01.05.2013 Views

TESLA Anlaşılamamış Dahi Margaret CHENEY Türkçesi: Okhan ...

TESLA Anlaşılamamış Dahi Margaret CHENEY Türkçesi: Okhan ...

TESLA Anlaşılamamış Dahi Margaret CHENEY Türkçesi: Okhan ...

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Kaynağın gücüne bağlı olarak, birçok maddeyi anında buhar-laştırabilen ya da<br />

eritebilen sıcaklıklar ortaya çıkabiliyordu. Tesla deneyi elmaslar, yakutlar<br />

kullanarak tekrarlamıştı. En sonunda karborundumun (karbon ve silikon<br />

karışımı) diğerleri kadar çabuk buharlaşmadığını ve kürenin içinde tortu<br />

bırakmadığını keşfetmişti. Böylece icadının adı karbon lambası olarak kalacaktı.<br />

Akkor halindeki maddeden yayılan sıcaklık tüpün içindeki küçük miktarlardaki<br />

gaz moleküllerine aktarılıyordu, bu sayede de Edison'un akkor lambası için<br />

harcanan aynı oranda enerji ile yirmi kat daha fazla parlaklık elde ediliyordu.<br />

Vücudunda dalgalanan yüz binlerce voltluk yüksek frekanslı akımlarla birlikte,<br />

elinde akkor halindeki güneşin bir minyatürünü tutarak ayakta duruyordu.<br />

Kozmik ışınlar olduğuna inandığı şeyi sergilemekteydi. Güneşin yüksek elektrik<br />

yükü taşıyan ve her biri yüksek hız nedeniyle enerji yüklenmiş küçük<br />

parçacıklar yayan akkor halinde bir kütle olduğunu düşünüyordu. Ama bir küre<br />

içine kapatılmadığı için güneş, ışınları uzayın derinliklerine yayılmaları için<br />

bırakıyordu.<br />

Tesla tüm uzayın bu parçacıklarla dolu olduğunu düşünüyordu, dünya ya da<br />

diğer maddeler sürekli bu bombardımana maruz kalıyordu; tıpkı karbon<br />

lambasında olduğu gibi en katı maddeler dahi atomik toz haline<br />

dönüşüyorlardı.<br />

Bu tip bir bombardımanın ortaya çıkışlarından biri şafak ışıl-damasıydı.<br />

Yöntemleri üzerine bir kayıt olmamasına karşın, bu tip kozmik ışınları tespit<br />

ettiğini, enerjilerini hesapladığını ve yüzlerce milyon voltluk bir hızla hareket<br />

ettiklerini bulduğunu duyurmuştu.<br />

Duydukları bu olağanüstü iddialarla gözleri iyice açılan seyirciler arasındaki<br />

fizikçiler ve mühendisler dikkat kesilmişlerdi. Peki ama kanıtlar neredeydi?<br />

Bugün güneşteki termonükleer reaksiyonların radyo dalgalarının ve<br />

partiküllerinin yanı sıra, X ışınlarının, ultraviyole, görülebilir ve kızılötesi<br />

ışınların, güneşin yüzeyinde metrekarede 64 milyon wattlık (ya da volt-amper)<br />

bir oranda yayılmasına yol açtığı biliniyor.<br />

Elde edilen yeni bilgilere göre, kozmik ışınların çok çeşitli şekil ve formda<br />

ortaya çıktıkları biliniyor. Partiküller yüksek enerji üreten çarpışmalar<br />

yaptığında kozmik ışınlar oluşuyor. Bunlar yalnızca güneşten değil, diğer<br />

yıldızlardan, novalardan ve patlayan yıldızlardan yayılıyor.<br />

Dünyanın çevresinden geçmekte olan ve manyetik sahasının etkisine giren<br />

solar elektron ve protonlar Van Ailen radyasyon kuşaklarını oluşturuyorlar.<br />

Görülebilen ve görülemeyen solar radyasyon gezegenlerin yüzey sıcaklıklarını<br />

tayin ediyor. Tan yeri kızarıklığı (aurora) da yıldızlardan yayılan partiküllerin<br />

atmosferimizin üst tabakalarındaki atomlarla çarpışmalarından kaynaklanıyor.<br />

Tesla'nın konferansından beş yıl sonra, Fransız fizikçi Hen-ri Becquerel<br />

uranyum tarafından yayılan gizemli ışınları keşfedecekti. Marie ve Pierre Curie<br />

de uranyum atomları ve sürekli patlama halinde olan radyum üzerine yaptıkları

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!