zamanında kestikleri Ermeniler’in<br />
kanları dereleri taşırırmış. Şimdi de sıra Kürtler’deymiş.<br />
Elini tabakasına attı, açtı, tütünü kalmamıştı. Usulca<br />
yandaki Beyler‘in dükkânına doğru yöneldi. Kafasından<br />
belki bir gün sorarım diye geçirdiyse de o düşünceyi hemen<br />
kovdu.<br />
Köylü dinden biraz sapanı, „Êlo’ya kurban olun. O kadar<br />
bile olamıyorsunuz“, diye azarlardı. Köy, irili-ufaklı en az<br />
on aşiretten meydana gelmiş dört yüz haneye sahipti. Yine<br />
bu gençlerin anlattığına göre, bunca nüfusa sahip bir yerleşim<br />
yeri köy değil kasaba olmalıydı. Olmamasının nedenini<br />
de devletin belediye, sağlık işleri ve benzeri gibi hizmetlerden<br />
kaçtığı, Kürtleri sevmediği şeklinde açıklıyorlardı.<br />
Birbirini sevmeyen bunca Kürt aşiretinin mahsustan bu<br />
köye yerleştirildiği de anlatılanlar arasındaydı. Êlo, devlet<br />
Kürtleri sevmiyor, Ermenileri sevmiyor peki kimi seviyor<br />
diye düşünmüştü anlatılanları dinlerken. İşte böylesine<br />
büyük bir köyde Êlo’nun dindarlığından söz etmeyen kalmadı.<br />
Dindarlığına karşın, dinlemeyi öğrenmiş, konuşmayı<br />
pek sevmese de bazı sohbetlerindeki dikkatli köylü-bilge<br />
sözleri gençlerin sempatisini de topluyordu. Gençler onunla<br />
sohbet etmekten hoşlanıyordu. Hattâ bir gün biri „Allah<br />
yok, olsaydı bunca zulüm olur muydu. Bak Kürtler’in hâline“<br />
demiş de Êlo onu hep gülen gözlerle dinlemişti. Ama<br />
hiç ses çıkarmamıştı.<br />
Êlo yaşamı boyunca kendi adına tek bir günah işlememişti.<br />
Cümle köy aynı kanıdaydı. Kimse aksini söyleyemezdi.<br />
Bir tek Edê Barê ile bir sırları vardı. Yemin etmiş-