You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
ceklerdir. Merhum N. F. Kısakürek'in dediği gibi<br />
“Tomurcuk derdinde olmayan ağaç, odundur.” anlayışı<br />
içerisinde hep üreten pozisyonunda olmalıyız.<br />
Allah Elçisi’nin, ticaret yapanlara ilişkin öğütlerinden<br />
bazıları da şöyledir: “Sözü ve muamelesi doğru<br />
tüccar, kıyamet gününde arşın gölgesi altındadır.”<br />
En büyük sıkıntılarımızdan birisi de ortaklık kültürümüzün<br />
zayıf olması. Küçük olsun benim olsun anlayışı<br />
çok yaygındır. Halbuki bizim kadim kültürümüzde<br />
“birlikte bereket, ayrılıkta azap vardır” denir. Yine<br />
iki hadiste şöyle buyrulur: “İki ortak birbirine hıyanet<br />
etmediği sürece, üçüncüsü benim. Eğer onlar birbirine<br />
hıyanet ederlerse ben aralarından çekilirim.”<br />
“Allah’ın kudret eli, ortaklar birbirine hıyanet etmediği<br />
sürece, onların üzerindedir.”<br />
Çok ortaklı yapılaşmalarda dikkati çeken husus, ortaklar<br />
arasındaki uyum ve uzlaşma. Aslında ortaklıkların<br />
uzun soluklu sürmesi toplum ve kişilerin terbiyesi<br />
açısından da çok ehemmiyetlidir. Gittikçe büyüyen<br />
yapılar bir noktadan sonra, kurucular arasında<br />
paylaşılırken bile bir anlaşmazlık yaşanmamalı.<br />
Fransa'da, otoriter yapıyı yumuşatmak ve yönetimle<br />
vatandaş arasındaki ilişkileri iyileştirmek üzere 22 yıl<br />
önce kurulan "Ombudsmanlık" kurumu Avrupa Birliği<br />
anlaşmasında da ele alınmıştır. Uzlaşma kültürü,<br />
kendini yerel organların yönetimlerinde de göstermeli<br />
ki enerjimizi boşa harcamamış olalım. Şirketler<br />
farklılaşsa da, eski ortakların birbirlerine verdikleri<br />
destek sürmeli. ‘Vahşi Kapitalizm’ yerine,<br />
sosyal unsurların güçlü yaşandığı bir iş dünyası, insanın<br />
başarılı olmasında etken olacaktır. İş ortamında<br />
rekabet edenler, dernek, kulüp, vakıf gibi ortamlarda<br />
bir araya gelerek dertleşebilmelidirler.<br />
Dikkat edilmesi gereken, bütün yoğunluklarına rağmen<br />
işadamlarımızın bu tür toplantılara düzenli olarak<br />
devam etmeleridir. Değişim ve günün teknik<br />
şartları gözardı edilmemelidir. Hz. Ömer’in halife<br />
olunca şöyle bir bilgilendirme seferberliği başlattığı<br />
görülür. Onun bütün yöneticilere yayınladığı ilk ticaret<br />
genelgesi şöyledir: “İslâm’a göre, kendi ticaretiyle<br />
ilgili hükümleri bilmeyen kimse, bizim çarşı ve pazarlarımızda<br />
alışveriş yapmasın. Çünkü bilmeme yüzünden<br />
faize düşebilir.” İnsanımızı da bilgi ve ilim ile<br />
donatmalıyız. Yine hoş bir sözü Benjamin Franklin<br />
söylemiş “boş bir çuval dik durmaz.”<br />
“Ey iman edenler! Cuma günü namaza çağrıldığınız<br />
zaman hemen Allah’ı anmaya (namaza) koşun ve<br />
alışverişi bırakın. Eğer bilirseniz bu sizin için daha<br />
hayırlıdır. Namaz kılındıktan sonra yeryüzüne dağılın<br />
ve Allah’ın fazlından rızkınızı arayın. Allah’ı çok anın<br />
ki kurtuluşa eresiniz.” Genellikle az da olsa dostlarımızdan<br />
destek bekleriz, çalışkan, kabiliyetli insana<br />
hep ne deriz? “Akla ve paraya ihtiyacı yok.” Çünkü<br />
eğitilmiş, terbiye edilmiş insanların ellerindeki altın<br />
bilezik “sanat, ticari kabiliyet” onların her zaman<br />
önünü açmıştır. Geçmişten beri alın teri kutsaldır,<br />
çok önemlidir.<br />
Ancak günümüzde “akıl teri” çok önlere çıkmıştır.<br />
Ne üretirsek üretelim, hedefimiz, ufkumuz dış pazarlar,<br />
dünya olmalı. “En makbul insan üreten insandır''<br />
anlayışıyla düşünecek olursak, dünya müthiş<br />
bir pazar ve bugün 6,5 milyar insana çok kısa zamanda<br />
ulaşabiliyoruz. Ticaret ve üretimi bir hayat<br />
tarzı haline getiren işadamlarının çoğunun koltuğunda<br />
doğal olarak artık yüksek tahsil yapmış, yurtdışında<br />
eğitim görmüş gençler oturuyor.<br />
Herkes zengin olmak istiyor. Bunun da tek ilacı var,<br />
o da girişimcilikten ve sebat etmekten geçiyor. Dünyanın<br />
günümüzde buna çok ihtiyacı var. Ülkelerin<br />
zenginliği girişimcilerinin sayısına bağlıdır. Allah’ın<br />
Yönetimin ve<br />
yöneticinin en temel<br />
idarî görevi, ilişki<br />
yönetimidir. Liderlik<br />
performans<br />
kriterlerimizin arasına<br />
“personel gelişim<br />
endeksi” ilave etmeli,<br />
her yıl personelimizi<br />
gerek hayat bilgisi, ulvi<br />
değerler ve gerekse<br />
teknik beceriler<br />
alanında ne kadar<br />
geliştirdiğimizi kontrol<br />
etmeliyiz.<br />
MART-N‹SAN 2011 49