ardahanicd2004.pdf 23396KB May 03 2011 12:00:00 AM
ardahanicd2004.pdf 23396KB May 03 2011 12:00:00 AM
ardahanicd2004.pdf 23396KB May 03 2011 12:00:00 AM
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Aerosollerin yoğunluğu, normal atmosferde 1 m 3 ’te 10 7 partikül, endüstrinin yoğun<br />
olduğu kirli atmosferde ise 1 m 3 ’te 2x10 9 ’dan fazladır. Aitken partiküllerin miktarına gelince;<br />
bu, dağların en ücra köşesinde 1<strong>00</strong>x10 8 / m 3 , kirli büyük şehir havasında 50x10 11 / m 3 olarak<br />
ölçülmüştür. Şehirlerdeki havada tozların ortalama miktarı 0.06-0.1 µ gr/m 3 ’tür.<br />
Aerosollerin atmosfere dağılışı homojen değildir. Aerosoller atmosferin alt<br />
tabakalarında çok boldur, troposferin üzerinde ise çok azalır, sonra stratosferde 16-28<br />
kilometrelerde tekrar artar. İnsan toprak seviyesindeki havada meydana getirdiği bulanıklıkla<br />
önemli bir müdahalede bulunur. Buna karşılık stratosfer tabakasındakiler tamamen tabii<br />
kökenlidir. Bu tabaka volkanik tozlardan, meteorit partiküllerinden ve kükürtlü hidrojenle,<br />
atmosferdeki amonyağın kükürtlü gazlarla oluşturduğu amonyum sülfat parçacıklarından<br />
oluşur. İnsanlar tarafından oluşturulan aerosoller, vejetasyonun oluşturduğundan daha<br />
fazladır. Vejetasyon her yıl atmosfere önemli miktarlarda terpenler bırakır. Bu sıvı parçacıklar<br />
tropikal bölgelerde uydulardan mavimsi buhar şeklinde görülür. Atmosferdeki aerosollerin<br />
yoğunluğu coğrafi yere ve enlem derecesine göre değişmektedir. Gerçekten biyosferde<br />
partiküllerle yükü geniş bir bölge ile az yüklü diğer bir bölge mevcuttur. Keza Amazon,<br />
Ekvator Afrika’sı ve Güneybatı Asya üzerinde aerosollerden meydana gelen mavimsi sis<br />
tabakası mevcuttur. Endüstrinin yoğun olduğu Kuzey Amerika ve Avrupa’da gri renkte bir<br />
toz tabakası görülür.<br />
Yapılan araştırmalar sonucu son 10-20 yılda atmosferdeki aerosollerin artma eğiliminde<br />
oldukları saptanmıştır. Hodge (1971) son çeyrek asırda atmosferin geçirme katsayısının % 9<br />
oranında azaldığını göstermiştir. Bu da bize bu zaman sırasında atmosferin saydamlığının 2<br />
kat kadar azaldığını göstermektedir. Davitalia (1965) Kafkas Dağlarının yüksek seviyelerinde<br />
bir yıl sırasında önemli miktarda toz yığıldığını göstermiştir. Bu araştırmacı bu dağlardaki<br />
karlarda toz miktarının 1930-1963 yılları arasında 20 kat arttığını gözlemiştir. Araştırıcılar<br />
bunu Sovyet endüstrisinin bu yıllardaki gelişmesine bağlamaktadır.<br />
Bryson ve Wenland bulanıklığın artma sebepleri arasında en belirgin faktörün<br />
son yıllarda kuzey yarım kürede endüstri faaliyetlerinin artmasına bağlamaktadır. Ayrıca<br />
volkanizma faaliyetleri de havadaki partiküllerin artmasına sebep olmaktadır.<br />
Modern endüstri faaliyetleri şüphesiz troposferde aerosollerin miktarını arttırmaktadır.<br />
Diğer taraftan stratosferde azot ve kükürt gazı bileşikleri derhal yeni partiküller oluşturur ve<br />
bunlar muhtemelen Aitken çekirdekleri etrafında kondenzasyonla oluşurlar.<br />
Bölgesel veya mezoiklim ölçeğinde meteorolojik değişmeler atmosfer kirliliğine<br />
bağlıdır. Çok kirlenmiş şehir bölgelerinin mezoiklimleri hissedilir derecede değişikli<br />
gösterir.<br />
Burada birinci etki güneşlenme üzerine dolayısıyla toprağın aydınlanmasına etki<br />
edecektir. Bu, mevsimlere bağlı olarak azalabilir. Ayrıca kış şartlarında sis oluşacaktır.<br />
Bu duman (smog) olayı yüzyılımızın başından beri endüstri şehirlerinin korkulu rüyası<br />
olmaya devam etmektedir. Şehirler üzerinde durgun havalarda, sıcaklık terselmesi olmadığı<br />
zamanlarda, kirliliğinin meydana getirdiği bir tabaka veya kubbe oluşur. Bu tabaka sarıesmer<br />
renktedir ve azot peroksit (NO 2<br />
) oluşumuna sebep olur.<br />
Toz ve gazların şehir üzerinde oluşturduğu bu kirli kubbe ancak rüzgar veya yağmurla<br />
dağılır. Şu da var ki yıkarı doğru hava hareketleri kirlenme kubbesini besleyerek yağışlara<br />
66