01.05.2013 Views

TESLA Anlaşılamamış Dahi Margaret CHENEY Türkçesi: Okhan ...

TESLA Anlaşılamamış Dahi Margaret CHENEY Türkçesi: Okhan ...

TESLA Anlaşılamamış Dahi Margaret CHENEY Türkçesi: Okhan ...

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Her zaman olduğu gibi Tesla masasından saat tam onda kalktı ve Manhattan'ın<br />

ışıklı caddelerine kendini bıraktı.<br />

Laboratuvarına giderken bir parka saptı ve yavaş yavaş ıslık çalmaya başladı.<br />

Yakınlardaki bir binanın duvarlarından bir çift kanat sesi duyuldu. Az sonra<br />

omzunda tanıdık beyaz bir görüntü belirdi. Tesla cebinden bir avuç buğday<br />

çıkardı ve güvercini eliyle beslemeye başladı, sonra onu geceye karşı kaldırdı<br />

ve gagasına bir öpücük kondurdu.<br />

Artık bir sonraki adımını düşünmesi gerekiyordu. Bloğun çevresinde yürümeye<br />

devam etmesi halinde kendisini üç tur atmaya mecbur hissedecekti. Derin bir iç<br />

geçirdi ve Blecker sokağının yanındaki (daha sonra Batı Broadway olan)<br />

Beşinci Cadde, 33-35 numaradaki laboratuvarına doğru yollandı.<br />

Tavan arasındaki tanıdık dairesine girdi ve bir düğmeyi çevirdi. Duvardaki boru<br />

şeklindeki lamba şaşalı bir ışıltıyla parıldadı ve karanlık odadaki tuhaf<br />

görünüşlü makineleri aydınlattı. Bu tüp lambanın ilginç yanı tavandaki elektrik<br />

kabloları ile hiçbir bağlantısının olmamasıydı. Gerçekten de hiçbir bağlantısı<br />

yoktu ve tüm enerjisini çevreyi sarmalayan bir güç alanından alıyordu.<br />

Bağlantısız ışık kaynağını eline alabilir ve atölyesinin içerisinde istediği yere<br />

taşıyabilirdi.<br />

Bir köşede duran tuhaf aletlerden biri sessiz sessiz titremeye başladı.<br />

Tesla'nın gözleri mutlulukla ışıldadı. Dünyanın en küçük osilatörü bir çeşit<br />

platformun üstünde çalışmaya başlamıştı. Onun dehşetli gücünün farkında<br />

olan tek kişi kendisiydi.<br />

Düşünceli bir halde pencereden aşağıdaki fakirhaneleri seyre koyuldu.<br />

Çalışkan göçmen komşuları çoktan uyumuş olmalıydı. Polis daha önce<br />

kendisini gecenin bir yarısı odasından karanlık sokaklara yayılan mavi ışık ve<br />

çatırdayan elektrik hakkındaki şikayetler konusunda uyarmıştı.<br />

Omuzlarını silkti ve işinin başına döndü, bir makineye bir dizi mikroskobik<br />

uyarlamalar yapmaktaydı. Kendisinden geçmiş bir şekilde çalışırken zamanın<br />

nasıl geçtiğini fark edememişti ki aşağıdaki sokak kapısından gelen sesle<br />

irkildi.<br />

Tesla, Pearson's Magazine'de çalışan İngiliz gazeteci Chauncey McGovern'ı<br />

içeri buyur etmek için aceleyle merdivenleri indi.<br />

"Gelmeniz beni öyle sevindirdi ki Bay McGovern..."<br />

"Bunu okuyucularıma borçlu olduğumu düşündüm, beyefendi. Londra'da<br />

herkes Batı'nın Yeni Büyücüsü hakkında konuşuyor -ve bununla kastettikleri<br />

de Edison değil."<br />

"Lütfen benimle yukarıya kadar gelin. Bakalım ünümü hak ediyor muyum."

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!