TESLA Anlaşılamamış Dahi Margaret CHENEY Türkçesi: Okhan ...
TESLA Anlaşılamamış Dahi Margaret CHENEY Türkçesi: Okhan ...
TESLA Anlaşılamamış Dahi Margaret CHENEY Türkçesi: Okhan ...
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
çarşamba ve cumaları dalga teorisi ile açıklıyor, Şeytan ise salı, perşembe,<br />
cumartesi günleri quantum teorisi ile."<br />
Tesla daha sonraki yıllarda daha bütünsel bir fizik teorisine bağlanacaktı. Tüm<br />
maddelerin ilksel bir tözden, tüm uzayı kaplayan ışıksal eterden türediğine<br />
inanıyordu ve cüretle kozmik ışınların ve radyo dalgalarının zaman zaman<br />
ışıktan daha hızlı hareket edebildiğini iddia ediyordu.<br />
Üniversitelerde görevli genç bilim insanları devlet destekli araştırma<br />
programlarının ne büyük bir nimet olduğunu yeni yeni fark etmeye<br />
başlamışlardı. İşin ilginç yanı umutlarını kıran kişi, modern araştırma<br />
laboratuvarlarınm kurucusu Edison'un ta kendisi olacaktı.<br />
Donanma Danışma Kurulu'nda görev yaparken "büyük gelişmeler için bilimsel<br />
araştırma elzemdir" diyerek ilk çıkışını yapmıştı. Daha sonraları donanmanın<br />
gerçeklere büyük oranda vakıf olduğunu söyleyecek ve asıl ihtiyaç duyulanın<br />
teorisyen-ler değil mühendisler olduğunu öne sürecekti. Ordu, daha çok sivil<br />
uzman barındırmak istese de Edison fizikçiye ihtiyaç olmadığı konusunda ısrar<br />
edecekti (tabii bir ya da iki matematikçi işe yarayabilirdi).<br />
Bilimsel konularda oldukça hırslı olan komutanların, en az üniversiteliler kadar<br />
huzuru kaçmıştı bu açıklamalardan dolayı. Peki ya denizaltı tarayıcıları ne<br />
olacaktı? Bilmek istiyorlardı. Bunun için yoğun bir araştırma programı<br />
uygulamak gerekmiyor muydu?<br />
Edison hiç canını sıkmıyordu, Donanma Araştırma Labora-tuvarı fikrini<br />
temelden hayalperestlik olarak yorumluyordu. Ama donanma ısrar ederse<br />
laboratuvarında işlerin nasıl yürüdüğünü herkesin bilmesini isteyecekti:<br />
"Sistemimiz yoktur, kurallar yoktur ama bir yığın zamazingo bulabilirsiniz. Ve<br />
bu zama-zingoların çevresinde yeteri kadar dolaşan mucitler eninde sonunda<br />
bir icatla çıkar ortaya." Ekibinin laboratuvara gübre bahçesi dediğinden<br />
bahsetmiyordu.<br />
Bu kadarı da üniversiteli bilim insanlarını harekete geçirmek için yeterli<br />
olmuştu. Donanmayı atlatıp doğrudan en üstle bağlantı kurmaya çalışacaklardı.<br />
Ulusal Bilim Akademisi aracılığı ile başkan Wilson'a başvuracaklardı.<br />
Akademinin ülke için bilimsel bir cephanelik gibi işlev göreceğini öne<br />
sürüyorlardı.<br />
Kısa bir süre sonra tüm bilimsel araştırma kurumlarına öncülük edecek Ulusal<br />
Araştırma Konseyi (NRC) kurulacaktı. NRC bünyesinde, üniversitelerin,<br />
hükümetin ve sanayi dünyasının önde gelen bilim insanlarını, mühendislerini<br />
barındırıyordu ve hem temel, hem de uygulamalı araştırmaları destekliyordu.<br />
Profesörlerin akıllıca bir hareketi de Washington'da Beyaz Saray'a ve<br />
Kongre'ye oldukça yakın bir bölgede bir karargah kurmaktı.<br />
Ulusal Araştırma Konseyi'nin Amerika'ya katkısı tartışılmaz nitelikteydi. Grup,<br />
iş ve sanayi dünyasının da desteğini almıştı arkasına. Geleceğin süper<br />
gücünün bir taslağı belirmişti bile: Devlet, endüstri ve akademi üçgeni yirminci<br />
yüz yılda Amerikan hayatına şeklini verecekti.