07.10.2014 Views

17 ağustos 1999 marmara ve 12 kasım 1999 bolu-düzce depremleri ...

17 ağustos 1999 marmara ve 12 kasım 1999 bolu-düzce depremleri ...

17 ağustos 1999 marmara ve 12 kasım 1999 bolu-düzce depremleri ...

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

MARMARA VE BOLU DEPREMLERİ SONRASINDA TÜRK TABİPLERİ BİRLİĞİ FAALİYETLERİ<br />

460<br />

BASIN AÇIKLAMASI<br />

(11.11.<strong>1999</strong>, 104<strong>17</strong>)<br />

İstanbul Tabip Odası olarak <strong>17</strong> Ağustos'tan bu yana yaşadığımız gelişmelerle ilgili değerlendirmelerimizi<br />

<strong>ve</strong> daha önemlisi olası bir İstanbul Depremi konusunda görüş <strong>ve</strong> önerilerimizi sizlerle paylaşmak<br />

istiyoruz.<br />

Yaşadığımız doğal afetler, toplum olarak, yönetenler olarak bilime ne kadar az önem <strong>ve</strong>rildiğini<br />

göstermektedir. Deprembilimciler, mimarlar, inşaat mühendisleri <strong>ve</strong> jeologların yıllardır söylediklerine<br />

kulaklarını tıkamış bir ülke, ancak felaket anında onları dinliyor. Meslek Odalarının önerilerini <strong>ve</strong> uyarılarını<br />

ısrarla gözardı eden kamu yöneticileri <strong>ve</strong> belediyeler, deprem sonrasında birden sivil toplum örgütlerini<br />

keşfettiler.<br />

Marmara Bölgesinde ardarda yaşanan depremler planlamanın ülkemizde ne kadar hafife alındığını<br />

göstermektedir. Ülkemizin önemli yatırımlarının büyük kısmını deprem açısından birinci derecede riskli<br />

bir bölgede olmasının başka açıklaması olamaz. "Plan değil pilav" anlayışının bizi getirdiği yer burasıdır.<br />

Üzerinde yaşadığımız ülkenin doğasının beklenen davranışları karşısında bu kadar büyük kayıplar<br />

yaşanmasının bir başka nedeni de devletin sosyal niteliğinin güdükleştirilmesidir. Olağan durumlarda<br />

bile sağlık hizmetleri, altyapı <strong>ve</strong> barınma hizmetlerini <strong>ve</strong>rmek konusunda “küçültülmüş” devletin, bir<br />

doğal afet koşullarında başarılı olması beklenemez.<br />

Endişemiz, olağan koşullara dönüldüğünde geleneksel davranışların sürdürülmesidir.<br />

İstanbul Depremi olasılığı ciddiye alınmalıdır<br />

Milyonlarca insanın yaşamı yanında ülke ekonomisi üzerinde ciddi bir yıkım oluşturacak böyle bir<br />

olasılığın yeterince ciddiye alındığına inanmıyoruz.<br />

Bu görüşlerimiz, sadece kaynağı belirsiz kuşkuların bir ifadesi değildir. Bugüne kadar ülke yöneticilerinin<br />

harekete geçmesini <strong>ve</strong> somut adımlar atmasını bekledik. Yurttaşlarımızın kaygılarını daha da<br />

artırmamak için konuyu daha sakin bir ortamda sunmayı daha doğru bulduk.<br />

İstanbul Depremi olasılığı ciddiye alınmış olsaydı;<br />

Başta sağlık kuruluşları, okullar, itfaiye gibi böyle bir felaket sırasında öncelikle ayakta kalması gereken<br />

yapılar dayanıklılık bakımından gözden geçirilmiş <strong>ve</strong> gerekli plan <strong>ve</strong> projeler hazırlanmış, hatta<br />

yapımına başlanmış olurdu.<br />

Ülke ekonomisi <strong>ve</strong> yatırımlara ayrılacak kaynakları belirleyen 2000 yılı Mali Bütçesi'nde İstanbul<br />

Depremi için özel bir kaynak ayrılmış <strong>ve</strong> özellikle sağlık, eğitim gibi kamu hizmetlerine yatırım yapılması<br />

planlanmış olurdu.<br />

Yalnızca doğal afet durumunda değil, her zaman acil durumlarda hizmet <strong>ve</strong>ren bir sağlık hizmeti<br />

organizasyonu yapılmış, bu amaçla bir iletişim sistemi kurulmuş olurdu.<br />

Acil sağlık hizmetlerinin yanısıra İstanbul'un her iki yakasında yanıklarda hizmet <strong>ve</strong>recek en az iki<br />

merkez kurulmuş olurdu.<br />

Yurttaşlarımızın kendi evlerini depreme karşı nasıl gözden geçirecekleri <strong>ve</strong> hazırlık yapacakları konusunda<br />

kamu yöneticileri (Valilik <strong>ve</strong> Belediyeler) ciddi <strong>ve</strong> tutarlı bir plan yapmış olurlardı.<br />

Bunların hiçbiri gerçekleşmemiştir. Umudunu dış kredilere <strong>ve</strong> Avrupa Birliği'ne bağlamış görünen<br />

hükümet, İstanbul Depremi olasılığını tamamen gözardı etmeyi tercih etmektedir. Hükümet; depremi<br />

sadece <strong>ve</strong>rgi toplama bahanesi olarak değerlendirilmektedir.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!