You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
aşarılı işletme, farklı ve yeni projeler ile<br />
faydalanmaya devam etmektedir. Desteklenen<br />
projelerde sağlanan yüksek ticarileşme<br />
oranları ve pazar başarıları da süreçlerimizi<br />
doğrulayan çıktılar olarak bize<br />
gurur kaynağı olmaktadır. Geri dönüşlü<br />
desteğin sağladığı kurumsal tecrübe ve<br />
altyapı ile bilginin yeni girişimcilik yoluyla<br />
ticarileşmesi ve yeni girişimlerin büyüme<br />
süreçlerinin desteklenmesine yönelik<br />
farklı destek modellerini tasarlamak ve<br />
geliştirmek üzerine çalışmalarımıza devam<br />
ediyoruz. Bu anlamda özellikle 2000<br />
yılından bugüne girişim sermayesi alanında<br />
TTGV, ülkemizde özel girişim sermayesi<br />
fonlarının ilk uygulamaları olan İş Girişim<br />
A.Ş. ve TURKVEN TPEF-1 fonlarına<br />
yatırımcı olarak yine Türkiye’nin ilk genel<br />
amaçlı erken aşama teknoloji yatırım aracı<br />
olan Teknoloji Yatırım A.Ş.’yi kurarak ve<br />
Türkiye’nin ilk ve halen tek “fonların fonu”<br />
olan İstanbul Girişim Sermayesi Girişimi’ne<br />
(İVCİ) kurucu ortak olarak katılarak<br />
bu alandaki ilklerin parçası olmuştur.<br />
Tüm girişimlerimiz hedefleri doğrultusunda<br />
çalışmalarına başarı ile devam etmektedir.<br />
Kamu kimliği taşımamasına rağmen kamusal bir misyonu<br />
yerine getiren bir yapı olarak kurgulanan TTGV, bugün<br />
yenilik sistemimizin saygın ve kalıcı bir kurumu olarak<br />
uluslararası düzeyde de ilgi çeken ve merak edilen güncel<br />
bir modelin ülkemiz adına temsilcisi haline gelmiştir.<br />
Ülkemizde teknolojinin gelişim sürecini ve<br />
bugünkü durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?<br />
Teknolojimizin gelişmiş ülkeler<br />
ile rekabet edebilecek seviyeye gelebilmesi<br />
için neler yapılmalıdır? Ülkemizdeki<br />
teknolojinin gelişmesi için verilen destekleri<br />
yeterli görüyor musunuz?<br />
2010'da dünyanın 17. büyük ekonomisi<br />
haline gelmiş ve ihracatı 100 milyar ABD<br />
dolarını aşmış bir Türkiye'nin 1990'ların<br />
başında karşı karşıya olduğu rekabetçilik<br />
gündeminden çok daha gelişmiş ve karmaşık<br />
bir yenilik ve rekabetçilik vizyonuna<br />
ihtiyacı olduğu açıktır.<br />
BTYK'nın TÜBİTAK'ın koordinasyonundaki<br />
etkin çalışması, 4691 sayılı Teknoloji Geliştirme<br />
Bölgeleri Kanunu ve 5746 sayılı<br />
Araştırma ve Geliştirme Faaliyetlerinin<br />
Desteklenmesi Hakkında Kanun’un özel<br />
sektörümüzde oluşturduğu dinamizm ve<br />
başta T.C Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, T.C<br />
Başbakanlık Devlet Planlama Teşkilatı<br />
Müsteşarlığı ve TÜBİTAK'ın desteklerindeki<br />
artış ve çeşitlenme bu ihtiyacı karşılamaya<br />
yönelik önemli ve olumlu gelişmeler<br />
olmuştur.<br />
Artık örnek alınan bir dünya oyuncusu<br />
olarak Türkiye'nin yenilik sistemleri konusundaki<br />
gelişen eğilimleri takip etmesi,<br />
politika ve program uygulama anlamındaki<br />
yenilikçi düşüncede öncü olması bir sorumluluk<br />
haline gelmektedir. Halen kamunun<br />
destek rolünü hibe destek vermek<br />
veya zaman içerisinde hantallaşan iktisadi<br />
teşebbüsler kurmakla sınırlayan mevcut<br />
çerçevenin özel sektörden beklenen<br />
yenilikçi ve dinamik taze düşüncenin benzeri<br />
yeni bir değerlendirme ile 1 trilyon<br />
ABD doları büyüklüğünde ekonomi olmak<br />
iddiasındaki 2010'un Türkiye'sinin ihtiyaçlarına<br />
uygun taze bir vizyon ile güncellenmesi<br />
şarttır. Özellikle denetimle sorumlu<br />
olan kamu birim ve kuruluşlarının kamunun<br />
üstlenmesi gereken riski paylaşmayı<br />
öngören roller için güncel ihtiyaca uygun<br />
bir çerçevede görevlerinin tanımlanmasının<br />
sağlanması acil bir öncelik teşkil etmektedir.<br />
Devam etmekte olan Avrupa<br />
Birliği uyum süreci devlet yardımlarının<br />
izlenmesi ve raporlanması ile ilgili süreçte<br />
kamunun yenilik desteklerinin tek bir<br />
elde toplanması sık sık gündeme gelmektedir.<br />
Avrupa Birliği'nin devlet yardımları<br />
müktesebatı firma özelinde herhangi bir<br />
firmanın yıl içerisinde aldığı tüm devlet<br />
yardımının, yardımın finansal etkisine uygun<br />
katsayılarla hesaplanmasını ve belirli<br />
bir toplamı aşanların pazardaki rekabet<br />
koşullarının denetlenmesi açısından raporlanmasını<br />
gerektirmektedir. Buna<br />
karşın, izlenebilir olduğu sürece desteklerin<br />
farklı veya alternatif kanallardan firmalara<br />
ulaştırılması ilgili müktesebat<br />
kapsamında kabul edilebilir bir uygulamadır.<br />
Zira Almanya bir örnek olmak üzere<br />
AB'nin farklı ülkelerinde aynı bakanlığın<br />
destekleri farklı bağımsız uzman kuruluşlarca<br />
yürütülmektedir. Politika seviyesinde<br />
tek elde toplanacak koordinasyon<br />
işlevinin uygulama seviyesinde farklı ka-<br />
MART-N‹SAN 2011 41