TESLA Anlaşılamamış Dahi Margaret CHENEY Türkçesi: Okhan ...
TESLA Anlaşılamamış Dahi Margaret CHENEY Türkçesi: Okhan ...
TESLA Anlaşılamamış Dahi Margaret CHENEY Türkçesi: Okhan ...
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
obin vardı. Elektrik çarpmasından korunmak için bobini yoğun titreşimin çok<br />
az hissedildiği birleşim noktasından tutuyordu. Güçlü parıltılarla aydınlanan<br />
bobinin taşıdığı gerilim yarım milyon volta ulaşıyordu.<br />
Bu olağanüstü ve ürkütücü serinin en sonuncusu şu manşetle yayımlanmıştı:<br />
"Bu deneyde operatörün osilatöre doğrudan bağlantılı olan bedeni yüksek bir<br />
gerilimle yüklenmiştir. Fotoğrafta belirli bir büyüklükteki kalay levhanın uç<br />
noktasında elle tutulan iletken çubuk görülebiliyor. Operatör durağan elektrik<br />
dalgasının üzerinde ve çubuk ile levha çevrelerinde olağanüstü bir hareket<br />
halindeki hava sayesinde parıldıyor. Laboratuvarı aydınlatmakta olan bir vakum<br />
tüp, tavanda oldukça yüksekte olmasına karşın, operatörün bedeninden yayılan<br />
dalgalardan etkilenerek ışıldıyor."<br />
Tesla böyle sihirbazlıklara bayılıyordu ama kendisini şov yapmakla ve yararlı<br />
bir aygıt geliştirememekle suçlayanlara verilecek bir cevabı da vardı. Elbette ki<br />
bu sihirler daha sıradan meyveler de verecekti. Elektrikli rezonans ve kusursuz<br />
eşzamanlı devreler sayesinde nitrojen havadan ayrıştırılabilecekti. Bu yolla<br />
büyük değere sahip suni azotlu gübre üretilebilecekti. Ayrıca güneşte olduğu<br />
gibi yayılım gösterecek ışık çok daha ekonomik yollardan üretilebilecek ve asla<br />
patlamayan lambalara hapsedilebilecekti.<br />
Düşleri ütopikti: İnsanlar açlıktan ve ölesiye çalışmaktan kurtulacaklardı,<br />
dünya çapında iletişim kolaylaşacaktı; ve sonuncu olarak da o diğer<br />
gezegenlerde de insanlara benzer yaşam formlarının varolduğuna inanıyordu.<br />
Marslılar'ın "istatistiki bir gerçeklik" olduğunu düşünüyordu.<br />
Bu arada, fazla karmaşık şeyler düşünmeyi sevmeyen arkadaşlarının hayatı da<br />
doğal akışında ilerlemekteydi. Katharine dokunaklı ve iğneli bir mektup<br />
göndermişti; arkadaşlarını sürekli reddetmekten vazgeçmesini tembihleyip bir<br />
partiye davet ediyordu Tesla'yı. Johnsonlar'ın çocukları serpiliyordu ve<br />
Katharine onların kendisine ihtiyaç duymadığı bir günün geleceğini<br />
sezinleyebiliyordu. Zaman hızla akıp gidiyordu ve yaklaşan ölümün ayak sesleri<br />
onu ürkütüyordu: "Milyonları, cafcaflı unvanları, Waldorf'u ve Fifth Aveneu'yü<br />
bir yana bırak" diyordu, "bu tek unvanı olan sıradan ve basit insan için büyük<br />
bir zayıflık."<br />
Tesla labaratuvarından çıkacak ve partiye gelecekti. Düzenlenen parti eski<br />
günleri geri getirir gibi olmuştu. Ama laboratu-varın çağrısı onu yine çekecekti.<br />
Tesla uzun bir süredir, Mark Twain'in de eğlence ve sağlık için düzenlenmiş bir<br />
deneyde üzerine çıkmasına izin verdiği mekanik vibratörler üzerine<br />
çalışmaktaydı. Bir keresinde neredeyse umulmadık etkiler yaratmanın<br />
eşiğinden dönmüştü.<br />
1898 yılında bir gün küçük bir elektromekanik osilatör üzerine çalışırken bunu,<br />
tüm iyi niyetiyle, laboratuvarının tam merkezinden bodrumun tabanına dek<br />
uzanan demir bir sütuna bağlamıştı.<br />
Düğmeyi çevirip iskemlesine kurulmuş ve ortaya çıkacak tüm etkileri not<br />
etmek üzere eline bir defter almıştı. Bu makinelere hayrandı çünkü titreşim her<br />
seferinde biraz daha arttıkça atölyesindeki eşyalarda bir rezonans etkisi