TESLA Anlaşılamamış Dahi Margaret CHENEY Türkçesi: Okhan ...
TESLA Anlaşılamamış Dahi Margaret CHENEY Türkçesi: Okhan ...
TESLA Anlaşılamamış Dahi Margaret CHENEY Türkçesi: Okhan ...
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Aynı uzman grup önünde, endüstride devrim yaratan ve çok uzaklardaki<br />
evlerin bile aydınlatılabilmesini sağlayan enerji sistemini tanıtmasının<br />
üzerinden üç yıl geçmişti. Şimdi de hayretler içindeki aynı topluluğa ışık ve<br />
elektriğin doğası üzerine yürüttüğü araştırmalarını anlatıyordu.<br />
Konuştuğu kürsü, içi gaz dolu tüplerden yayılan ışıkla çok çekici bir tarzda<br />
aydınlatılmıştı, bazılarının parlaması için fosfor, bazılarında da uranyum<br />
kullanmıştı. Bunlar bugünkü floresan lambaların öncüleriydiler. Tesla bunların<br />
patentini almayı ya da piyasaya sürmeyi hiç düşünmemişti; gerçekten de<br />
pazara ancak elli yıl sonra çıkacaklardı. Söylev için tüplere, tipik bir şekilde,<br />
isimler takmıştı. Bunlar arasında yalnızca ünlü bilim insanlarının adları yoktu,<br />
bazıları ünlü Sırp şairlerin adlarını almıştı.<br />
Bir masaya dönerek eline narin bir parça aldı. "İşte içindeki hava kısmen<br />
boşaltılmış bir cam tüp. Onu elime alıyorum, bedenimin bir parçası yüksek<br />
gerilim taşıyan tellerden biriyle temas halinde ve elimdeki tüp de harika bir<br />
şekilde yanıyor. Hangi durumda bırakırsam bırakayım, nereye taşırsam<br />
taşıyayım, tutabildiğim sürece, yumuşak, hoş ışığı tükenmeyen bir ışıltıyla<br />
parıl-damaya devam edecektir."<br />
Elinde tuttuğu tüp parıldamaya başlayınca -diğer gösterilerin yanı sıra bu<br />
alternatif akımın güvenirliği hakkında politik bir mesaj da içermekteydi-<br />
"Profesör" Brown, Edison'un ajanı, izlemekten vazgeçecek ve hızla salonu terk<br />
edecekti. Patronu bu inanılmaz olayı duyunca tırnaklarını yemeye başlayacaktı.<br />
Ama Pittsburg'dan sırf bu konferansı dinlemek için gelmiş olan Geor-ge<br />
Westinghouse öne eğilmiş, başını bir o yana bir bu yana sallıyor,<br />
gülümsüyordu.<br />
Bir sonraki gösterisi, gazların basıncı düşürülmüş ortamlarda yüksek iletkenlik<br />
sergilediklerini keşfettikten sonra icat ettiği, yüksek frekanslı bir enerji<br />
kaynağına bağlanmış telsiz, ya da elektrotsuz, deşarj lambalardı. Bunları,<br />
gösterdiği gibi, odada istediğiniz yere götürebilirdiniz ama onlar ürkütücü bir<br />
şekilde yanmaya devam edeceklerdi. Bunlar hiçbir zaman pratik amaçlarda<br />
kullanılmak üzere piyasaya sürülemeyeceklerdi ama yeni alınmaya başlanan<br />
patentlerin de gösterdiği gibi, seksen yıl sonra bile bu konudaki araştırmalar<br />
hep devam edecekti.<br />
Sylvania GTE International'ın başmühendisi Roland J. Morin sonraları şunları<br />
ifade edecekti: "Şundan eminim ki, bu ışık kaynaklarının Chicago Dünya<br />
Fuarı'nda (1893) Tesla tarafından sergilenmesi, daha sonraları D. McFarlan<br />
Moore'un floresan lambayı geliştirmesini ve bunları ticari amaçlı kullanıma<br />
açmasını teşvik etmiştir...", Uzun parmaklı, marifetli elleri bir başka parçayı<br />
kavradı.<br />
"İşte tek bir tele bağlı havası alınmış bir ampul... Onu avucu-ma alıyorum ve<br />
içindeki platin tel güçlü bir akkor halini alıyor.<br />
"İşte ana tele bağlanmış bir diğer ampul. Metalik soketine dokunduğum anda<br />
içi fosforik ışıklı muhteşem renklerle doluyor.