TESLA Anlaşılamamış Dahi Margaret CHENEY Türkçesi: Okhan ...
TESLA Anlaşılamamış Dahi Margaret CHENEY Türkçesi: Okhan ...
TESLA Anlaşılamamış Dahi Margaret CHENEY Türkçesi: Okhan ...
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Muhabire daha sonra patlayıcıların değil elektrik dalgalarının silah olarak<br />
kullanılacağı bir geleceğin savaşlarını anlatmaya başlayacaktı. Daha sonra ise<br />
yapıcı bir yaklaşımla, "Göklerin aydınlatılabileceği, okyanusların<br />
evcilleştirileceği; denizlerin sulama için, toprağın gübreleme için, güneşin de<br />
enerji elde etmek için kullanılacağı" bir gelecekten de bahsedecekti.<br />
Edison'un hangi sebeple Nobel ödülüne layık görüldüğü kendisine<br />
sorulduğunda da incelikle bu beyefendinin bir düzine Nobel ödülünü hak<br />
ettiğini söyleyecekti. Edison ise, kendisine bu konuda fikri sorulduğunda,<br />
resmi bir tebligat almadığını söyleyecek ve bu konuda daha fazla yorum<br />
yapmaktan kaçınacaktı.<br />
Robert ve Katharine bu habere şaşılmamış, çok sevinmişlerdi. Hemen<br />
kendisine bir tebrik mesajı yollayacaklardı. Her zamankinden ağırbaşlı bir tavır<br />
takınmaya başlayan Tesla da, "Aslında birçok kişi bu ödüle layık. Ama teknik<br />
literatüre benim adımla geçen en az dört düzine buluşla ben de bu onura daha<br />
az layık değilim. Bu, hata yapmaya eğilimli bir grup insanın değil, pek nadiren<br />
hata yapan tüm insanlığın bahşettiği gerçek ve kalıcı bir şereftir. Bana kalsa<br />
buluşlarımın herhangi birine gelecek bin yılın Nobel ödüllerini verirdim."<br />
Bundan sonraki gelişmeler biraz daha karmaşıktı. Batı basını bu haberi almış<br />
ve gerçekliğini kontrol etmeden tüm ülkeye yaymıştı. Times'da bir kere daha<br />
Tesla ile Nobel ödülünün sahibi sıfatıyla yapılan bir röportaj yayımlanacaktı.<br />
Muhabire anlattığı hikayeler tipik Tesla tarzıydı. Dünyanın ses nakli<br />
konusundaki fikirlerini hala anlayamayışına hayret ettiğini söylüyor, New<br />
York'tan telefon eden her hangi birinin, hiçbir ara teçhizata gerek duymadan<br />
dünyanın istediği yeri ile konuşabileceği, Avrupa'daki savaş manzaralarının<br />
beş dakika içerisinde Amerika'dan seyredilebileceği bir teknolojinin<br />
geliştirileceğinden söz ediyordu.<br />
Dünyadan geçecek olan akım, verici istasyonundan sonsuz bir hızla yayılacak,<br />
12 bin kilometre gibi bir mesafe sonrasında ışık hızına doğru yavaşlamaya<br />
başlayacak, daha sonra bu bölgede tekrar hızlanarak alıcı istasyonuna sonsuz<br />
bir hızla ulaşacaktı. "Bu mucizevi bir olay. Telsiz insanlık tarihine bir kasırga<br />
gibi girmek üzere. Bir gün dünya çapında kurulacak, sözgelimi, altı istasyon<br />
sayesinde tüm dünya insanları birbirleri ile salt ses yolu ile değil, görüntü<br />
aracılığı ile de haberleşebilecekler."<br />
Fizik bilgisindeki eksikliğe karşın (Tesla ışıktan daha hızlı seyahat edecek bir<br />
varlık olamayacağı fikrine karşı çıkıyordu) kehaneti kusursuzdu. Elbette ki<br />
bugünün eşzamanlı-mikrodalga yayan televizyon uydularını öngörebilecek bir<br />
zamanda yaşamıyordu ama buna yakın bir şeyler zihnini meşgul ediyordu; ne<br />
de olsa daha gençken ekvatorun çevresinde dünya ile eşzamanlı dönecek bir<br />
çember kurma projesi hayallerini süslüyordu.<br />
Televizyonu icat edemedi ama hayal edebiliyordu. Dört yıl sonra Johnson,<br />
Tesla'ya, futbol maçlarını evden seyredilebilecek bir şekilde ekrana