09.04.2015 Views

ardahanicd2004.pdf 23396KB May 03 2011 12:00:00 AM

ardahanicd2004.pdf 23396KB May 03 2011 12:00:00 AM

ardahanicd2004.pdf 23396KB May 03 2011 12:00:00 AM

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Alt düzeylerde akarsu, üst düzeylerde genelde göl kökenli çökellerin gözlendiği<br />

bu karasal ortamda, etkin ve yaygın kaya türleri kiltaşı, miltaşı, çamurtaşı, kumtaşı, çakıl<br />

taşı ve kireçli kiltaşıdır. Bu formasyonun alt düzeylerinde kömür bulmak amacıyla açılan<br />

üç yarmada 0.35 ile 1.<strong>00</strong> m. arasında değişen kalınlıkta linyit içeren dört kiltaşı seviyesi<br />

saptanmıştır (Dağ yaran, 1976). Ayrıca üst düzeylerinde, kalın ve yaygın diyatomit seviyeleri<br />

bulunmaktadır.<br />

Formasyonun hakim kaya türleri kiltaşı, miltaşı, kumtaşı, çakıltaşı, kömürlü kiltaşı<br />

ve diyatomittir. Bunlardan kiltaşı, miltaşı, kumtaşı, çakıltaşı ve kömürlü kiltaşı düzeyleri<br />

formasyonun alt seviyelerinde yaygın olarak görülürken, üst seviyelerde kiltaşı, miltaşı ve<br />

diyatomit düzeyleri daha kalın ve yaygın olarak yüzeylenmektedir.<br />

Kiltaşları; kül renkli ve kirli beyaz renkli olup, yer yer laminalı ve kumtaşı<br />

ardalanmalı, yer yer de kumtaşları içinde mercek, kama ve düzeyler halinde görülmektedir.<br />

Ayrıca üst düzeylerdeki kiltaşları, bazı seviyelerde kireçli kiltaşı olarak yüzeylenmektedir.<br />

Ender omurgalı fosil içermektedir.<br />

Külrengi ve koyu külrengi miltaşları, çoğunlukla kiltaşları içinde ara düzeyler halinde<br />

yüzeylenmekte olup, yer yer de laminalanma görülmektedir.<br />

Kumtaşları çoğunlukla külrenginin değişik tonlarında ve kirli beyaz renkli; çok inceince-orta<br />

tabakalı ve yer yer laminalı; yer yer de teknemsi ve tablamsı çapraz tabakalıdır.<br />

Tane boyları çok değişken olup, alt düzeylerde genellikle çok kaba-kaba-orta, üst düzeylerde<br />

ise orta-ince-çok ince tane boyunda; taneler orta-kötü boylanmış ve iyi- orta yuvarlanmıştır.<br />

Tek bir yüzeyleşmede omurgalı fosil parçaları bulunmuş, fakat çok kötü korunmuş olması<br />

nedeniyle tayin etmek mümkün olmamıştır (KARAKÖSE v.d., 1994).<br />

Çakıltaşları; kül renkli ve kirli beyaz renkli olup, daha çok kumtaşları içinde yer<br />

alan kama ve merceklerle, alt seviyelerde sıkça gözlenen kanal dolgularında görülmektedir.<br />

Çok kaba ve kaba kum boyu taneli, kumtaşı katkıları da içeren çakıl taşları, çok kötü-kötü<br />

boylanmış, yarı yuvarlanmış ve az tutturulmuştur. Çakıl taşları fosil içermemektedir.<br />

Formasyonun ölçülebilen kalınlığının yaklaşık 1<strong>00</strong> m olmasına karşılık, genelde<br />

2<strong>00</strong>-250 m’ye kadar olan bir kalınlığa sahip olduğu düşünülmektedir. Formasyonda<br />

bulunan iyi korunmuş Hipparion sp. fosiline ve arazi gözlemlerine dayanılarak Çamlıçatak<br />

Formasyonunun Üst Miyosen yaşta olduğu benimsenmiştir (KARAKÖSE v.d., 1994).<br />

Posof Volkanitleri (Üst Miyosen- Alt Pliyosen)<br />

Bölgede çalışma yapan araştırmacılardan Ketin (1949), Baykal (1950), Demirse<br />

(1955), Kutlu (1955), Akyel (1968), Yüksel (1971) ve Erentöz (1974) volkaniklerle ilgili<br />

anlatımlarında, volkanizmanın Neojenden günümüze kadar geçen jeolojik süreçte Kars<br />

Platosu’nda etkili olduğunu ve her devrede temsilcilerinin bulunduğunu belirtmişlerdir.<br />

Bu araştırmacılar, volkanizmayı genellikle bir bütün olarak ele almışlar ve bir ayırıma<br />

gitmeyerek bazalt, andezit, tüf, aglomera birlikteliği şeklinde görmüşler ve birbiriyle olan<br />

ilişkilerine ender olarak değinmişlerdir. Karaköse v.d. (1994) ise Posof Çayı vadisinde<br />

yaygın olarak görülen bazalt, tüf, aglomera ve bunlar içerisinde mercek veya düzeyler<br />

halinde bulunan çökel kayalara ait yüzeylemeleri, Posof Volkanitleri olarak adlamayı uygun<br />

görmüşlerdir.<br />

19

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!