You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
Gâvur Êlo<br />
<br />
mıştı. Hem haberlerden sonra Sisık‘a Mecit, Mıho‘nun<br />
türküsünü söyleyecekti. Oda ne kadar da soğumuştu birden.<br />
Zadê gürültüyle kapıyı açıp odaya girdi. Elindeki<br />
lambayla Hemid‘in tükenmiş, bitmiş kanlı yüzünü gösterdikten<br />
sonra, lambayı aşağıya doğru indirip pantolonuna<br />
tuttu. Yardım, akıl isteyen, şaşkın bir ruh hâliyle “Lazlar...<br />
Namussuzlar Fevzi‘yi katletmişler. Öldürmüşler!” diye<br />
çınlattı o uğursuz, öldüren haberi. Êlo‘nun o anda düğmeyi<br />
kıvıran eli kenetlendi. Göğsü sıkışmış, Zadê‘nin yüzüne<br />
doğru tuttuğu lamba ışığındaki gözleri şaşkın, hüzünlü ve<br />
ebedî bir açıklıkla kalmıştı. Cesimê Celil‘ın sunduğu Erivan<br />
Radyosu‘nun haberleri bitmişti artık. Şimdi sıra Mıho‘nun<br />
türküsündeydi. Radyonun mekanik ses dalgaları haberlerin<br />
bittiğini belirten efeğin gücüyle, kabını zıngırlatarak yayıldı<br />
odanın içine. Spiker yumuşak bir sesle taktim etti radyonun<br />
beklenen türküsünü: “Gudarên eziz! Hunê naha bıbıhizın<br />
kılama ‚Mıho‘jı dengê Sisik‘a Mecid 22 :<br />
69