12.07.2015 Views

Kitap10 - Prof. Dr. Ebülfeyz ELÇİBEY - turan-sam

Kitap10 - Prof. Dr. Ebülfeyz ELÇİBEY - turan-sam

Kitap10 - Prof. Dr. Ebülfeyz ELÇİBEY - turan-sam

SHOW MORE
SHOW LESS
  • No tags were found...

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

kalakaldım. Telefon devamlı çalıyordu ama cevap vermiyordum. Neler gelip geçmedi kigözümün önünden. Türkistan'ın batısında, hürriyet meĢalesini yakan ilk lider, Azerbaycankapılarını dünyaya açan, her konuĢmasında ATATÜRK'ten, dünya Türklüğünden, Turan'danbahseden, Sovyet boyunduruğundan sonra millî birlikten bahseden, esir Güney Azerbaycan'ıbize yeniden hatırlatan Ebülfeyz Elçibey göçmüĢtü bu dünyadan. Ne yazık ki VahitAzerbaycan'a, en büyük emeline ulaĢamadan...Sonra çok daha eski yıllara gittim. Göremesem de, bütün benliğimde duyduğum AzerbaycanMillî Demokratik Cumhuriyeti ve kurucusu Mehmet Emin RESULZÂDE.Ġki büyük liderin kaderi, birbirine benziyordu. Elçibey, Nahçıvan Keleki köyünde sürgünyaĢamıĢ, Ankara'da ebediyete intikal etmiĢti. Resulzâde ise dünya dengelerinin oluĢumuna biryerde yenilmiĢ, ülkesinden çıkmak mecburiyetinde kalmıĢtı. O da ikinci vatanı Türkiye'yegelmiĢ, Azerbaycan Kültür Derneği'nin kurulmasına öncülük etmiĢ, yurt dıĢındakiAzerbaycan Türklerinin, aydınlarının oluĢturduğu Muhaceret Edebiyatı içinde ömrüboyunca, ülkesinin yeniden hürriyete kavuĢması için uğraĢmıĢtı. Her iki lider de Ankara'daebediyete intikal etmiĢti.Elçibey ile tanıĢmam, Ruslar'ın 20 Ocak 1990 Bakü katliamından sonra oldu. Halk Cephesi,Azerbaycan Türklerinin hürriyet sembolüydü ve baĢında da koca Sovyetler'e karĢı direnenElçibey vardı. Aynı yılın Kasım ayında, Derneğimiz adına Muhaceret EdebiyatıSempozyumu için Bakü'ye gitmiĢtik. Sempozyum sonunda her iki ülkenin millî marĢlarıçalınıyordu. Oralara yolu düĢmeyenler, anlamakta güçlük çekerler ama marĢlar çalınırkenbazıları dıĢarı çıkıyor, bazıları da oturuyordu. MarĢlara tepki olsun diye değil, maalesef millî birzihniyet oluĢmadığı içindi bu. Türkiye'den gelen konuklar ile birkaç Azerbaycan'lı, marĢlarıayakta saygıyla sonuna kadar dinlediler. Dikkat ettim, ayâktakilerden birisi de Elçibey'di. Oanda çok farklı olduğunu anlamıĢtım. Otele döndük ve bir süre sonra bizi ziyarete geldi.YaklaĢık 10 kiĢiydik. Vakit gece yarısına doğruydu. Halk Cephesi'nin efsanevî lideri ile daha dayakındık Ģimdi. Halk Cephesi ile Azerbaycan Kültür Derneği arasında siyasî iĢbirliği protokolüimzalanacaktı. Elçibey, devamlı sigara ve çay içiyor, Ģakalar yapıyordu. Sohbet sırasında,sanırım Cemil Ünal beydi, Ruslar'ın her Ģeyi yapabileceğini, dikkatli olmasını rica ediyordu.Verdiği cevabı hiç unutmam: "Milletimin yoluna canım feda olsun. Ben ölümü çoktangöze almıĢım. Kaldı ki ben ölsem bile bu hareket devam edecektir. Azerbaycan,mutlaka azadlığa kavuĢacaktır."Bey, daha sonraki günlerden birinde bizi yemeğe davet etti. Genellikle Elçibey konuĢuyordu.Ben hayranlıkla onu dinliyordum. Çok iyi bir hatipti. Her zamanki gibi heyecan ve inançlaanlatıyordu. Yemeğin ortalarında ayağa kalktı, vecd içinde Necip Fazıl'ın Sakarya Ģiirini baĢtansona ezbere okudu. Doğrusu ĢaĢırmıĢ ve o derecede de duygulanmıĢtım. Çünkü ülkemizdebile bu güzel Ģiiri acaba kaç kiĢi ezbere biliyordu.Biz döndükten sonra, Azerbaycan yine çok zor günler geçirdi. Sovyet baskısı, gözaltınaalmalar. Bir keresinde Rus askerleri Halk Cephesi binasını basmıĢ, Bey, binayı terketmemiĢ.Maalesef, göğsüne dipçikle vurmuĢlar. Belki de o gün yediği darbeler, ciğerlerinde tahribatyapmıĢtı. Ama bu günler de geçti. 1992 Haziranında Bey, bütün dünyanın takdir ettiği

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!