Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
MAKALE<br />
Türkiye'nin Deprem Sorununa<br />
Bakış ve Bazı Öneriler<br />
13 Mart 2011 tarihli Miyagi-Oki depreminden sonra ülkemizin depreme hazırlık durumu tekrar<br />
konuşulmaya başlanmıştır. Miyagi-Oki depremi ülkemizde deprem sorunu ve afet planlaması ile<br />
ilgili önemli ve yeni fırsatlar vermektedir. Bu çerçevede, ülkemizdeki deprem sorunu ile ilgili<br />
alınması gereken bazı önlemlerfarklı başlıklar altında verilecektir.<br />
PROF. DR. ALİ OSMAN ÖNCEL<br />
İstanbul Üniversitesi, Jeofizik Mühendisliği<br />
Deprem sorunu ihmal edilmemelidir<br />
1995 Kobe depreminde Japonya'da meydana<br />
gelen yangınlar ve patlamalar büyük<br />
ölümlere neden olmuştu. Kobe depreminden<br />
sonra Japonya'da erken uyarı ve risk<br />
azaltma çalışmaları hızlandırıldı. Son depremde<br />
yangına ve yıkılmalara bağlı zararların<br />
azalması, Kobe depreminin Japonlar tarafından<br />
iyi okunduğunu gösteriyor. Fakat<br />
nükleer santrallerin güvenliğinin yeterince<br />
sağlanamadığı ortaya çıkmıştır. Bunun nedeni<br />
son zamanlarda tartışılmaya başlanan,<br />
kullanılan standart deprem tehlike belirleme<br />
parametrelerinin olabilecek en büyük<br />
deprem büyüklüğünü eksikli belirlemesi ile<br />
ilişkili olabilir. 2007 yılında M6.8 şiddetindeki<br />
deprem nükleer sızıntıya neden olmuştu<br />
(1, 2) ve bunun zararları Japonya ile<br />
sınırlı kaldı. 2011 yılında meydana gelen<br />
M9.0 büyüklüğündeki depremde nükleer<br />
sızıntının sonuçları dünyada insanların güvenliğini<br />
etkileyecek bir büyüklüğe ulaştı.<br />
Nükleer santrallerde meydana gelen sızıntıyı,<br />
2007 yılından itibaren güncelleme, yenileme<br />
ve güvenliğin arttırılması ile ilgili olarak<br />
bir ihmalin sonucu olarak okunabilir.<br />
Deprem Tehlike Verilerine Ulaşılmalıdır<br />
Deprem tehlikesi ve parametreleri yıllara<br />
göre değişen ve güncellenen dinamik bir<br />
olaydır. Bu nedenle hükümete bağlı bir servis<br />
tarafından sürekli olarak deprem tehlikesinin<br />
tahminlerinin yeni verilere ve yöntemlere<br />
göre güncellenmesi ve kullanılabilir<br />
formatta ulaşılabilir olması gerekir. Ülkemizle<br />
ilgili ulaşılan deprem tehlike haritasıdır<br />
ve tehlikenin renklerle gösterilmesinden<br />
ibarettir. Tabi ki bu haritalarla ilişkili teknik<br />
detaylar olabilir fakat bunları herkesin anlamasının<br />
gereği yoktur. Tehlike haritalarında<br />
en riskli bölgeler, yatay hareketlerin (Anadolu<br />
Fay Zonları) ve düşey atımlı (Batı Anadolu’daki<br />
grabenler) gerilme alanlar kırmızı<br />
renkle gösterilmiştir. Deprem tehlikesi ile ilgili<br />
genel ve detay hesaplamalar deprem risk<br />
raporlarında istenmektedir ve bu hali ile<br />
önemli bir gelişmedir. Deprem sismolojisinde<br />
uzmanlaşmış mühendislerin yeniden hesaplaması<br />
önemli olabilir ve buda merkezi<br />
hükümet servisi tarafından yapılmış haritaların<br />
yerinde denetimini sağlar. Fakat tekrar<br />
belirtmek gerekirse, deprem tehlikesi ve risk<br />
belirlemelerinin konusunda sertifika ve uzmanlık<br />
programlarını bitirmemiş mühendislerden<br />
beklenmemelidir. En önemli konu<br />
normal bir vatandaşın oturmuş olduğu<br />
yer ve iş yerinin deprem tehlikesi konusunda<br />
anında bilgi almasıdır ve vatandaşlarımızın<br />
bunu aracısız ve ricasız öğrenmeye hakkı<br />
olmalıdır.<br />
İsteyen Herkesin Deprem Tehlikesi<br />
Bilgisine Anında Ulaşması Gerekir<br />
Bir ev ya da iş yeri almak istiyorsunuz veya<br />
işyeriniz ve evinizin deprem tehlikesi durumu<br />
hakkında anında bilgi almak istiyorsunuz<br />
fakat istediğiniz bilgiye internet üzerinden<br />
ulaşamıyorsunuz. Ülkemizde deprem<br />
tehlikesi hakkında vatandaşın anında ve<br />
doğru bilgi alma hakkı vardır. Boyalı deprem<br />
tehlike haritalarından öte, vatandaşın<br />
bulunmuş olduğu herhangi bir yerin durumu<br />
hakkında somut bilgiye ulaşması gerekir.<br />
Tehlike durumu hükümete bağlı deprem<br />
tehlike çalışmalarından sorumlu kurumlarca<br />
verilmesi, halkımızda ve kurumlarda<br />
deprem bilincini arttıracaktır. Kanada'da<br />
ülkemizdeki deprem haritalarına benzer<br />
tehlike büyüklüklerinin değişimi kabaca<br />
verilir fakat bugün ülkemizde mühendislerden<br />
raporlarında yazması istenen detay<br />
deprem parametreleri ücretsiz olarak herkese<br />
açıktır. Herkes, oturmuş olduğu binanın<br />
ya da çalıştığı işyerinin güvenlik ve risk durumunu<br />
öğrenebilir. Bu hali ile Kanada'da<br />
yaşayan herkesin doğru ve güvenilir bilgiyi<br />
resmi kurumdan alma hakkı sağlanmıştır (3 ) .<br />
Deprem Tehlikesi Çalışma<br />
Grupları Kurulması Gerekir<br />
Ülkemizdeki deprem yönetmeliği bağlayıcıdır.<br />
Fakat Amerika Deprem Yönetmeliği gibi<br />
fazla denetlendiği ve tartışılabildiği söylenemez.<br />
Bunun nedeni, ülkemizde deprem tehlikesini<br />
uluslararası düzeyde çalışan nitelikli<br />
uzman ve akademisyen sayısının yeterli<br />
olmamasıdır. Başbakanlığa bağlı Deprem<br />
Araştırma Dairesi’nde doktoralı bir jeofizikçinin<br />
bulunmaması deprem risk ve tehlike<br />
84 M‹MAR VE MÜHEND‹S