Bildiri Kitabı - Kitap3
Bildiri Kitabı - Kitap3
Bildiri Kitabı - Kitap3
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
5<br />
püskürtülmüş hazır alınmış sırlar ve hazırlanmış balçıklarla, çeşitli cinsel organların<br />
taşıyıcısı olarak Oldenburg’un tuvaleti ile aynı zamanda yapılmıştı. Biri cinsel<br />
içerikli olup, eğlenceyi kışkırtırken; diğeri daha mesafeli, derin bir mizah<br />
içermektedir. Her ne kadar farklı nedenlerden olsa da bu iki çalışma 1960’larda<br />
ortaya çıktığında, Arneson ve Oldenburg’un her ikisi de sanat dünyasına ve halka<br />
aynı derecede saldırgan bir tutum içerisindedirler [6].<br />
Arneson’un 1965 yılına ait ‘Tost Makinesi’ adlı çalışmasında parmakları belli<br />
belirsiz yanmış ve makinenin deliklerin birinden çıkmış bir el vardır. Benzer şekilde<br />
1965- 1966 yıllarında sanatçı tuşların yerinde uzun manikürlü ojeli tırnakların yer<br />
aldığı bir daktiloyla kadın görüntüsü oluşturmuştur. Her iki çalışma da izleyicide<br />
sinir bozucu bir kahkaha oluşturmaktadır. Arneson’un işlerindeki mizah, özenle<br />
hazırlanmış espriler içermektedir. Arneson 1960’larda Pop Sanatçılarının soğuk ve<br />
uzak yaklaşımlarına karşın ironik, hicivli olan ekspresyonist stiline sadık kalmayı<br />
sürdürür. 1965’te çalışmalarında pop şişelerine geri dönerek “Cola İle Her Şey Daha<br />
İyi Gidiyor” isimli çalışmasında ticari sloganlarla oynar. Eleştirmen Peter Selz,<br />
Arneson’un sıradan objeleri bir ifadenin parçası olarak benimsenmesini ‘Funk’<br />
olarak tanımlamıştır. Selz Funk’ı saygısız, erotik olması gibi özelliklerinden dolayı<br />
Dadaizm’le ilişkilendirir. Dünyayı değiştirmeyi arzulayan Dadaizm’in aksine, Funk<br />
Sanat’ın amacı dünyanın algısını değiştirmektir. Funk Sanat’a göre tanıdık nesneler<br />
farklı kavramlarla kullanıldığında, dünya yeni baştan anlaşılabilir. Kariyerleri<br />
1960’larda başlayan seramikçiler için Voulkos gibi Arneson’da kil ile çalışmada yeni<br />
bir alan açmıştır. Arneson sıradan objeyi kabul edilebilir bir ana fikir olarak<br />
yaygınlaştırır. 1960’ların ortasında Fred Bauer’in seçtiği konu ise işlevsiz<br />
makinelerdir. Bauer garip, kurgu makineler yapmaktadır. 1967 tarihli “Buhar<br />
Matkabı-Delik Pompası” isimli çalışması hiçbir zaman hareket etmeyecek olmasına<br />
rağmen hareket izlenimi uyandırmaktadır. Bauer’in pompası Funk bir çalışma olarak<br />
başlangıçta izleyiciyi canlı renkleriyle baştan çıkarırken, kullanılan organlar ve belli<br />
belirsiz gizlenmiş cinsel organlar memnuniyet hissini bir anda bir şoka dönüştürür.<br />
1971’de ev içi eşyalara yönelen Arneson ise; seride fincanlar, tabaklar, küçük duvar<br />
resimleri ve kutular yapmıştır ki bunlar ev içi imajlar taşırlar. Arneson çalışmalarında<br />
aile yemeklerinden arta kalan bitmiş servis tabaklarıyla kilden evsel enkazlar<br />
oluşturur. 1971 tarihli “Kirli Bulaşıklar” serisinde, yarı yenmiş donut, bir tabağın<br />
üzerine bırakılmış bıçak ve çatalı konu alır. Yiyecekleri sanatına konu etmesinde son<br />
nokta ise 1971 tarihli “Smorgi Bob, The Chef” adlı çalışmasıdır. Bu çalışmada şef,<br />
masa ve üstündekiler parlak bir beyaz sırla sırlanmışlardır. Rengi yok eden Arneson,<br />
süre gelen resimlerdeki çok renkli yiyeceklere ve televizyon ekranlarındaki,<br />
reklamlardaki, reklam panolarındaki yiyeceklerin çağdaş tasvirlerine karşı gelmiştir<br />
[7]<br />
Şekil 5. Fred Bauer, Buhar Matkabı-Delik Pompası, 1967.<br />
Figure 5. Fred Bauer, Steam Drill- Slomp Pump, 1967<br />
4. ULUSLARARASI ESKİŞEHİR PİŞMİŞ TOPRAK SEMPOZYUMU 479