Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
B‹ZDENHABERLER<br />
Prof. Dr. fienay Yalç›n;<br />
“NÜKLEER TEKNOLOJ‹YE<br />
SAH‹P OLMAK<br />
ÇA⁄ ATLAMAKTIR”<br />
MMG Bursa Şubesi tarafından düzenlenen kahvaltılı<br />
toplantının konuğu Beykoz Lojistik Meslek Yüksekokulu<br />
Müdürü Prof. Dr. Şenay Yalçın oldu. Konuşmasında nükleer<br />
enerji kullanımının önemine vurgu yapan Yalçın, konu ile ilgili<br />
çarpıcı açıklamalarda bulundu<br />
Dünyadaki güçler dengesini etkileyen en önemli unsurlardan birisi<br />
olan enerji konusunun, siyasi-askeri-ticari ilişkilerde önemli<br />
rol oynadığını belirten Prof. Dr. Şenay Yalçın, evrende herkese<br />
yetecek kadar enerji kaynağı olduğuna işaret ederek, asıl marifetin<br />
‘var olandan en iyi şekilde yararlanmak olduğunu ’dile getirdi.<br />
Dünyadaki insan yapısı ilk nükleer reaktörün 1942 yılında<br />
Enrico Fermi’nin yürüttüğü bir proje sonucunda Amerika Birleşik<br />
Devletleri’nin Chicago kentinde kurulduğunu hatırlatan Yalçın,<br />
“Esasen dünyadaki ilk nükleer reaktörün milyonlarca yıl<br />
öncesinde oluştuğu, Afrika`da Oklo (Gabon)’daki bir uranyum<br />
madeninde, yeraltı sularının da maden içinde bulunması nedeniyle<br />
doğal bir nükleer reaktör oluştuğu ve binlerce yıl ısı ürettiği<br />
son yıllarda ortaya çıkarılmıştır” dedi. Nükleer reaktörlerin de<br />
aynı mantık çerçevesinde olduğunu anlatan Yalçın, ortaya çıkan<br />
bu ısı kaynağından buhar, bundan da elektrik enerjisi üretildiğini,<br />
sadece nükleer reaksiyon sebebiyle çevreye salınmaması gereken<br />
radyoaktif maddeler için bazı ek sistemler oluşturulduğunu<br />
ifade etti.<br />
“Beş adet Atatürk Barajı, bir adet<br />
Akkuyu Nükleer Santrali’ne eşittir”<br />
Dünyada 60 tanesi yapım aşamasında, 310 tanesi araştırma<br />
amaçlı olmak üzere yaklaşık bin 200 tane nükleer reaktörün bulunduğunu,<br />
diğer alternatif enerji kaynakları ile mukayese edildiğinde<br />
nükleer santralden elde edilen enerji miktarının çok daha<br />
verimli olduğunu belirten Yalçın, enerji üretim verileri incelendiğinde<br />
dört reaktörlü bir Akkuyu Projesi’nin, 25 bin adet rüzgar<br />
tribününe veya beş adet Atatürk Barajı’na eşit olduğunu, fakat<br />
nükleer enerji dahil hiç birisinin diğerinin yerine geçmemesi, rakip<br />
olarak değil birbirini tamamlayan sistemler olarak ele alınması<br />
gerektiğini açıkladı.<br />
İleriki yıllarda nükleer enerji hammaddesi olarak kullanımı öngörülen<br />
toryum maden rezervinin en fazla 380 bin ton ile ülkemizde<br />
bulunduğunu söyleyen Yalçın, 1960’lardan bu yana sürekli<br />
olarak rafa kaldırılan nükleer enerji santrali yapım çalışmaları<br />
ile ilgili bilgiler vererek, Mersin Akkuyu projesinde gelinen<br />
son aşamayı şöyle izah etti: “Enerji Bakanlığı`na bağlı Türkiye<br />
Elektrik Ticaret ve Taahhüt AŞ (TETAŞ), ülkemizde ilk nükleer<br />
santrali kurmak için Mart 2008`de ihale sürecini başlattı. İhaleyi<br />
Ciner Grubu`na ait Park Teknik ile Rus devlet şirketi JSC AtomstroyExport-JSC<br />
Inter RAO UES kazandı. Yap-işlet-devret yöntemi<br />
ile yapılacak olan santralin yüzde 60’ı yerel kaynaklıdır. 15<br />
yıl boyunca elektrik alım taahüdü verilen işletme daha sonra<br />
devlete devredilecektir. Ruslar, nükleer santral ihalesinde VVER<br />
1200 (AES-2006) reaktör tipiyle teklif verdi. TAEK`ten verilen<br />
bilgiye göre, Rus tipi olarak adlandırılan ve basınçlı su reaktörleri<br />
olarak bilinen VVER`lerden 4 ünite inşa edilecek. VVER<br />
1200`ler, Rusya tarafından geliştirilen VVER tipi reaktörlerin en<br />
son modelidir. Halen dünyada 18 adedi işletmede bulunuyor. Bu<br />
santraller, Finlandiya için geliştirilen ve daha sonra Çin (Tianwan<br />
1 ve Tianwan 2) ve Hindistan (Kudankulam)’da inşa edilenlerin<br />
VVER 1000 (AES-91) tasarımı üzerine geliştirilmiştir.”<br />
“Aldığımız radyasyonun yüzde 85’i doğal radyasyondur”<br />
Radyasyonun pek çok insanın düşündüğünün aksine sadece<br />
nükleer faaliyetler sonucu ortaya çıkan bir durum olmadığının<br />
da altını çizen Yalçın, “Televizyon, bilgisayar, cep telefonu, kablosuz<br />
internet ağları, mikrodalga fırınları, baz istasyonları, radar<br />
istasyonları, X–ışını üreten tıbbi ve endüstriyel röntgen cihazları,<br />
nükleer reaksiyonlar, nükleer denemeler, güneş ve yıldızlarda<br />
oluşan nükleer reaksiyonlar radyasyonun en önemli kaynaklarıdır.<br />
Bu durumda diyebiliriz ki radyasyondan kaçınmak mümkün<br />
değildir” dedi.<br />
MMG BURSA fiUBES‹ 2. OLA⁄AN GENEL KURULUNU GERÇEKLEfiT‹RD‹<br />
2.OLA⁄AN Genel Kurulu’nu gerçekleştiren MMG Bursa Şubesi yeni yönetimini seçti. Bütçe ve raporların okunmasının ardından<br />
söz alan Şube Başkanı Mustafa Bayraktar, MMG Bursa Şubesi olarak Bursa’nın yapılanmasında ve gelişmesinde ellerinden gelen<br />
gayreti fazlasıyla gösterdiklerini ve ileriki dönemde de bunu sürdüreceklerini söyledi.<br />
Genel Kurul’da bir konuşma yapan MMG Genel Başkanı Avni Çebi de çeşitli konularda görüşlerini açıkladı. Kentsel dönüşüm<br />
konusunun önemine değinen Çebi, bu dönüşümün bir deprem hazırlığı olarak algılanmaması gerektiğini vurgulayarak, kentlerde<br />
yaşayan insanların artık ulaşmak istedikleri yerlere zamanında varamadıklarını bunun da çok çeşitli olumsuzluklara sebebiyet<br />
verdiğini dile getirdi. Çebi, "Konuya sadece teknik anlamda irdeleyemeyiz, bu dönüşüm kurgusunu sosyal, insani, yaşanabilir ve<br />
sürdürülebilir bir algı üzerine kurmamız gerekir," dedi.<br />
Mustafa BAYRAKTAR - Başkan Harita Mühendisi, Ali YILMAZ - Üye Elektrik Mühendisi, Hayri ÖZTURAN - Üye Uçak Mühendisi,<br />
Mustafa YILDIZ - Üye Dr. Gıda Mühendisi, Talip AKCI - Üye İşletme Mühendisi<br />
12 M‹MAR VE MÜHEND‹S