Bildiri Kitabı - Kitap3
Bildiri Kitabı - Kitap3
Bildiri Kitabı - Kitap3
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
Çan en yaygın anlamıyla; "(...) genellikle metalden, bazen de boynuz, tahta,<br />
cam ya da kilden yapılan, içindeki bir dille ya da dıştan bir çekiç ya da<br />
tokmakla kenar ucuna vurulduğunda çınlayıcı bir ses çıkaran içi boş kap<br />
(...)” [1] olarak tanımlanır. Çanlar; titreşim sayesinde tınlayan katı<br />
maddelerdir.<br />
Derin kökeni, estetiği ve kültürel anlamıyla çan, çok tanıdık bir ikondur.<br />
Çan, kökeni tarih öncesi zamanlara dayanan, her çağda ve her uygarlıkta<br />
rastlanılan bir nesnedir. Pek çok çeşidi bulunan çan, kullanıldığı yere ve<br />
amaca uygun biçimler ve değişik isimler alır. Yapım teknikleri, materyal<br />
özellikleri, model ve ölçülendirmeler gibi pek çok ayrıntı bir araya gelerek<br />
çanın tınlayan bünyesini oluşturur.<br />
Günümüze kadar çanlarla pek çok yerde karşılaşılır. Hayvanların<br />
boyunlarında asılı olanlardan, işaret ve uyarı anlamında kullanılanlara,<br />
gemilerden, saat kulelerine ve dini amaçla ritüellerde kullanılan çanlara<br />
kadar çok geniş ve yaygın bir biçimde görülür. Farklı sesler veren çanlardan<br />
oluşturulmuş çan takımları ile müzik de yapılmaktadır.<br />
Bu kadar yaygın bir biçimde kullanılmasına rağmen çanların kökeni<br />
ilkçağın buğusunda gizlidir. Bilinenler ise çanın kökeninin çok eskilere, çok<br />
Tanrılı dinler zamanlarındaki toplumlara dayandığıdır. Çanların ilk ne<br />
zaman ve nerede ortaya çıktığı hakkında ortak bir fikir birliği<br />
sağlanamamışsa da birçok farklı coğrafyada eş zamanlı olarak kullanıldığı<br />
yapılan arkeolojik kazılar neticesinde görülmüştür.<br />
Tam olarak çanların ilk nerede ortaya çıktığı bilinmese de; tarih boyunca<br />
insanlar sayısız ses çıkaran nesneler üretmişlerdir. Bu formların eş zamanlı<br />
olarak farklı kültürlerde ortaya çıkışı tesadüf değildir. İnsan iletişim<br />
kurmak, törenler ve ayinlerde kullanmak üzere ritimlere ihtiyaç duymuş<br />
zamanla gelişme kaydetmiştir.<br />
Tarihi süreç incelendiğinde görülür ki; insanoğlu çevresinde dikkatini çeken<br />
taş, ahşap, kabuk, kemik, kil vb. ne varsa deneye yanıla hoşuna giden bir ses<br />
titreşimi yakalamıştır. Şüphesiz denebilir ki diğer kullanılan eşyalar<br />
arasında en çok hoşa gidebilecek tını çanaklar, tabaklar – içi çukur<br />
kaplardan elde edilmiştir. Zaman ilerledikçe insanoğlu tekniğini ilerletmiş,<br />
böylece daha etkili tınılar elde edebilmiştir. En sonunda da gelecek<br />
kültürlerde sembolleşen özgün karakteristik bir cisim “çan” elde edilmiştir.<br />
Ses tınısı nasıl elde edilmiş olursa olsun, çan sesleri dokunaklı ve görkemli<br />
etkiler bırakır.<br />
Çanlar hemen her kültürde kullanılagelmiş önemli ritüel, ses ve müzik<br />
objeleridir. Biçim ve malzeme olarak çeşitlilik gösterseler de genel<br />
anlamları itibariyle birbirlerine yakındırlar. Çanlar ait oldukları dönemin<br />
özelliklerini de taşırlar. Teknolojik gelişmeler ve biçimsel akımlar başta<br />
[1]<br />
Ana Britannica (2004: Ana Yayıncılık A.Ş. cilt 6) s:312.<br />
526<br />
BİLDİRİLER PROCEEDINGS<br />
2