- Page 1:
Türkçesi: Osman Akınhay
- Page 5 and 6:
Edebiyat Kuramı 17Görme DuyusuJoh
- Page 7 and 8:
3İKİ DÜŞSodom Şehri...........
- Page 9 and 10:
RESİMLER LİSTESİRembrandt van Ri
- Page 11 and 12:
düzenli olarak geniş bir kesime h
- Page 13 and 14:
Görsel anlam ile sözel anlam aras
- Page 15 and 16:
nin ve tarihsel sınırlamaların
- Page 17 and 18:
hatta dedikodularında kendi tarihl
- Page 20 and 21:
BEYAZ KUŞ
- Page 22 and 23:
REMBRANDT'IN OTOPORTRESİGözleri y
- Page 24 and 25:
Gelince üçüncü yaşıma11 Kası
- Page 26 and 27:
yor. İkinci kanat ve kuyruk tüyle
- Page 28 and 29:
olan, olup biten şeylerin kanıtla
- Page 30:
lunup bulunmamasına göre değerle
- Page 34 and 35:
HİKÂYE ANLATICIO bayır aşağı
- Page 36 and 37:
kaç ömür karşısında. Ben hiç
- Page 38 and 39:
söylentilerle) çizilir. Ve bu, s
- Page 40 and 41:
dür. Dolayısıyla, köyün kendin
- Page 42 and 43:
Kelebeklerin kanatlan yolunmuş ve
- Page 44 and 45:
nin birbirlerinden farklı olduğu
- Page 46 and 47:
onu içmekten caydırmaya uğraşma
- Page 48 and 49:
Güneye doğru çoğu ekili olan ov
- Page 50 and 51:
sak, genel bir manzara, bir çerçe
- Page 52 and 53:
nulduğu yere girer. İkinci kapı
- Page 54 and 55:
değil, "Biz bunu şimdi burada yiy
- Page 56 and 57:
DÜRER: BİR SANATÇI PORTRESİDür
- Page 58 and 59:
yaşadığı deneyimi hatırlayış
- Page 60 and 61:
Oğlu ise yirmi üç yaşma geldiğ
- Page 62 and 63:
ki sanatçılardan daha fazla yakla
- Page 64 and 65:
ku, âşıkların ikisine de aynı
- Page 66 and 67:
Tren perona giriyor. Pencerenin iki
- Page 68 and 69:
SAVA NEHRİNİN KENARLARINDABelgrad
- Page 70 and 71:
gölgedeki koyu kırmızı çiçekl
- Page 72 and 73:
yolda yukarı bakması bu yüzden d
- Page 74 and 75:
A sırlardır gecelerituna koyu üs
- Page 76 and 77:
BOĞAZ'DAİstanbul'a dair ilk izlen
- Page 78 and 79:
Merdivenlerden inen Kemalyapayalnı
- Page 80 and 81:
gelmek amacıyla dokuzuncu defa sı
- Page 82 and 83:
üstüne katlanmış, ucuz pamuklu
- Page 84 and 85:
zengin burjuva kadınlarının yüz
- Page 86 and 87:
MANHATTANBir ahlâki fikir, bir soy
- Page 88 and 89:
açıyı belirsiz kılarak gökyüz
- Page 90 and 91:
özgül bir tarihi var (şehir suyu
- Page 92 and 93:
Her umut, göçmenin dikey yükseli
- Page 94 and 95:
KAYITSIZLIK TİYATROSUYakında yazm
- Page 96 and 97:
de bıraktığı için ölmüş dur
- Page 98 and 99:
topluluğunu tercih ederse, içleri
- Page 100:
ömründe hiç görmemiştir. Bu y
- Page 104 and 105:
SODOM ŞEHRİLukas v'an Leyden'in "
- Page 106 and 107:
miş parçasını andırır. İnsan
- Page 108:
Yıllar önce genç bir delikanlıy
- Page 114 and 115:
EŞARPSabahları katlanıryaban çi
- Page 116 and 117:
İki pozda (sağ bacağı haricinde
- Page 118 and 119:
Öyleyse onu bu tabloları yapmaya
- Page 120 and 121:
Goya'nın bizim iki tabloyu bu şek
- Page 122 and 123:
Bonnard manzara resimleri, natürmo
- Page 124 and 125:
karak ölçülmelidir. Dolayısıyl
- Page 126 and 127:
1916-1919 tarihli güzel bir tablod
- Page 128 and 129:
MODİGLİANİ'NİN AŞK ALFABESİFo
- Page 130 and 131:
Ancak bir tabloda başvurulan yönt
- Page 132 and 133:
olduğu daha berrak şekilde ortaya
- Page 134 and 135:
Onun tabloları aşkı işledikleri
- Page 136 and 137:
HALSİN ESRARIHikâyeler anlatılma
- Page 138 and 139:
Hals'in resmini yaptığı çıplak
- Page 140 and 141:
delin yüzünde bir alaycılık oku
- Page 142 and 143:
Rembrandt: BathshebaBoyalardaki kı
- Page 144 and 145:
Bugün, üç yüzyıl sonra ve onla
- Page 146:
öyle seyretmesinin kanıtı, her y
- Page 150 and 151:
MOSKOVA'DA BİR MEZARLIKTAKarlar er
- Page 152 and 153:
Mezarlık kocamandı, ancak toprak
- Page 154 and 155:
Yas tutanlar ve mezarlık ziyaretç
- Page 156 and 157:
varilde delikleri taslatarak yolunu
- Page 158 and 159:
çekip gidenlerin ruhunun kırk gü
- Page 160 and 161:
san bedeni -en azından insanın se
- Page 162 and 163:
Yürüyüşü çok karakteristikti.
- Page 164 and 165:
olunmaktır. İdeal olarak, deneyim
- Page 166 and 167:
önündeki, yiyeceğine dokunmadı
- Page 168 and 169:
FRANÇOIS, GEORGES VE AMÉLIE:ÜÇ
- Page 170 and 171:
parasından tasarruf edilmiş de ol
- Page 172 and 173:
Üçüncü gün onu tabuta taşıma
- Page 174 and 175:
Kız bu tercihi kullanmadı; köyde
- Page 176 and 177:
arlanamaz, ânlık bir karşılaşm
- Page 178 and 179:
kim yapan kamera ile cep saati, ref
- Page 180 and 181:
nehir olarak kabul edilirse, o zama
- Page 182:
Cevaplanmamışlar arasındayakın
- Page 186 and 187:
KÜBİZM ÂNIBu deneme uzun zaman
- Page 188 and 189:
Kübizmin bazı özgün üslûp öz
- Page 190 and 191:
Soru, insanı umutsuzluğa sevk ede
- Page 192 and 193:
Apollinaire'in Cendrars'm doğrudan
- Page 194 and 195:
Kübizm ânında hiçbir yadsıma g
- Page 196 and 197:
yaratıyoruz en muhteşem icatlar
- Page 198 and 199:
dıkları hayat kendi içlerinde ka
- Page 200 and 201:
Birçok yazar, Kübizmin sanat tari
- Page 202 and 203: Michelangelo'dan sonra sanat tarihi
- Page 204 and 205: ir yer ve herhangi bir nesne olmas
- Page 206 and 207: lunun yaptığı gibi) boğmadı. S
- Page 208 and 209: ist uzam süreksizliğinin karşıs
- Page 210 and 211: Böylesi bir içerik ve onun işlev
- Page 212 and 213: limsel ve teknolojik gelişmelerin
- Page 214 and 215: tarihsel, ekonomik ve toplumsal ort
- Page 216 and 217: Yirminci yüzyılın ilk on yılın
- Page 218 and 219: CLAUDE MONET'NİN GÖZLERİCezanne'
- Page 220 and 221: 1er, sabah alacasında belli belirs
- Page 222 and 223: Resimdeki leylak ağacı, daha önc
- Page 224 and 225: Şimdi tekrar Monet'nin gözlerinde
- Page 226 and 227: Neler olup bittiğini bir tek Céza
- Page 228 and 229: tını sürdürdüğü Fransa'da ba
- Page 230 and 231: nan bütün organik teoriler gibi,
- Page 232 and 233: malzemeye yedirildiği için varlı
- Page 234 and 235: in kendi ihtiyaçlarına vurduklar
- Page 236 and 237: tarihsel bakış, ister Marksist is
- Page 238 and 239: Hikâyeler, şiirler, müzik parça
- Page 240 and 241: dallarında gözlenenden daha tam v
- Page 242 and 243: RESMİN YERİGörünebilir olmak, o
- Page 244 and 245: Göçebe halkların görsel sanatla
- Page 246 and 247: inde) kendisinden önceki diğer re
- Page 248 and 249: Birleşme de uzam duygusunu, daha d
- Page 250 and 251: Bulutlar görünebilirliğe kavuşu
- Page 254: YAPILMAMIŞ YOL
- Page 257 and 258: MAYAKOVSKİ: DİLİ VE ÖLÜMÜ[Any
- Page 259 and 260: yasladığında, paranteze alınanl
- Page 261 and 262: (öznel öğeler ile tarihsel unsur
- Page 263 and 264: meyi gerektirir. Sonunda her şey t
- Page 265 and 266: Yıldızlar dolanıyorŞimdi pençe
- Page 267 and 268: sıcak lokmalar." Gençkemancı pen
- Page 269 and 270: esmi, 'çoğunluğun olduğu' yazar
- Page 271 and 272: topu 120 sayfa. Başkan Babamızın
- Page 273 and 274: Bir ân düşünmek bile hayattan a
- Page 275 and 276: sahiplerdir. Bu ne edilgenliği iç
- Page 277 and 278: Yaşadığım yere yakın bir göl
- Page 279 and 280: yola utançtan ya da ne yapacaklar
- Page 281 and 282: ir anneninneşesibilmeye bağltoğu
- Page 283 and 284: geçtikçe aklın yoluna girecekler
- Page 285 and 286: Ben de senin kadar katlanıyorumkar
- Page 287 and 288: PERDE VE THE SPIKEThe Spike Amerika
- Page 289 and 290: kararlı olan Hockney, nihayetinde
- Page 291 and 292: "Ben muhabir olacağım," dedi Hock
- Page 293 and 294: mızı ışığın hepsi birden yan
- Page 295 and 296: Hatta paranoyaya yol açabilir: Bir
- Page 297 and 298: SİCİLYA'DAKİ HAYATLARDanilo Dolc
- Page 299 and 300: insani, toplumsal, ahlâki, metafiz
- Page 301 and 302: deneyimin altına bir çizgi çizem
- Page 303 and 304:
ir baskı altında tuttuğunu gözl
- Page 305 and 306:
LEOPARDİ“Neydi zamanın acıtan
- Page 307 and 308:
lanan Zibaldone adlı bir tür fels
- Page 309 and 310:
İnsan öyle bir yapıya sahipti ki
- Page 311 and 312:
duğunda bile insanın gözünü bi
- Page 313 and 314:
DÜNYANIN ÜRETİLMESİAmsterdam'a
- Page 315 and 316:
arasında bir bağ var mı? Bu soru
- Page 317 and 318:
egoistçe olan klişeleri) yıkma f
- Page 319 and 320:
kuruyordu. Kendisini anormal biri s
- Page 321 and 322:
cümleyiAnne bırak yazayımserpile
- Page 324 and 325:
HİROŞİMA6 Ağustos 1945'te yaşa
- Page 326 and 327:
Yetmiş altı yaşındaki Sawami Ka
- Page 328 and 329:
evine dönmekten başka bir isteği
- Page 330 and 331:
ya'ya iki atom bombası atılması
- Page 332 and 333:
Öfke duygusunun bu şekilde, bir y
- Page 334 and 335:
BÜTÜN RENKLERİN İÇİNDENYeşil
- Page 336 and 337:
KAYNAKLAR VE TEŞEKKÜRLER"Rembrand
- Page 339:
Görme Duyusu, John Berger ın beş