07.10.2014 Views

17 ağustos 1999 marmara ve 12 kasım 1999 bolu-düzce depremleri ...

17 ağustos 1999 marmara ve 12 kasım 1999 bolu-düzce depremleri ...

17 ağustos 1999 marmara ve 12 kasım 1999 bolu-düzce depremleri ...

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

MARMARA VE BOLU DEPREMLERİ SONRASINDA TÜRK TABİPLERİ BİRLİĞİ FAALİYETLERİ<br />

18<br />

Dr. Ata SOYER<br />

DEPREM BÖLGESİ İZLENİMLERİ<br />

19-21 AĞUSTOS <strong>1999</strong><br />

Perşembe 05'te yola çıktık; Ege'den Feride, Ali Osman, Meral ile Dokuz Eylül'den Murat, Yücel, bir<br />

de ben. Bir de İbrahim ile Çiler. Arabamızda yok yok. İlaç, kitap, halka yönelik broşürler, yardım malzemesi,<br />

yiyecek, çadır, vb.<br />

"Doğuştan" minibüs şoförü gibi rahat Murat. Arabayı o kiraladı. Klimalı(ymış). Dönüşe kadar pek<br />

fark edemedik.<br />

İlk durak Bursa. Komşu illerden gelen yaralıları, Bursa'daki tüm hastaneler kabul etmiş. En ağırları<br />

da Uludağ Üni<strong>ve</strong>rsitesi'nde. Ege'den getirdiğimiz tetanos aşılarını oraya bıraktık. Bursa'da sarsıntı<br />

hissedilmiş, ama tahribat pek yok.<br />

Gemlik'te bizim Kayıhan var. Depremi duyar duymaz izinden dönmüş, ilçedeki kriz komitesinin kurulmasına<br />

katkıda bulunmuş. Bize de 1000 kadar "perkloran" buldu. Biz Yalova'ya, o Gölcük'e.<br />

Yalova'da yoğun bir trafik; ama inanılmaz se<strong>ve</strong>cen bir görevli seli. Herkes bize yol göstermeye çalışıyor.<br />

(Arabamızın önünde "TTB Olağandışı Koşularda Hizmet Grubu" yazıyor; TTB amblemi de var.)<br />

Yalova'yı gezdikçe yıkıntıları görüyoruz. İş makinaları çalışıyor. Yerli-yabancı.<br />

Sağlık Müdürlüğü'nün bahçesi, beyaz önlüklüler <strong>ve</strong> "gazeteci yelekli" -eli telsizlilerle dolu. Birinciler<br />

hemşireymiş. "Gü<strong>ve</strong>nlik görevlisi" sandığımız ikinciler ise, hekim. Daha çok, hastaneye getirilen yaralıları<br />

tedavi ettiklerini <strong>ve</strong> ölü gömdüklerini söylediler. Başka bir iş yapmayı ne düşünüyorlar, ne zamanları<br />

var. Çok yorgun <strong>ve</strong> yoğunlar. Hem de "ambale".<br />

Yalova stadyumunda çok sayıda çadır, çok sayıda sağlık personeli oradan oraya koşturuyor. Diğer<br />

bölgelere kıyasla daha düzenli <strong>ve</strong> insani. Sekiz sağlık personeli yaşamını yitirmiş; ortopedi uzmanı<br />

Mehmet Tuncer, ailesinden yedi kişiyle birlikte, beyin cerrahı Gürsel Polat <strong>ve</strong> hemşire eşi, pratisyen<br />

Salih Özalp eşi <strong>ve</strong> çocuklarıyla birlikte, Dr. Afitap Akyazı, ameliyathane hemşiresi Melahat Toylu, diş<br />

hekimi İbrahim Taşmalı...<br />

KBB uzmanı Hüseyin, yaklaşık otuzaltı saattir ayakta. Hiç kimse yokken müdahaleye başlamış, evi<br />

yıkılmış ama hiç ara <strong>ve</strong>rmeden çalışıyor. Duygusallaşmış, destek ihtiyacı var. Ona en çok koyan da,<br />

karaborsadan kendisine sigara satılması, üstelik dokuz yıldır orada olmasına karşın...<br />

Çınarcık'taki sağlık ocağının bahçesinde seyyar hastane var. Çorlu'dan, İstanbul Balta Limanı'ndan,<br />

Koşuyolu'ndan, İzmir'den pratisyen hekimler yardıma gelmiş, İlk fırtınayı atlatmışlar, halk sağlığı sorunları<br />

yaşanacağını söylüyorlar.<br />

Orada gördüğümüz Dr. Gü<strong>ve</strong>n (Tepecik Göğüs Hastanesi'nden), İzmir'e döndükten sonra, oradaki<br />

izlenimlerini çarpıcı şekilde özetledi; soğuk zincir yok, ilaç-aşı taşınamıyor, tedavi protokollerinde<br />

karmaşa nedeniyle sıkıntılar yaşanıyor, psikolojik destek hemen hiç yok, halkın motivasyonu eksik,<br />

sağlık ocaklarında otorite boşluğu var... Bir de, değişik kurumlardan gelen, iyi niyetle bir şeyler yap-

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!