12.07.2015 Views

Kitap10 - Prof. Dr. Ebülfeyz ELÇİBEY - turan-sam

Kitap10 - Prof. Dr. Ebülfeyz ELÇİBEY - turan-sam

Kitap10 - Prof. Dr. Ebülfeyz ELÇİBEY - turan-sam

SHOW MORE
SHOW LESS
  • No tags were found...

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

BEY...Cengiz ÇANDARO kısaca "Bey"di. "Bey" denince, kim ya da hangi bey olduğu sorulmazdı. "Bey", bir taneydive o sadece, o olabilirdi. Yüzyüze geldiğimizde de, ona kendi ağzıyla "HörmetliCumhurbaĢkanı" veya kendi ağzımızla"Sayın CumhurbaĢkanı" diye hiyap etmeyi aklımdan bilegeçirmemiĢtim. Kendiliğimden "Bey" diye hitap edegelmiĢtim. Gönüllü sürgün yerindenbirgün gelen ani telefonu kaldırdığımda, sesini duyduğum vakit de, sevinç ve mutlulukla"Bey" diye haykırmıĢtım. Ebulfez Elçibey, Kiziroğlu Mustafa Bey türküsünde, "Bir beyin oğlu;zor beyin oğlu" nakaratı geçer. Ebulfez Elçibey için nasıl bir "nakarat" tutturabilir ki? Basit:"Türk ulusunun oğlu", "Türk ulusunun bey oğlu". O gideli beri, zihnimin içinde, gözümünönünde film kareleri. Adını kimselerin pek duymadığı bir dönemde, 32. Gün programınınçekimleri için Bakü'ye gitmiĢ olan M.Ali Birand'ın aktarımı ve izlenimiyle öğrenmiĢtim.Anlattıklarına inanamamıĢtım. O da anlatırken, inanmakta zorluk çekiyordu. Sovyet yönetimialtında, Atatürk fotoğraflı ve Türk bayraklı çalıĢma masasının önünde, o dönem için aklagelmeyecek Ģeyler söyleyen, rüyalar açıklayan bir Azerbaycan Ģahsiyeti.1990 yılında, daha sonra Gorbaçov'un "Hayatının en büyük hatalarından biri" olarakandığı katliamın, "Yanvar hadisesi"nin ardından onu bulmak için yollara düĢüĢüm.Moskova'ya Komünist Partisi'nin son kongresini izleme bahanesiyle gitmiĢtim. Asıl amaç,Moskova'dan Bakü'ye gidip, onu görmek ve tanımaktı. Binbir engeli aĢıp, ilk kez Bakü'ye ayakbastığımda çocuklar gibi sevinmiĢtim. Gece sokağa çıkma yasağı vardı. Rus askerleri köĢeleritutmuĢtu. Ebulfez Elçibey ve Halk Cephesi, yeraltındaydı. Ne gam. Gece sokağa çıkmayasağının baĢlamasına yakın saatlerde, "Bey"in yakın çevresiyle buluĢup, "Bey"lehaberleĢiyorduk. Gizlice Karabağ'a gitmiĢti.Ardından bağımsızlık geldi. Mehmet Emin Resulzade'nin "Bir kere yükselen bayrak, bir dahainmez" dediği 1920'nin Azerbaycan bayrağı yine yükseldi. Bey, muhalefetteydi. Türkiye'ninBakü'yü aĢındırmaya baĢlayan yetkilileri, onunla görüĢmekten kaçınıyorlardı. Ġlk kez HikmetÇetin DıĢiĢleri Bakanıyken 1991 sonbaharında Bakü'de Halk Cephesi Merkezini ziyaret etti veEbulfez Elçibey'le bizim de bulunduğumuz görüĢmeyi yaptı. Elçibey, masanın karĢı tarafındadimdik, bir vakar abidesi gibiydi. O, "Bey"di. Hep de öyle kaldı zaten.Kısa süre sonra Azerbaycan'ın seçimle iktidara gelen ilk CumhurbaĢkanı oldu. Türkiye'ye ateĢlibir aĢkla bağlı bir kardeĢ CumhurbaĢkanı. Türkiye'ye ilk ayak bastığı dakikalarda, Çırağanotelinin bahçesinde beraberdik. Aklı, Zeki Velidi Togan'ın mezarını ziyarete takılmıĢtı. Bizimyetkililer, Zeki Velidi adını bilmiyorlardı ki, mezarını bilsinler.Turgut Özal'ın, ölümünden birkaç gün önceki Bakü ziyaretinde yine gördüm onu.CumhurbaĢkanlığı konutunun önünde, üĢümesin diye Özal'ı kendi ceketiyle sararken. GülistanSarayında verilen akĢam yemeğinde "Çırpınırdın Karadeniz"i dinlerken ağlamayabaĢlamıĢtı. Bir hafta sonra, Kocatepe Camii'nin avlusunda Özal'ın tabutunu beklerkenyanyanaydık. Yine dimdik duruyordu; yine gözünde yaĢlar. Duygulu CumhurbaĢkanı. Ġnsan."Bey".

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!