07.10.2014 Views

17 ağustos 1999 marmara ve 12 kasım 1999 bolu-düzce depremleri ...

17 ağustos 1999 marmara ve 12 kasım 1999 bolu-düzce depremleri ...

17 ağustos 1999 marmara ve 12 kasım 1999 bolu-düzce depremleri ...

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

MARMARA VE BOLU DEPREMLERİ SONRASINDA TÜRK TABİPLERİ BİRLİĞİ FAALİYETLERİ<br />

146<br />

8- Sağlık ocakları <strong>ve</strong> diğer sağlık kuruluşlarına yapılan düzenli ziyaretlerde hekimler <strong>ve</strong> diğer sağlık<br />

çalışanlarının sorunlarını saptayıp, çözüm için yardımcı olunmuş <strong>ve</strong> olabildiğince lojistik destek sağlanmıştır.<br />

Bu hizmet depremden beri aralıksız çalışan sağlık personeli için bir moral kaynağı olmuştur. TTB<br />

Merkez ekibinde sekreterya görevini tam olarak üstelenecek birimin <strong>ve</strong> donanımın bulunmaması büyük<br />

bir eksiklik olarak tespit edilmiştir. Yoğun çalışma temposu içerisinde doküman hazırlanmakta <strong>ve</strong> genel<br />

durum raporu çıkarmakta oldukça zorlanmıştır. Bu tür çalışmalarda bu eksikliğin giderilmesi zorunludur.<br />

9- Tüm bölgenin sokak <strong>ve</strong> caddeleri ile birlikte yerleşim durumunu gösterir bir haritanın olmaması<br />

çalışmada diğer büyük bir eksiklik olarak tespit edilmiştir. Elimizdeki mevcut Gölcük merkeze ait harita<br />

bütünlük sağlamadığı için faydalı olmamıştır.<br />

DEPREM FAALİYETİ <strong>ve</strong> GÖZLEMENTEPE ÇADIRKENT ANALİZİ<br />

Gözlementepe Gölcük bölgesine hakim bir tepe üzerine kurulu geniş bir çadır alanıdır. Bu organizasyon<br />

bölge için biraz geç devreye girmesine rağmen deprem gibi afetlerden sonra ilkyardım <strong>ve</strong> kurtarma<br />

ile birlikte ilk günden itibaren ne yapılması konusunda bizi yönlendirecek örneklerden birisidir.<br />

Çadırkent olarak ifade edemiyoruz; çünkü başlangıcından itibaren olması gerekenlerin tam tersi bir<br />

uygulama zorunlu olarak olmuştur.<br />

Bu bölgede 540 civarında çadır bulunmaktadır. Bu çadırların içerisinde 3.000’e yakın insan yaşamaktadır.<br />

Çevrede kullanılan kendiliğinden gelişen küçük çadır alanları ile birlikte 5-6 bin insan bu<br />

bölgede barınmaktadır. İlk olarak bölgenin havadan görülerek tespiti yapılmış <strong>ve</strong> hiçbir alt yapı çalışması<br />

olmadan askeri temsilciler tarafından çadırlar doğrudan toprak üzerine yerleştirilmiştir. Bu bölgenin tamamında<br />

kurulan çadırın cinsi çocukluğumuzdan beri tanıdığımız Kızılay çadırıdır. Bu şekilde kurulan<br />

çadırlara bölgedeki barınma ihtiyacı olan aileler hızlı bir şekilde yerleştirilmiştir. Ne tuvalet, ne banyo, ne<br />

aş evi, ne sağlık birimleri, ne de sosyal alanlar belirlenmiştir. İşte bu nedenden dolayı çadırkent değil<br />

çadır alanı olarak ifade etmek istiyoruz. Çünkü kent olma özelliğinden uzak bir şekilde başlangıç yapılmıştır.<br />

Önce yağmur yağdı. Topraklar çamur oldu, çadırların içi su doldu. Buradan zeminin uygun hale getirilmediği<br />

sonucu çıkarıldı. Halen de tam olarak düzeltildiği söylenemez.<br />

Sonra doğaldır ki insanın tuvalet ihtiyacı ortaya çıktı. Bir bakıldı ki kurulan çadırlara göre sadece<br />

parmakla gösterilebilecek sayıda tek tük tuvalet mevcut. Bu da tuvaletlerin yeterli olmadığını ortaya<br />

çıkardı. Sayıca az olan tuvaletler çok sayıda insan tarafından kullanılınca açılan çukurlar hızlı bir şekilde<br />

doldu. Vidanjör ihtiyacı ortaya çıktı. Ancak bölgede yeterli olmaması nedeniyle dışarıya taşmalar meydana<br />

gelerek sağlığı tehdit edici boyutlar ortaya çıkmıştır.<br />

Çadırda yaşayan insanların gerek tuvalet sonrası gerekse diğer zamanlarda el temizliği <strong>ve</strong> günlük<br />

kullanım için su ihtiyacı olduğu tespit edilmiştir. İlk aşamada aralıklı birer tonluk su depolarıyla bu sorun<br />

giderilmeye çalışılmıştır. Hemen ardından belediye tarafından bölgeye şebeke suyu <strong>ve</strong>rilebileceğinin<br />

bildirilmesi üzerine çadır alanlarında su şebekesi alt yapı çalışmaları başlatılmıştır. Gönüllü kuruluşlar<br />

tarafından alt yapı tamamlanmış <strong>ve</strong> şebeke bağlantısı yapılmıştır.<br />

Uzun süre genel temizlik <strong>ve</strong> banyo yapılamamasına bağlı olarak bazı parazitler hastalıkların (uyuz<br />

vb) görünmeye başlandığı tespit edilmiştir. Bu tespit insanların banyo ihtiyacı olduğunu ortaya çıkarmış,<br />

buna yönelik çalışmalara başlamıştır.<br />

Gerek banyo gerek tuvalet gerekse kullanma suyu bağlantılarından sonra şebekeye su <strong>ve</strong>rilmiştir.<br />

Hemen arkasından uzun süredir su <strong>ve</strong> temizliğe hasret çadır halkı gerek çamaşır gerekse vücut<br />

temizliğine girişmiştir. Yarım gün geçmeden çadır alanını bu kez de atık su basmıştır. Bu artık sular çadırların<br />

arasında <strong>ve</strong> kenarlarda çocukların bilinçsizce oynadığı sağlığı tehdit edecek birikimlerin oluşmasına<br />

neden olmuştur. Kuşkusuz ki bu durum atık su sorunu olduğunu ortaya çıkarmıştır. Atık suyun ka-

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!