© 2012 | amberTXT / BIS ISBN 978-605-88807-7-1
Untitled - Back - Sabancı Üniversitesi
Untitled - Back - Sabancı Üniversitesi
- No tags were found...
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
yaparken, öte yandan da verili diğer<br />
sistemlerle yeni iletişim olasılıkları<br />
üretmenin yetisi olarak da tanımlanır.<br />
Yani medyadan üreyerek kamuya yayılan<br />
fikirler, gerçekte kamunun fikrini<br />
temsil etmezler.<br />
Hollanda ve Türkiyenin politik ilişkilerinin<br />
400. yılının kutlandığı bir çerçevede,<br />
genelde retorik olarak öncellik<br />
tanınan klişe bir coğrafya bağlamı içerisinde<br />
bir sergi yapmak yerine (laleler,<br />
köprüler vs.), amberPlatform olarak<br />
neden “müşterekler zamanı / commons<br />
tense” diye bir konuyu seçtik?<br />
Demirperdenin 1989 yılında düşmesi<br />
ve soğuk savaş yıllarının sonunun<br />
ilanından sonra zaferini hızla ve<br />
tartışmasız ilan eden küresel turbokapitalist<br />
sistemin, “ekonomi” argümanıyla<br />
herşeyi özelleştirme baskısı<br />
altında iyice kaybolan kamusal müştereklerimiz,<br />
katılımcı demokrasinin<br />
krizi, transnasyonal ve milliyetçilik<br />
ikilemleri, 9/11 ve terör argümanlarıyla<br />
bireysel haklarımızın birer birer<br />
yok edilip kontrol altına alınması, din<br />
savaşları, doğal kaynakların hayasızca<br />
tüketimi, ekonomik baloncukların<br />
patlatılmasıyla peydahlanan küresel<br />
krizler, demokratik devletlerin hertürlü<br />
sosyal sorumluluktan vazgeçerek<br />
bir şirketmiş gibi yönetilmesi sonucu<br />
açığa çıkan iflas durumları, bu<br />
çerçevede kökten yok edilen iş hakları<br />
ve toplumda belkemiği oluşturan<br />
sosyal yapıların imhası ve bunların<br />
sonucu olarak da sosyal dengelerin<br />
hiçe sayıldığı ve giderek aradaki<br />
açığın belirginleşerek arttığı sınıflı<br />
bir topluma doğru ilerleyen (sosyal,<br />
politik ve ekonomik) bir erozyon: her<br />
ne kadar kitle iletişim araçlarının<br />
gündelik mönüsünde yeralan ve bize<br />
tekrarlaya tekrarlaya dayattığı afet<br />
imajlarına bakarken gerçekliğe olan<br />
hertürlü duyarlılığımızı yitirmekteysek<br />
de, günümüzü anlatan manzarayı<br />
bu şekilde betimlemenin fazla abartılı<br />
bir tasvir olduğunu söyleyemeyiz.<br />
Commons/Müşterekler meselesi yukarıda<br />
çizdiğimiz manzara çerçevesinde,<br />
sosyal medya ve sosyal örgütlenme bağlamlarında<br />
ökolojik, sosyal ve katılımcı<br />
demokratik politika tartışmalarını<br />
birbirine bağlayan bir organizasyon<br />
biçimi olarak, acil toplumsal soruları<br />
yeniden kurgulayarak sorduğumuz,<br />
varolan ve olası muhtelif krizlere geleceğe<br />
dair yanıtlar aradığımız, pazar<br />
ekonomisinin hegemonyasında gözardında<br />
kalmış konular bağlamında sivil<br />
örgütlenmelerin gerekliliğini, burada<br />
üretilen çözümlerin pratikte hayata<br />
geçirilmesinin önemini ön plana çıkartan,<br />
yaşam için gerekli olan herşeyin<br />
özelleştirildiği bir dünyada başka bir<br />
vizyon yaratabilmek için alternatif bir<br />
platform oluşturmaktadır.<br />
“Digital Commons / Sayısal Müşterekler”<br />
kamuya açık gereçler, bilgi, teori,<br />
sanat ve kültüre herkesin karşılıksız<br />
ulaşabildiği platformlardır. Commons/Müşterekler,<br />
diğerleriyle paylaştıklarımızdır.<br />
Commons/Müşterekler<br />
pazarın ve merkeziyetçi kontrolün<br />
hegemonyasının ötesinde kurduğumuz<br />
yeni anlatım biçimidir, bu anlamıyla<br />
da bir cins dildir.<br />
“Commons Tense / Müşterekler Zamanı”<br />
yerel ve ulusal verilerin ötesinde,<br />
hepimizin sisteme dair ortak sorularını<br />
tartışabilmek, alternatifler üretebilmek<br />
üzere birlikte kullanabileceğimiz<br />
faraziye bir dile gönderme yapar.<br />
Fiziksel ve düşünsel, sistem içi ve sistem<br />
dışı her türlü sınırın ötesinde düşünebilmek<br />
için bir öngörüdür.<br />
42