01.05.2013 Views

TESLA Anlaşılamamış Dahi Margaret CHENEY Türkçesi: Okhan ...

TESLA Anlaşılamamış Dahi Margaret CHENEY Türkçesi: Okhan ...

TESLA Anlaşılamamış Dahi Margaret CHENEY Türkçesi: Okhan ...

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

tabakalarına, on bin kilometre, belki de daha az bir yüksekliğe yüksek-fre-kanslı<br />

akım aktarılması idi. Bu yüksekliğe akımı nasıl verebileceği sorulduğunda<br />

bunun aslında pratik açıdan zor olan bir işlem olmadığını söylüyordu. Asla<br />

pratikte test etmeden yöntemlerini ifşa etmezdi ve bu projesi de finansman<br />

yokluğu nedeni ile rafa kaldırılacaktı.<br />

Gazeteciler de onu sorgulamaktan ve spekülasyonlar yaratmaktan geri<br />

kalmıyorlardı. Bazıları moleküler bombardıman tüplerini uzaya ultraviyole ışın<br />

demetleri göndermek için kullanacağını, havayı uzak mesafelerde iyonize<br />

edeceğini ve onu her türlü yüksek voltajı iletebilecek bir hale getirmeyi<br />

planladığını öne sürüyorlardı. Bu sayede istediği yüksekliğe kadar uzanan bir<br />

yüksek frekanslı akım gönderebileceği iletken bir yol elde edebileceğini<br />

savunuyorlardı. Sonradan büyük (ve kötü talihli) dünya-yayın kulesi Long<br />

Island'da inşa edildiğinde, üst platformunun bir dizi ultraviyole lamba<br />

alabilecek şekilde tasarlandığı görülecekti. Ama bunun amacı hiçbir zaman<br />

öğrenilemeyecekti.<br />

Tesla daha sonra hem dünyayı, hem de atmosferin üst tabakalarını elektrik<br />

iletkeni, aradaki hava tabakasını da yalıtkan olarak kullanmayı tasarladığı<br />

projesinden söz etmeye başlayacaktı. Bu kombinasyon devasa bir kondansatör<br />

meydana getirecekti, yani elektriği depolayan ve boşaltan bir araç elde edilmiş<br />

olacaktı. Dünya yüzeyi elektriklendiği zaman yüksek hava tabakası da<br />

indüksiyon yolu ile şarj olacaktı. Yerküre dolan ve boşalan bir Leyden Jar'a<br />

dönüşecekti. Hem yerkürede, hem de yüksek hava tabakasında akım dolaşması<br />

atmosferi aydınlatacaktı. Ama Tesla akımlarını yüksek hava tabakasına nasıl<br />

göndermeyi tasarlıyordu, bunu bilemiyoruz.<br />

1892'de Londra'da verdiği seminerlerde sevecenlikle, henüz yeni icat etmiş<br />

olduğu çok duyarlı ve tipik bir vakum tüpü açıklamaktaydı. Yüksek frekanslı<br />

akımın etkisi ile bu tüpten elektrostatik ve manyetik etkilere garip bir şekilde<br />

hassasiyet gösteren bir ışın yayılacaktı. Bu tüp ile ilginç deneyler yapma<br />

fırsatını yakalamıştı.<br />

Ampul doğrudan tek bir tele bağlı bulunduğunda ve çevresinde kendisine<br />

yakın hiçbir nesne bulunmadığında, Tesla ampule yaklaşarak ışının ampulün zıt<br />

yanına gitmesini sağlayabiliyordu. Ampulün çevresinde dolaşmaya<br />

başladığında da ışının hep zıt yöne doğru kaçtığını görüyordu. Bazen de ışın<br />

ampulün çevresinde çılgınca dönmeye başlıyordu. Küçük bir mıknatıs<br />

sayesinde, mıknatısın konumu ile dönüşün hızını azaltıp çoğaltabiliyordu. Ama<br />

mıknatısa en duyarlı olduğu noktada elektrostatiğe daha az duyarlılık<br />

gösteriyordu. Işında görülebilir bir tepki yaratmadan elinin tek bir kasını dahi<br />

oynatamadığını fark etmişti.<br />

Tesla bunun, ışının her yöne eşit şekilde yayılmasını engelleyen camdaki bir<br />

eğrilikten meydana geldiğine inanıyordu. Heyecanla bu aracın güç sahalarının<br />

doğasını araştırmada çok büyük faydalar sağlayabileceğine inanıyordu.<br />

"Eğer uzayda ölçülebilir bir hareket meydana geliyorsa, bu araç sayesinde<br />

tespit edilebilir. Bu, atalet ve sürtünmeden bağımsız bir ışık demetidir" diye<br />

düşünüyordu.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!