16.11.2012 Views

TURK MITOLOJI ANSIKLOPEDISI

TURK MITOLOJI ANSIKLOPEDISI

TURK MITOLOJI ANSIKLOPEDISI

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

D e n i z K A R A K U R T<br />

S a y f a | 679<br />

Şahmaran [Azəricə: Şaxməran]<br />

Şahmaran – Daha çok güney, orta ve doğu Anadolu resminde, masallarında, hikâyelerinde<br />

rastlanan akıllı ve iyicil olarak tanımlanan bellerinden aşağısı yılan, üstü ise insan şeklindeki<br />

Maran adı verilen, doğaüstü yaratıkların başında bulunan ve hiç yaşlanmayan, ölünce ruhunun<br />

kızına geçtiğine inanılan varlık.<br />

Özellikleri<br />

Farsça yılanların şahı anlamına gelen "şah-ı meran" dan gelir. Ancak, Şahmeran'a ilişkin tüm<br />

efsânevi kayıtlar ve Şahmeran efsânelerine özgü tüm betimlemelerde varlık dişidir. Şahmeran<br />

kültürü daha çok Cizre ve Nusaybin civarinda yerleşiktir. Akdeniz bölgesinin Tarsus ilçesinde de<br />

bu varlığın o yörede yaşadığına inanılır. 1 Aynı isimli bir efsâne Mardin yöresinde de geçer. Bu<br />

yörede Şahmeran bir resimle tasvir edilir ve Şahmeran ustaları tarafından yapılan tablolar<br />

evlerin duvarlarını süsler.<br />

Erbüke, Türk halk inancında yarı insan yarı yılan olan varlıktır. Erböke de denir. Bu varlıkların<br />

başında Yılan Ana ve/veya Yılan Ata (Şahmaran) bulunur. Dişi olanları için “İşbüke” kullanılır.<br />

(Sözcük; Er “insan” ve Büke “ejderha, yılan” sözcüklerinin bileşimidir.)<br />

Cemşab ve Şahmaran<br />

Binlerce yıl önce yedi katlı yeraltında Tarsus'ta yaşayan yılanlar vardı. Meran adı verilen bu<br />

yılanlar, gerçekten akıllı ve şefkatli idi. Onlar barış içinde yaşarlardı. Meranların kraliçesine<br />

Şahmeran denirdi. O genç ve güzel bir kadındı. Efsâneye göre, Sahmeranı gören ilk insan<br />

Cemşab oldu. O, geçimi için odun satan fakir bir ailenin oğluydu. Bir gün Cemşab ve arkadaşları<br />

bal dolu bir mağara keşfederler. 2 Balı çıkarmak için Cemşab'ı aşağıya indiren arkadaşları,<br />

paylarına daha çok bal düşmesi için onu orada bırakıp kaçarlar. Cemşab mağarada bir delik<br />

görür ve buradan ışık sızdığını farkeder. Cebindeki bıçak ile deliği büyütünce, ömründe<br />

görmediği kadar güzel bir bahçeye girer. Bu bahçede eşi benzeri olmayan çiçekler ve bir havuz<br />

ile pek çok yılan görür. Havuzun başındaki tahtta süt beyaz vücutlu bir yılan oturmaktadır.<br />

Şahmeran'ın güvenini kazanan Cemşab uzun yıllar bu bahçede yaşar. Yıllar sonra, ailesini çok<br />

özlediğini söyleyip gitmek için yalvarır. Bunun üzerine Şahmeran da kendisini salıvereceğini,<br />

ancak yerini kimseye söylemeyeceğine dair söz vermesini ister. Şahmeran'a söz verip ailesine<br />

kavuşan Cemşab uzun yıllar verdiği sözde durarak Şahmeran'ın yerini kimseye söylememiş. Bir<br />

gün ülkenin padişahı hastalanmış. Vezir, hastalığın çaresinin Şahmeran'ın etini yemek olduğunu<br />

söylemiş ve her yere haber salınmış. Cemşab kuyunun yerini gösterince ve Şahmeran bulunup<br />

dışarı çıkarılmış. Şahmeran Cemşab'a; "Beni toprak çanakta kaynatıp suyumu Vezire içir, etimi<br />

de Padişaha yedir" demiş. 1 Böylece Vezir ölmüş Padişah da iyileşip Cemşab'ı veziri yapmış.<br />

Efsâneye göre Şahmeran'ın öldürüldüğünü yılanlar o günden beri bilmemektedirler. Tarsus'un,<br />

Şahmeran'ın öldürüldüğünü öğrenen yılanlar tarafından bir gün istila edileceği rivâyet edilir.<br />

TÜRK SÖYLENCE SÖZLÜĞÜ

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!