07.10.2014 Views

17 ağustos 1999 marmara ve 12 kasım 1999 bolu-düzce depremleri ...

17 ağustos 1999 marmara ve 12 kasım 1999 bolu-düzce depremleri ...

17 ağustos 1999 marmara ve 12 kasım 1999 bolu-düzce depremleri ...

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

MARMARA VE BOLU DEPREMLERİ SONRASINDA TÜRK TABİPLERİ BİRLİĞİ FAALİYETLERİ<br />

218<br />

rak, aslında hiç de yeni olmayan birçok olumsuzlukla karşılaşarak, üstelik bir de çözüm geliştirmeye<br />

çalışan bizler ne kadar cesurmuşuz. Saklamışız bugüne kadar, ne yazık.<br />

Deli danalar gibi dolaştık. Kriz masaları, sağlık ocakları, sağlık istasyonları, çadır yerleşim birimleri,<br />

hastaneler, belediyeler, örgütler... Bizi hiç tanımayan, işbirliğine hiç hazır olmayan, bu olağandışı duruma<br />

olağandışı tepkiler <strong>ve</strong>rerek işleri zora sokan yöneticiler tanıdık. Kayıplarını, acılarını bir kenara bırakıp<br />

ölürcesine çalışan depremzede doktorlar <strong>ve</strong> sağlık çalışanlarıyla tanıştık. Gönüllüler sel gibi akıyordu. Bu<br />

öz<strong>ve</strong>ri yumağı içinde en çok meslekdaşlarımızı <strong>ve</strong> diğer sağlıkçıları gördük.<br />

TV’lar 24 saat kurtarmacıları görüntülerken biz ölülere formol arıyorduk, sağlık birimlerine klor dağıtıyorduk.<br />

Çöplerle, helalarla uğraşıyorduk.<br />

Kriz yönetimi, eşgüdüm, koordinasyon gibi sözcükler dillerde dolaşıyor ama yaşama<br />

geçirilemiyordu. Herkes iyi, çokşey kötüydü. Gönüllülük, öz<strong>ve</strong>ri, iyi niyet, ilaç, tıbbi malzeme, gıda, giyim<br />

hepsi bol miktarda varken yönetim, <strong>ve</strong>rimlilik, kayıt, tasnif yoktu. Yardım malzemesi dağıtımları insanlık<br />

onurunun çiğnendiği gösterilere dönüşmüştü.<br />

Ulaşım, iletişim <strong>ve</strong> enerji ağır hastaydı. Kanalizasyon <strong>ve</strong> içme suyu şebekesi arrest olmuştu. Pet<br />

şişelerle resüsitasyon yapılıyordu. İçme suları tuvaletlerde kullanılıyordu.<br />

Çadırlar arsız otlar gibi bitiyordu her yandan. Çadır yerleşim birimlerinde plansızlığı, bilgisizliği, beceriksizliği,<br />

yarınsızlığı gördük.<br />

İlk defa böylesine içiçe olduk iş makinalarıyla, sempati duyduk. Sağlık <strong>ve</strong>ri tabanlarına, haritalara<br />

aç olduğumuzu farkettik. Tuvaleti, banyoyu özledik. Çok ıslandık, çok üşüdük, çok da güneşlendik.<br />

Teknik analiz:<br />

İlk hafta için beklenen başarı ölçütleri: 1. Felaketin erken haber alınması, 2. En kısa sürede genel<br />

durum değerlendirmesinin yapılması <strong>ve</strong> bölgeye giriş çıkışların kontrol altına alınması, 3. İletişim<br />

kanalları açık tutularak, hava ulaşımı <strong>ve</strong> alternatif enerji kaynaklarının seferber edilmesi, 4. Çok değerli<br />

olan ilk 24 saatte arama, kurtarma, ilk yardım <strong>ve</strong> acil sağlık hizmetlerinin etkin bir şekilde icrası, 5.<br />

Temel gereksinimler sağlanarak 5-7 günlük akut fazın en az kayıpla atlatılması.<br />

Başarısız olunan ilk nokta “genel durum değerlendirmesi” nde gecikmedir. Yetkililer felaket <strong>ve</strong> büyüklüğü<br />

konusunda ilk dakikalarda uyarılmışlardır. Yetkililerin ilk reaksiyonu hemen bölgeye ulaşmak<br />

yönündedir, bu yanlıştır. (Çok ilginçtir ki toplumun genel beklentisi de bu yöndedir. İlk fırsatta tedavisi<br />

gereken toplumsal bir hastalığımızdır.) Sayın Başbakan <strong>ve</strong> çeşitli Bakanlar altı saat içinde bölgeye u-<br />

laşmış, iletişim sıkıntılarının, yerel yetersizliklerin sıkıntısını yaşamış <strong>ve</strong> ciddi bir zaman kaybına neden<br />

olmuşlardır. İcranın başı, TV kanallarından seslenerek ilgilileri göre<strong>ve</strong> çağırmıştır.. Oysa her koşulda<br />

sağlam kalması beklenen askeri iletişim kanalları nedense ilk saatlerde kullanılmamış ya da kullanılamamıştır.<br />

Genel durum değerlendirmesindeki gecikme öncelikle ulusal kaynaklarımızın <strong>ve</strong> eşzamanlı<br />

olarak uluslararası akut faz desteğinin harekete geçirilmesini de geciktirerek kayıpları artırmıştır. Bölgeye<br />

giriş çıkış denetimi yapılmamış, ilk 24 saatte hava ulaşımı etkin kullanılmamış, alternatif enerji kaynakları<br />

bölgeye ikinci gün sonrası ulaştırılabilmiştir.<br />

Ne ilginçtir ki, Sağlık Bakanlığı 22 Ağustos tarihli OCHA raporlarında bölgedeki hastanelerin sanıldığı<br />

kadar hasarlı olmadığını <strong>ve</strong> deprem öncesine yakın düzeyde hizmetlerini sürdürdüklerini açıklamıştır.<br />

Sorunlarımızı kabullenip gerçekçi çözümler üretmek yerine herşey yolunda safsatasıyla başını kuma<br />

gömme tercihi pek de yabancı olmadığımız bir tarz. Maalesef alt kademeden üst kademeye sorun aktarımında<br />

boyut giderek küçülür <strong>ve</strong> müsteşar kademesinde ortada sorun morun kalmaz. Böylesi bir afette<br />

bile bu anlayış değişmedi. Özetle akut fazda kamusal sorumluluklar yerine getirilememiş <strong>ve</strong> fatura ağırlaşmıştır.<br />

Kamusal alanın yeniden yapılandırılma gereği ciddi bir gereksinim olarak ortaya çıkmıştır.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!