07.10.2014 Views

17 ağustos 1999 marmara ve 12 kasım 1999 bolu-düzce depremleri ...

17 ağustos 1999 marmara ve 12 kasım 1999 bolu-düzce depremleri ...

17 ağustos 1999 marmara ve 12 kasım 1999 bolu-düzce depremleri ...

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

nistan Medecin du Monde Grece temsilcisi, TOSAV/Medecin Sans Frontier temsilcisi, Abant İzzet Baysal<br />

Üni<strong>ve</strong>rsitesi Tıp Fakültesi Dekanı, SB Tedavi Hizmetleri Genel Müdür Yardımcısı. Toplantıda sadece<br />

ikinci basamak hasta bakım hizmetleri konuşuldu. Çevre sağlığı da dahil olmak üzere birinci basamak<br />

sağlık hizmetleri hiç gündeme gelmedi. İsrail ekibi, bu depremde yanık vakalarının çok görüldüğünü,<br />

bunların çoğunu çocukların ekstremite yanıkları olduğunu belirterek bu vakalarda sekonder korumanın<br />

önemine dikkat çektiler. Bunun için de optimal bakımın bir plastik cerrah, bir fizyoterapist <strong>ve</strong> bir hemşireden<br />

oluşacak özel bir yanık biriminin kurulmasını önerdiler.<br />

Gölcük-Değirmendere bölgesi ile karşılaştırıldığında Düzce bölgesinde gönüllü kuruluşların azlığı<br />

dikkat çekici. Devletin bölgeye, birinci depremle karşılaştırıldığında, erken ulaşması gönüllü kuruluşların<br />

buraya gelmelerini engellemiş olabilir.<br />

23 Kasım <strong>1999</strong>, Pazartesi<br />

Sabah 9:00'da Üni<strong>ve</strong>rsiteye giderek Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı Yrd.Doç.Dr.Nuray Yeşildal'ı<br />

buldum. Depremin birinci gününden itibaren Belediye ile işbirliği halinde, çok gidilmeyen Düzce çevresindeki<br />

köylerde ayaktan tedavi hizmeti <strong>ve</strong>rdiklerini öğrendim. Buradaki çevre sağlığı koşullarının öncelikli<br />

sorun olduğu konusunda hemfikir olarak bundan sonra işbirliği yapmaya karar <strong>ve</strong>rdik. Öncelikli olarak<br />

su, tuvalet <strong>ve</strong> atık sorununu saptadık. Yarın sabahtan itibaren birlikte çalışmaya karar <strong>ve</strong>rerek ayrıldık.<br />

Daha sonra, dün akşam bölgeye varan Dr.Harun ile birlikte çadırkentleri dolaşarak altyapı durumlarını<br />

saptamaya karar <strong>ve</strong>rdik. Sabahtan saat 13:30'a kadar birlikte, öğleden sonra ise ayrı ayrı iki ekip<br />

olarak çadırkentleri gezdik. Bu süre içinde gezilen çadırkentlerin Iistesi dosyadadır.<br />

Gezilen çadırkentlerde ''TTB İkinci Ay Deprem Sonrası Durum Saptama Araştırması'' formunu doldurarak<br />

çevrede toplanan kişilere eğitim yaptım. Bu eğitim sırasında "en az, en önemli, en uygulanabilir<br />

mesaj'' ilkesinden hareketle aşağıdaki mesajları ilettim:<br />

1. Sularınızı mutlaka kapalı kaplarda saklayın,<br />

2. Sularınızı 5 bardak suya 3 damla çamaşır suyu, ya da bir büyük bidon suya yaklaşık yarım çay<br />

bardağı çamaşır suyuyla içmeye ya da kullanmaya hazır, temiz hale getirebilirsiniz,<br />

3. Bu şekilde hazırladığınız suyu içmek, bulaşık yıkamak ya da sebze/mey<strong>ve</strong> yıkamak için kullanabilirsiniz,<br />

4. Kullanma suyu, içme suyu ayrımı yoktur; kullanma suyu da içme suyu kadar temiz olmalıdır,<br />

5. Emziren anneler mutlaka emzirmeye devam etsinler; bebeklerini ishal <strong>ve</strong> zatürreeden korumak<br />

için anne sütü aşı görevi görür.<br />

6. Bunları etrafınızdakilere mutlaka anlatın.<br />

Ayrıca tuvaleti olmayan <strong>ve</strong> yakın gelecekte de tuvalet gelecek sözü <strong>ve</strong>rilmeyen bir çadırkent bölgesinde<br />

erkeklere sıhhi tuvalet inşa etme <strong>ve</strong> bunun önemiyle ilgili eğitim <strong>ve</strong>rdim.<br />

Çadırkentlerle ilgili genel izlenim, durumun altyapı <strong>ve</strong> çevre sağlığı açısından acınacak halde olduğu...<br />

Bugün gezilen 15 çadırkentin hiçbirinde tuvalet <strong>ve</strong> akarsu yok. Hepsinde tanker ya da artezyen/kuyu<br />

suyu kullanılıyor. Birkaçında tuvalet iskeletleri (betondan <strong>ve</strong>ya prefabrike) gelmişti <strong>ve</strong> kuruluyordu.<br />

Çadırkentlerin çoğunda çadırlarda elektrik yok. Halen yoğun olarak çadır dağıtımı yapılıyor. Olumlu<br />

olan tek şey Belediye'nin çöpleri düzenli olarak toplaması. Bu konuda konuşulan herkes olumlu görüş<br />

belirtti.<br />

Çadırkentlerle ilgili belki de en çarpıcı nokta bunların aslında çadırkent olmadığı. Düzce, adı gibi<br />

düz bir alana kurulu olmasına rağmen, etrafta organize bir çadırkent yapılacak yer bulunamamış gibi,<br />

çadırlar yol kenarlarına, parklara kurulmuş halde. Bazen bir yol kenarında 50 çadır yan yana kurulmuş.<br />

Bunlara Gölcük-Değirmendere bölgesinde çadırkentten ziyade ''çadır öbekleri" diyorduk; burada da muhtemelen<br />

halkın kendiliğinden oluşturduğu öbekler daha sonra resmi yetkililerce çadırkent olarak adlandırılmış.<br />

Halk, evlerinden uzağa gitmek istememiş; yetkililer de buna onay <strong>ve</strong>rmiş gibi. Asker tarafından<br />

kurulan bazı çadırkentlerde ise çadırlar o kadar sık aralıklarla kurulmuş ki, 8 metre, 5 metre değil aralarında<br />

1 metre bile yok... Bunların biri dışında hiç birinde sağlık hizmeti yok. Biri dışında hiç birinde çadır<br />

nüfusuna ait bilgi yok.<br />

305

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!