You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
ANMA<br />
Mü’min, Mühendis, Mücahit<br />
NECMETTİN ERBAKAN<br />
ERBAKAN HOCA ŞAHSİ, MESLEKİ İKTİSADİ VE NİHAYET SİYASİ FAALİYETLERİNİ “HAKKI HAKİM<br />
KILMA” ADINA CİHAD OLARAK ADLANDIRIYORDU. BUNUN İÇİN DE ANADOLU COĞRAFYASINI<br />
AŞAN BÜTÜN BİR İSLAM COĞRAFYASI HATTA DÜNYANIN DİĞER YERLERİNDEKİ MAZLUM<br />
MİLLETLERİ DE KUŞATAN BİR MÜCADELE İÇİNDEYDİ. O’NUN HAYATINA BAKTIĞIMIZDA, HAYATINI<br />
ÜÇ KAVRAMIN ŞEKİLLENDİRDİĞİNİ GÖRÜRÜZ: MÜ’MİN, MÜHENDİS, MÜCAHİT.<br />
OSMAN ARI<br />
27 Şubat 2011 günü vefat eden Prof.<br />
Dr. Necmettin Erbakan geride hem<br />
siyasi hem de mesleki açıdan başarılarla<br />
dolu bir hayat bıraktı. O’nun hayatına<br />
baktığımızda, hayatını üç kavramın şekillendirdiğini<br />
görürüz: Mü’min, mühendis,<br />
mücahit.<br />
Daha üniversite yıllarında tanıştığı ve sohbetlerinde<br />
bulunduğu Abdülaziz Bekkine<br />
Hz.’leri ve ardından Mehmet Zahid Kotku<br />
Hz.’lerinin onun İslami şahsiyetinin oluşumunda<br />
büyük payları olmuştur. 1940 ve<br />
50’li yıllarda o zamanki Türkiye’nin siyasi<br />
ve sosyal şartları dikkate alındığında geleceği<br />
çok parlak bir mühendisin (ardından<br />
Doç. ve Prof. olmuştur) tercihini inançları<br />
doğrultusunda yapması ve bunu her ortamda<br />
hiç gocunmadan dile getirmesi<br />
takdire şayandır. Bu çizgisini siyasi mücadelelerinde<br />
de MNP, MSP, RP, FP, ve Saadet<br />
Partisi’yle son nefesine kadar korumuştur.<br />
Cumhuriyet döneminde itilip kakılan,<br />
üvey evlat muamelesi gören kesimi<br />
aktif olarak Türk siyasi hayatın içerisine<br />
katılmasını sağlamıştır. 1970 yılına kadar<br />
DP-AP çizgisinde (muhafazakar-sağ siyasette)<br />
kendilerini ifade eden camiayı muhafazakar<br />
sağdan alıp, ”Milli Görüş” altında<br />
“İslamcı” çizgide siyasete entegre etmiştir.(Milli<br />
Görüş ile siyasete giren takipçilerinin<br />
30 yıl sonra muhafazakar demokrat<br />
çizgiye evrilmeleri de kaderin bir cilvesi<br />
olsa gerek)<br />
Milli Görüş dar milliyetçi kalıplardan öte<br />
bütün İslam coğrafyasının kurtuluşunu<br />
hedef alan bir görüştür.<br />
Erbakan’ın önce akademik hayat ardından<br />
iktisadi ve Türk siyasi hayatındaki varlığı<br />
tesadüfî değildir.<br />
Erbakan, Turgut Özal, Recai Kutan ve ondan<br />
sonra gelen Nevzat Kor, Oğuzhan<br />
Asiltürk, Korkut Özal, Cevat Ayhan, Yahya<br />
Oğuz, Osman Çataklı gibi İslami kesimden<br />
akademik camiada ve siyasette çok önemli<br />
görevler ifa etmiş zatları sanki görünmez<br />
bir el mühendislik eğitimine yönlendirmiştir.<br />
Necmettin Erbakan ve Nurettin<br />
Topçu’nun da kendisinden feyz aldığı son<br />
devir Halid-i Nakşiliği’nin şeyhlerinden<br />
Abdülaziz Bekkine Efendi’nin şu cümleleri<br />
ilginçtir: “Biyoloji ve tıpla uğraşanlar tabiat<br />
kanununa mahkum olurlar. Hukukçular<br />
insan elinden çıkma kanunların zebunu.<br />
Hesapla (matematikle) uğraşanlar hayalcilikten<br />
(nazariyattan) kurtulamaz.<br />
Onun için bizim bunlarla ilgilenmemiz uygun<br />
değil. Hendese (geometri) ile uğraşanlarda<br />
hayalcilik olmaz. Hendese insanı<br />
muhafazakar yapar. Onun için<br />
özellikle mühendislerle meşgul olalım.”<br />
(1)<br />
Gerçekten de o yıllardan itibaren İslami/muhafazakâr<br />
kesimden yukarıda<br />
sıraladığım isimlerle birlikte<br />
onlarca genç, mühendislik eğitimine<br />
yönlendirilmişlerdir.<br />
Bu yönelişte II. Dünya<br />
Savaşı’nda Avrupa’nın<br />
yerle bir olması,<br />
şehirlerin,<br />
sanayinin ve altyapının<br />
yeniden<br />
yapılacak olmasının,<br />
mühendisliği<br />
gözde bir meslek haline gelmesinde etkisini<br />
ihmal edemeyiz.<br />
Erbakan İTÜ Makine Fakültesi’nden mezun<br />
olur olmaz 1948’de motorlar kürsüsünde<br />
asistan olur. O artık “Erbakan Hoca”dır.<br />
1951 yılında İstanbul Belediyesi’nin<br />
otobüs alımında İTÜ’den görüş istemesi<br />
üzerine Erbakan Hoca otobüs alımına bu<br />
kadar para vermek yerine bu paranın yerli<br />
otobüs yapımında kullanılmasını teklif<br />
eder. Devrim otomobilinin öncüsü Erbakan<br />
Hoca’nın bu raporudur. Erbakan Türkiye’nin<br />
sanayileşmeden kendi teknolojisini<br />
üretmeden kalkınamayacağı ve batı ile<br />
boy ölçüşemeyeceğinin farkındaydı. M.<br />
Zahit Kotku Efendi’nin de teşvikleriyle<br />
Erbakan’nın öncülüğünde<br />
1956 yılında temeli atılan<br />
çok ortaklı Gümüş<br />
Motor fabrikası 1960 yılı<br />
Mart ayında se-<br />
78 M‹MAR VE MÜHEND‹S