You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
İNSANLAŞAN MAKİNALAR - YAPAY ZEKÂ<br />
Ya Yapay Ahlâk?<br />
Tevfik Uyar<br />
Uçak Mühendisi, İTÜ-2007<br />
İyi kötü aramıza karışmaya<br />
başlayan, kendi kararlarını veren<br />
yapay zekâların idare ettiği<br />
makine bedenlerin ahlâklarını<br />
nasıl programlayacağımız<br />
önemli bir soru işaretidir.<br />
Zira bir şekilde öğrenebilen,<br />
tamamen kendi iradesiyle<br />
karar alabilen -ve hareket<br />
ederek gündelik yaşamda yolu<br />
bizimle kesişen- bir yapay<br />
zekâ yapacaksanız, onun kritik<br />
kararları nasıl vereceği üzerine<br />
de kafa yormanız, ona bir de<br />
yapay ahlâk entegre etmeniz<br />
gerekiyor. Hele ki bu kritik<br />
kararlar insan hayatıyla da<br />
ilgiliyse…<br />
Sanayi devrimi sonrasında makineler<br />
hayatlarına birer hizmetkâr olarak<br />
başladıklarından, robotlu gelecek<br />
meselesi insanlara yardım eden akıllı cihazlar<br />
alemi olarak düşünüldü hep. Varlıkları<br />
işleri hızlandırmak, üretimi seri hâle<br />
getirmek, insan hatasını azaltmak ve hatta<br />
korumak içindi! Dönemin bilimkurgularında<br />
insan formu verilen makineler hizmetçi,<br />
polis, kasa görevlisi olarak çıktı karşımıza.<br />
Şu hâlde bu makinelerin insan gibi yürüyüp<br />
düşünenleri de gündelik yaşamımızda<br />
aynı amaçları yapacak olmalılar. Bu senaryo<br />
hemen her alanda insan merkezli düşüncenin<br />
yerleşik olduğu yirminci yüzyılın<br />
ilk üç çeyreğinde son derece popülerdi.<br />
70’lere doğru hem teknolojide hem<br />
de akıllı makineler hakkındaki iyimserlikte<br />
önemli bir kırılma meydana geldi. Bu kırılmanın<br />
en mühim başlıklarından biri makine<br />
zekâsının insanı menfi sonuçlar verecek biçimde<br />
aşma olasılığıydı. Bu olasılık, özellikle<br />
de yapay zekânın, kendi gibi yapay<br />
zekâlar üretme ya da kendini geliştirme<br />
potansiyeliyle birlikte değerlendirilerek<br />
“zekâ patlaması” olarak adlandırıldı: Çünkü<br />
zekânın zekâ üretme hızı eksponansiyel<br />
olarak artacağından bir anda korkunç bir<br />
zekâ düzeyiyle karşılaşılabilirdi; ki bu da<br />
toplumda, insanda ve medeniyette radikal<br />
bir dönüşüme neden olacaktı. Matematikçi,<br />
bilgisayar bilimci ve bilimkurgu yazarı<br />
Vernor Vinge, bu süper zekânın bir limiti<br />
olmadığını düşündüğünden, zaman zekâ<br />
grafiğinin sağ tarafındaki bu spekülatif gelecekteki<br />
noktanın adını ‘teknolojik tekillik’<br />
koydu (karadeliklerin uzay zamanın durumu<br />
açısından belirsiz olan tekillik adı verilen<br />
merkezlerinden esinlenerek).<br />
Şu an tekillikten hâlâ çok uzaktayız. Bir<br />
yapay zekânın insan zekâsını taklit edebilme<br />
gücü, bundan yarım asır evvelki bilim<br />
insanlarının içinde bulunduğumuz çağa<br />
yönelik tahminlerinden çok daha geride!<br />
Konunun son derece çetrefilli olduğu her<br />
geçen gün daha da anlaşıldığından, insan<br />
zekâsı ile yapay zekânın eşitleneceği,<br />
robotların en az bizler kadar birey olacağı<br />
güne dair tarih tahminleri hemen her sene<br />
biraz daha ileriye kayıyor.<br />
Şimdilik uzak da olsa tekillik çağdaş<br />
felsefenin önemli bir konusu. Ayrıca en<br />
popüler kıyamet senaryolarından. Aralarında<br />
Stephen Hawking gibi çok ünlü<br />
bilim simalarının da olduğu önemli bir<br />
entelektüel kitle, tekilliğin insanlığın sonu<br />
olabileceğini dile getirmekten çekinmiyor.<br />
Tekillik doğal bir sürecin kaçınılmaz sonucu<br />
değil. Tamamen insan ürünü bir süreç<br />
ve oldukça fazla kaynak gerektiriyor. Bu<br />
nedenle bazıları çalışmaların sınırlandırılması<br />
gerektiğini düşünüyor. Kalanları ise<br />
tehlikenin abartıldığını… Lakin bu konuda<br />
kuşkucu olmak da mümkün: Belki Hawking<br />
gibiler haklılardır, zira nükleer silahlanma<br />
çabası kadar somut olmadığı için,<br />
bir şekilde yapay zekânın fişini elimizde<br />
tutacağımıza inandığımız için, insanlık<br />
olarak problemi henüz azımsıyor ve hiçbir<br />
önlem alma gereği duymuyor olabiliriz.<br />
Oysa insanı aşmış bir yapay zekânın bizi<br />
tepelemek istemeyeceği, insanoğlunun<br />
ipini çekmeyeceği hususunda gerçekten<br />
de bir garanti yok. Bizlerden çok daha<br />
zeki, çok daha hızlı düşünen bir zekâ formunun<br />
neyi niçin yaptığını daha anlamadan<br />
bizler üzerinde tahakküm kuracağını<br />
düşünmemizin önünde bir engel yok. Süper<br />
bir zekâ, mutlak bir iktidara erişmekte<br />
güçlük çekmeyecektir herhalde…<br />
Dolayısıyla bir yapay zekânın (bize<br />
göre) ‘iyi’ olan şeyleri yapıp, (bizim açı-<br />
18 itü vakfı dergisi