01.05.2013 Views

TESLA Anlaşılamamış Dahi Margaret CHENEY Türkçesi: Okhan ...

TESLA Anlaşılamamış Dahi Margaret CHENEY Türkçesi: Okhan ...

TESLA Anlaşılamamış Dahi Margaret CHENEY Türkçesi: Okhan ...

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Kırk yaşlarında, Colorado'da bir şimşek deneyi üzerinde çalışırken neredeyse<br />

bin kilometre ötedeki gök gürlemelerini duyduğunu iddia etmişti, asistanları ise<br />

ancak üç yüz kilometre uzaklıktakileri duyabiliyorlardı.<br />

Ama hastalığı sırasında hissettikleri Tesla'nın bile standartlarının üzerindeydi.<br />

Birkaç oda uzaklıktaki bir saatin tik tak seslerini bile duyabiliyordu. Odasında<br />

dolanan bir sineğin vızıltısı kulak zarlarını patlatacak gibi oluyordu. Birkaç<br />

kilometre öteden geçen bir at arabası neredeyse bütün vücudunu titretiyordu.<br />

Elli kilometre öteden geçen bir trenin düdüğü oturduğu sandalyeyi öylesine<br />

titretiyordu ki duyduğu acı dayanılmaz oluyordu. Ayaklarının altındaki zemin<br />

sürekli oynuyordu. Dinlenebilmek için yatağının altına kauçuk minderler<br />

koyuyordu.<br />

"Yakından ve uzaklardan gelen kükreyen sesler beni korkuya sürüklüyordu ve<br />

bunların ne olduğunu bir türlü ayırt edemiyordum. Güneş ışınlarının önü<br />

periyodik olarak kesildiğinde bu beynim üzerinde öylesine büyük bir güç alanı<br />

yaratıyordu ki kendimden geçiyordum. Bir köprü ya da bunun gibi bir yapının<br />

altından geçebilmek için tüm irademi zorlamam gerekiyordu çünkü kafatasım<br />

üzerinde dayanılmaz bir basınç hissediyordum. Karanlıkta bir yarasa kadar<br />

duyarlı olabiliyordum, metrelerce uzaklıktaki bir nesnenin varlığını alnımda<br />

hissettiğim bir ürperti sayesinde fark edebiliyordum."<br />

Bu dönemde nabız atışları normalin altından dakikada iki yüz altmışa kadar<br />

aniden inip çıkabiliyordu. Kendi bedenindeki seğirmeler ve titremeler bile<br />

neredeyse başlı başına dayanılmaz bir ıstırap kaynağı haline gelmişti.<br />

Doğal olarak Budapeşte'deki tıp uzmanları bu durum karşısında hayrete<br />

düşmüşlerdi. Adını yeni yeni duyurmaya başlamış bir doktor hem Tesla'ya<br />

yüksek dozda potasyum salık veriyor hem de hastalığının tedavisinin mümkün<br />

olmadığını söylüyordu.<br />

Tesla o zamanlar için şöyle söylüyor: "O zamanlarda fizyoloji ve psikoloji<br />

uzmanlarının incelemelerine tabi olamadığım için ölene dek kişisel bir<br />

pişmanlık duyacağım. Hayata umarsızca sarılmıştım ama iyileşebileceğimi hiç<br />

ümit etmiyordum."<br />

Buna karşın sağlığına kavuşmakla kalmadı, bir arkadaşının yardımı ile o güne<br />

kadar hiç sahip olamadığı bir güce ulaştı. Arkadaşının adı Anital Szigety idi. Bir<br />

makinist, aynı zamanda da bir atletti. Szigety Tesla'yı sürekli egzersiz yapmanın<br />

faydalarına inandırmıştı ve ikisi sık sık birlikte şehir turlarına çıkıyorlardı.<br />

Graz Politeknik'ten ayrılmasının üzerinden yıllar geçmiş olmasına karşın iyi<br />

çalışmayan doğru akım mekanizması Tesla'nın aklından bir an bile çıkmamıştı.<br />

Daha sonraları her zamanki gösterişli üslubuyla bu konu hakkında şunları<br />

yazacaktı: "Bu konuyu basit bir çözümle geçiştirmek istemiyordum. Bu konu<br />

içimde kalmıştı, bu bir ölüm kalım meselesiydi. Muvaffak olamadığım takdirde<br />

yok olup gideceğimi biliyordum."<br />

Ama, aslında savaşı kazanmış olduğunu hissediyordu. "Beynimin kıvrımları<br />

arasında bir yerde yatıyordu yanıt ama henüz bunu kelimelere dökememiştim."

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!