Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Gâvur Êlo<br />
<br />
devirip açtıklarında, durumu fark edip takibe başlamışlar.<br />
Mıhê‘nin oğlu yakalanacağını anlayınca üzerindeki tabancayla<br />
başlamış ateş etmeye. Son mermisine kadar direnmiş,<br />
bu arada ölümcül yaralar almış. Komutan, telsizinden<br />
“imha oldu” diye bilgi alınca askerlerini çağırıp muhtara,<br />
“fazla ortalığı ayağa kaldırmadan gömün bir yere. Köylüye<br />
de ki, devlete karşı geleceklerin hâli budur. Zaten sizin<br />
köyünüz göze batıyor” deyip gitmiş.<br />
Çocuğun babası Mıhê köy sürüsünün başında olduğu<br />
için ancak ayda bir veya iki defa uğruyabiliyordu. Evde olan<br />
annesi feryadlar kopararak oğluna yaklaştığında ölmediğini<br />
fark edip çocuğun dostlarına haber vermiş. Aralarında<br />
muhtarın oğlunun olduğu da söylenen bir grup genç,<br />
ağır yaralıyı kimsenin bilmediği bir yere götürmüşler.<br />
Şaşırıp kalan muhtar ne yapacağını bilemez halde, birikmiş<br />
kalabalığın arasında sessizce oturuyordu. Bazı köylüler de<br />
muhtarı azarlıyor, bunun aşiret yasalarına yakışmadığını<br />
anlatmaya çalışıyorlardı. Köylü, şimdiye kadar olan sorunlarını<br />
devlet kapısı görmeden aşiret içinde çözmüştü.<br />
Fukara Mıhê namuslu emaktar bir adamdı. Ne istemişti bu<br />
zavallının tek oğlundan. Hem ne kadar da efendi, kendini,<br />
büyüğünü-küçüğünü bilen bir oğuldu. Köyde bunlar olurken,<br />
aşağıdan, tarlaların oralardan yeniden silâhlar patlamıştı.<br />
Muhtarın evindeki kalabalık en yüksek dama çıktı.<br />
Toprak dam neredeyse çökecekti. Köylü gittiklerini zannettikleri<br />
askerlerin gitmediğini düşündü. Güneş batmış,<br />
gökteki muhteşem kızıllık yerini seyrek bulutların arasından<br />
batıya doğru görülen koyu lacivert bir gökyüzüne bırakmıştı.<br />
Kadınlardan biri “Görmediniz mi yusyuvarlak ay<br />
dün ne kadar kan kırmızıydı. Bir felâketin bizleri beklediği<br />
ondan bile belliydi. Atalarımız gibi aya bir kurban bile<br />
kesmedik. İnanç, saygı diye bir şey kalmayınca böyle olur<br />
65