Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
B‹ZDENHABERLER<br />
NÜKLEER ÇALIfiMALAR<br />
YER‹NDE ‹NCELEND‹<br />
MMG tarafından düzenlenen teknik gezi kapsamında Türkiye<br />
Atom Enerjisi Kurumu (TAEK)’na bağlı faaliyet gösteren Çekmece<br />
Nükleer Araştırma ve Eğitim Merkezi ziyaret edilerek kurumun<br />
idari yapısı ve yürütülen çalışmalar hakkında bilgi alındı.<br />
Çekmece Nükleer Araştırma ve Eğitim Merkezi Müdürü Doç Dr.<br />
Erdal Osmanlıoğlu tarafından karşılanan MMG heyeti verilen kısa<br />
süreli brifingle kurum hakkında bilgilendirildi.<br />
Daha sonra Türkiye’nin ilk nükleer reaktörü olan TR2 Araştırma<br />
Reaktörü’nü ziyaret eden MMG üyeleri, burada Dr. Bülent Sevdik<br />
tarafından karşılanarak reaktör bünyesinde yürütülen araştırma<br />
çalışmaları ve üretilen ürünler hakkında bilgi aldı. Ağırlıklı olarak<br />
araştırma çalışmaları ve sağlık sektöründe ihtiyaç duyulan izotop<br />
üretimi alanlarında faaliyet yürüttüklerini belirten Dr. Bülent Sevdik,<br />
açık havuz tipinde kurulmuş olan reaktörde düşük zenginlikli<br />
uranyum elde edilebildiğini belirtti. Ayrıca enerji üretimi amacıyla<br />
kurulacak reaktörlerin işletilmesinde kullanılan yazılımlar için veri<br />
ürettiklerini ve nükleer enerji konusunda kalifiye personel yetişmesine<br />
katkı sağlayan bir diğer misyonu da üstlendiklerini belirten<br />
Bülent Sevdik, reaktörün işletilmesinde kullanılan kontrol panellerinin<br />
de kendileri tarafından üretildiğini belirtti.<br />
Mustafa Yanartafl;<br />
“F‹RMALAR ‹HT‹YAÇLARINI<br />
DO⁄RU BEL‹RLEMEL‹D‹R”<br />
MMG “Bizbize Konuşmalar” programına konuk olan ERP sistemleri<br />
uzmanı Mustafa Yanartaş, verdiği “E-Dönüşüm - ERP<br />
sistemleri” konulu seminerle firmaların kaynak yönetim organizasyonunu<br />
soft ortamda barındırmaya yarayan çalışmalardan<br />
bahsetti.<br />
ERP sisteminin her şeyden önce kurumun tüm bileşenlerinin<br />
bir bütün olarak görülmesini sağladığını belirten Yanartaş,<br />
ERP uygulamaları sayesinde iş süreçlerinin spesifik olarak tanımlanabildiğini,<br />
bu sistemlerin modüler yapıda olduğunu,<br />
farklı sistemlere entegre olabildiğini ve kurum sınırlarının<br />
ötesine ulaşma imkanı sunduğunu söyledi.<br />
Sağladığı faydalara rağmen, ülkemizde ERP sistemlerinin etkin<br />
kullanımı konusunda eksiklikler olduğunu da belirten Yanartaş,<br />
bu durumda hem işletmelerin hem de ERP sistemleri üreten<br />
yazılım firmalarının payı olduğunu belirtti. Mustafa Yanartaş,<br />
firmaların özellikle ihtiyaçlarını doğru tespit etmesinin<br />
ve doğru çözümlere yönelmesinin proje başarı oranını büyük<br />
ölçüde etkilediğini de sözlerine ekleyerek, “Firma öncelikli<br />
olarak nelere ihtiyaç duyduğunu tam olarak bilmeli ve kesin<br />
ilkeler belirlemeli. Ardından bu ihtiyaçlara cevap olacak yazılımı<br />
mutlaka bir danışman aracılığıyla temin ederek sonraki<br />
proje etaplarına geçmelidir” dedi.<br />
Dr. Mustafa Y›ld›z;<br />
“KATKI MADDELER‹NDE ‘E’ KODUNA D‹KKAT ED‹LMEL‹”<br />
MMG Bursa Şubesi tarafından düzenlenen “Bizbize Konuşmalar” programının konuğu olan Dr. Mühendis<br />
Mustafa Yıldız, gıda sektörünün dünyada ve ülkemizdeki gelişiminden bahsederek gıda sanayinde<br />
kullanılan katkı maddeleri konusunda detaylı bilgiler aktardı.<br />
Tüketime sunulmadan önce, gıdalara bilinçli ve amaçlı olarak ilave edilen maddelere , ‘gıda katkı maddeleri’<br />
adı verildiğini, bu maddelerde ise helal-haram ayrımına dikkat edilmesi gerektiğini vurgulayan<br />
Yıldız, “Bu bağlamda “E” kodu Avrupa Topluluğu Bilimsel Komitesi tarafından incelenmiş ve gıda katkı<br />
maddesi olarak kullanımında sakınca görülmeyen maddeler için verilmiş onayı belirleyen ve katkı maddesinin<br />
kimyasal adının yerine kullanılan tanıtıcı bir işarettir. Bu standartlarda göz önüne alınan temel<br />
şart katılan maddenin insan sağlığına kesin olarak zarar vermemesidir. Yani bu kodlu gıdalar, tüketiciler<br />
için güvenilir olma özelliklerini kaybetmiyor” dedi. Türkiye’deki gıda sektörü çalışmalarının 1980’li yıllarda<br />
konserve üretimi ile başladığını hatırlatan Yıldız, Türk Gıda Kodeksi Yönetmeliği’nin ise ancak Kasım<br />
1997 yılında yayınlanabildiğini söyledi. Domates, mısır ve soyanın en çok genetiği ile oynanan tarım<br />
ürünleri olduğunun altını çizen Yıldız, Türkiye’nin üretim açısından avantajlı bir konumda olduğu<br />
fındık ile ilgili olarak da fındık yağının zeytinyağı ile eşdeğer özelliklere sahip olduğunu ve kötü huylu<br />
kolesterolün azaltılmasında oldukça faydalı olduğunun tespit edildiğini açıkladı.<br />
10 M‹MAR VE MÜHEND‹S