You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
Gâvur Êlo<br />
<br />
larla burun buruna gelmişlerdi. Bir keresinde de neredeyse<br />
bir uçurumdan yuvarlanacaklardı. Nasıl da didinmiş, keçi<br />
yollarından aşağılara kadar inmişlerdi. Hele koca kartalın<br />
kuzuyu havalandırmaya çalışması görülmeye değerdi doğrusu.<br />
Bir atışta indirmişti feleksizi. Anlata anlata bitiremiyordu.<br />
Ama kimin olduğunu henüz söylememişti. Nerden<br />
çıkmıştı bu sürü? Neden buradaydı? Êlo ise anlattıklarını<br />
sesizce dinliyordu. Heci Xoce dayanamayarak, “Peki kimin<br />
bunlar? Sende ne arıyor?” diye bütün cemaata tercüman<br />
oldu. Hizmet edenler de dahil, herkes olduğu yerde çakıldı<br />
kaldı. Pür dikkat kesildı oda. Edê Barê cemaatın alt taraflarında<br />
sardığı cıgarasını dilinin ucuyla yalayıp, kâğıdını<br />
yapıştırmaya çalışan Êlo‘ya baktı. Hiç acelesi yoktu. “Sen<br />
anlat” dedi gözlerindeki şeytanî bir pırıltıyla arkadaşını kast<br />
ederek. Êlo başını oynatmadan buruşuk alnını kaldırarak<br />
yukarıya doğru bakıp şaşırdı. Bir an kendisini suçüstü<br />
yakalanmış gibi hisetti. Edê Barê zeki bir manevrayla, “Hayır,<br />
hayır! Bırak ben anlatayım” dedi. Êlo rahatlamıştı. Tuhaf<br />
bir rahatlıktı bu. Geçici, aldatıcı bir rahatlık. Arkadaşının<br />
ses tonu Heci Xoce‘nin camide vaaz veren derin, anlamlı<br />
sesine dönüşmüştü. Bu seste hiç bir günah, vebal, zaval<br />
yoktu. Su gibi temiz, nur gibi akıcıydı. Gittiklerinden beri<br />
haylı uzamış, artık ömrünün sonuna kadar kesmeyeceği<br />
sakalını yukardan aşağıya sıvazlayarak, salavat getirdi.<br />
“Biliyorsunuz; Êlo ile akrabalarımı görmeye gitmiştik. Êlo<br />
can ciğer arkadaşımdır. Oğluma bir kız bakacak, aynı<br />
zamanda kızı gösterip ona da danışacaktım. Ailesinin ne<br />
kadar Müslüman olduğunu görüp bana hak verecekti.<br />
Onlar da Êlo‘nun ne ehli-müslim olduklarını bilir, tâ<br />
oralarda sayar, severlerdi.” Êlo‘nun yüreği hop yukarı, hop<br />
aşağı neredeyse yerinden fırlayacaktı. Ne anlatmaya, yine<br />
ne tezgâh kurmaya çalışıyordu bu zalim.<br />
45