Nadiri_Babak_ SHAHED.pdf

Lale gibi bakire kızlar, şehvetperestlerin el uzatmasıyla kızlıklarını yitirdiler ve
devran ümitsizlik ve hüzün destanını yanmış yüreklere anlattı.
İran güllüğü düşmanların iktidarıyla dikenliğe çevrildi. Saltanat tahtı çöldeki
tahtalarla bir oldu. Dik sütunlar ağır darbeler aldı ve değişken feleğin depremi ile bir
zamanlar cihan insanlarının kebesi olan saltanat sarayı Necran 270 Kebesi hükmü aldı.
Hoş baht ve muzaffer devletin bir birinin üstüne dizilmiş şevket rüknünün taşları
çöktü.
Şiir:
Çarka arka dayandıran o saray ki / onun dergâhına her kes yüz koyardı
Gördük ki kalesine bir Fahte 271 / oturmuş diyor ki nerde, nerde?
Sanki gökler altındaki bu diyarda hoşluk hatırlardan silinmiş ve sincap tavırlı
çarkın tilkiciliğinden aslan simalılar unutulmuş. Öyle bir devir oldu ki Kebude 272
dedi Afrasiyab 273 kim idi? Öyle bir zamane oldu ki her alçak dedi ki Fereydun 274 şah
kim idi?
Sabit ve hareketli yıldızlar ve gezegenlerin hareketinin tesiri musibetler
uyandırdı ve gençlerin kabirlerinden bedbahtlık toprağı İran ahalisi başına döktüler.
Ufuklarda belalar kıvrılıyor. Bütün bu olanlar ülkenin düzenin bozdu ve işinde ihlal
yarattı. Yüksek rütbeli mücahit komutanlar ki din ve devlette yüksek mertebelere
ulaşmışlardı aptallık yüzünden bu durumları görmezden geldiler. Komutanları savaşı
terk eden askerleri haklı görüp cesurlara haksızlık ettiler. Savaşçılar kılıç
kabzasından ellerini çektiler ve ellerini kılıç yerine güzel yüzlülerin boynuna sardılar.
270
Dehhuda Sözlüğüne göre Yemen vadisinin en eski bölgelerindendir ki bir kebesi vardı. İnsanlara
hacca o kebeye giderlerdi ki sonralar yıkılıp harap oldu.
271
Bir tür kuşun adıdır.
272
Afrasiyab’ın çobanının adıdır.
273
Ünlü tarihi pehlivanlardandır.
274
İran tarihinin ünlü şahlarından olmuştur.
120