21.07.2015 Views

fe91dea1d5b6e592e5c65ce9c2fcbec67ee61d14

fe91dea1d5b6e592e5c65ce9c2fcbec67ee61d14

fe91dea1d5b6e592e5c65ce9c2fcbec67ee61d14

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

mmlanm pekiştirmesi için bu sürece ihtiyacı var, o yüzden iyi bir Komünistolup Parti'ye son bir hizmet yap ve itirafta bulun." Burada özneninbölünmesinin en saf haliyle karşı karşıyayız: Suçlanan kişininsujet d'énonciation düzeyinde iyi bir Komünist olduğunu göstermesinintek yolu itirafta bulunmaktır - sujet d'énoncé düzeyinde, kendisinibir hain olarak belirlemesidir. Emesto Laclau (aramızdaki özel bir konuşmasırasında), Stalinizmin dilsel bir olgu olmasının da ötesinde,bizatihi dilin Stalinist bir olgu olduğunu söylerken haklıydı galiba.Gelgelelim, burada bu Lacancı bölünmüş özne anlayışıyla "postyapısalcı"özne-konumlan anlayışı arasında dikkatli bir ayrım yapmamızgerekir. "Postyapısalcılık"ta, özne çoğunlukla mahut özneleşmeyeindirgenir, temelde öznel-olmayan bir sürecin bir sonucu olarakkavranır: Özne her zaman öznel-öncesi bir sürece ("yazı" sürecine,"arzu" sürecine, vb.) yakalanmış, bu süreç tarafından katedilmiştir vevurgu, bireylerin tarihsel sürecin "özneleri", "aktörleri", "failleri" olmakonumlarını farklı farklı "yaşama", "deneyimleme" tarzlan üzerindedir.Örneğin sanat yapıtlarının yaratıcıları, örneğin ressam ya dayazarlar kendilerini, ancak Avrupa tarihindeki belli bir noktada, kendiöznel zenginliklerini yapıtlarında ifade eden yaratıcı bireyler olarakgörmeye başladılar. Bu tür analizin büyük ustası, Foucault'ydu elbette:Foucault'nun son çalışmalarının asıl derdinin, bireylerin kendi özne-konumlanmbenimsemelerini sağlayan farklı tarzlan dile getirmekolduğu söylenebilir.Ama Lacan'da bambaşka bir özne anlayışıyla karşılaşınz. Basitçeifade edersek: Eğer bir soyutlama yaparsak, farklı özneleşme tarzlannınbütün zenginliğini, bireylerin kendi özne-konumlannı "yaşama"biçimlerindeki bütün deneyim doluluğunu çıkaracak olursak, geriyebu zenginlikle dolmuş olan boş bir yer kalır; başlangıçtaki bu boşluk,simgesel yapıdaki bu eksik, öznedir, gösterenin öznesidir. Dolayısıylaözne ile özneleşme nin sonucu arasında katı bir karşıtlık ilişkisi kurulmalıdır:Özneleşmenin örttüğü şey, özne-öncesi ya da özne-aşınbir yazı süreci değil, yapıdaki bir eksiktir, özne dediğimiz bir eksik.Başat özne fikrimiz, Lacancı terimlerle "gösterilenin öznesi", kendinidilde ifade etmeye çalışan aktif fail, bir anlamlandırmanın taşıyıcısıolarak özne fikridir. Lacan'ın kalkış noktası, şüphesiz simgeseltemsilin özneyi her zaman çarpıtması, her zaman bir yerdeğiştirme, birbaşansızlık olması - öznenin "kendisine ait" olacak bir gösteren bulamaması,her zaman çok fazla ya da çok az şey (kısacası söylemek istediğiya da söylemeye niyet ettiği şeyden başka bir şey) söylemesidir.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!