12.07.2015 Views

Kitap10 - Prof. Dr. Ebülfeyz ELÇİBEY - turan-sam

Kitap10 - Prof. Dr. Ebülfeyz ELÇİBEY - turan-sam

Kitap10 - Prof. Dr. Ebülfeyz ELÇİBEY - turan-sam

SHOW MORE
SHOW LESS
  • No tags were found...

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

ġEKSĠZ, ġÜPHESĠZ, ġERĠKSĠZ LĠDERReĢit ġAġIHÜSEYĠNOĞLUDestanlaĢan, Azerbaycan Halk Hareketinin ve bağımsızlık isteğinin öncüsü Ebülfez Elçibey'inmücâdelesini dikkatle takip ediyor ve bütün hayatımın ana gayesi halindeki Türk Birliği'ninBakü'de filizlenip, büyüyeceğine gönülden inanıyordum. Bey'i Ģahsen tanıma imkânını 1992yılında, CumhurbaĢkanı seçilerek göreve baĢlayacağı günün sabahında buldum. HalkCephesi'nin davetlisi olarak gitmiĢtim. Fuzuli, Cebrail Ģehirleri ile bunlara bağlı kasaba veköylerde "müĢahit" olarak seçim çalıĢmalarını izlemiĢ, yorgun ve biraz da hasta olarakBakü'ye dönmüĢtüm. Türkiye'ye dönmeden önce Bey'i evinde ziyaret ederek hem tebriketmek, hem de vedalaĢmak istedim. Mütevâzı odasında ilk birkaç dakika hiçbir ĢeykonuĢmadık. Beni dikkatle inceliyordu. Ġlk defa karĢılaĢmıĢ olmamıza rağmen gönül köprüleriderhal kuruldu ve sanki yıllardır birlikte yaĢamıĢız gibi yakınlaĢtık. Gözlerimin içi, hastalığıntesiriyle limon Ģansıydı. Dikkatini çekti ve sordu. Yorgun olduğumu söyledim. "Neredeydin?"dedi, anlattım.... "Seni oraya kim gönderdi" diye sordu. Kendi isteğimle gittiğimi belirttimsede ikna olmadı ve "seni oraya gönderenler, sana zulüm etmiĢler" dedi. Bir saate yakınsohbetten sonra, izin istedim ve Türkiye'ye döneceğimi belirttim. Elimi ellerinin arasına aldı vegözleri dolu bir Ģekilde; "Buraya her gelen birkaç gün sonra, gidiyorum diyor... Peki beni kimebırakıyorsunuz... Sana yeminle söyleyim ki, bugün beni Devlet BaĢkanlığı'na oturtanlar altı aysonra sırt üstü yere vuracaklar... Gitmeyin, giderseniz geri dönün ve beni yalnızbırakmayın..." dedi. ġaĢırmıĢtım... Bir Ģey söyleyemeden vedalaĢtım ve ayrıldım.Onun Türklük sevgisinden, insan sevgisinden, yüksek ahlâkından ve hassasiyetinden doğanbu göçü "kaçıĢ" gibi görüp gösterenler, kötü maksatlı yalancılardır. Elçibey köyünde herbakımdan yalnız bırakılmıĢtı. Ceplerinde birlikte çektirdikleri fotoğrafları taĢıyarak, bunu övünçvasıtası gibi kullananlar, Bey'e keramet yakıĢtıranlar, her vesileyle çok <strong>sam</strong>imi olduklarını,arkadaĢ-dost olduklarını ballandırarak anlatanlar, hatta bu <strong>sam</strong>imiyeti abartıp "Ebulfez'ededim", "Ebülfez dedi ki" babında lâflar edenler, kaba tâbirlerle yağcılar, yalakalar, rant venüfuz tacirleri, omuzuna basıp itibâr sahibi olanlar kısaca ikbâlin kullanıcıları hepsi O'nu terketmiĢti... "Ben Devlet BaĢkanlığından düĢtüm, Türklükten de düĢmedim ya?"mealindeki sitemi, gerçekten ibret vericiydi.Bizim kardeĢliğimiz Bey'in Keleki köyünde olduğu dönem içinde geliĢti. Köye imkân bulduğumsıklıkla gittim. Uzun ve bazen sabahlara kadar süren sohbetlerimizde üzerinde dikkatledurduğu ve dile getirdiği hususlar, kendi durumu ve geleceğinden ziyâde, Azerbaycan'ın,Azerbaycan Türklüğünün ve umumî olarak Türklüğün meseleleriydi. Türkiye onun içinTürklüğün yıkılmaz kalesi ve bütün Türklerin umut kaynağı olan mukaddes birTürk yurduydu. Güçlü, istikrarlı, kararlı, huzurlu, demokrat ve Türklüğükucaklayan bir ülke olmasını arzuluyor ve tespit ve endiĢelerini dile getiriyordu.Önemli gördüğü hususları Devlet adamlarına iletmemizi istiyor ve maalesef çoğunlukla buisteğini yerine getiremiyorduk. Çünkü Elçibey ismi ürkütüyordu.Bey'in köyde geçen günleri çok doluydu. Bir yandan etrafındaki birkaç kahramanla, suikast vesaldırılara karĢı direniyor bir yandan da sık sık anzalanan sahra telefonuyla hür dünya ileirtibatını kesmemeye çabalıyor, geceleri kitap okuyarak ve yazarak her ânı değerlendirmeye

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!