Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
İKİNCİ GÜN<br />
I. OTURUM<br />
/<br />
33<br />
sonuna kadar, hatta şu an da devamlı takip etmekte ve vermektedir. Yalnız diğer ulusal kanallar,<br />
ulusal televizyonlar Kırım’daki olayları normalmiş gibi görüyorlar. Bunun çözümü nedir? Bence daha<br />
fazla kamuoyu baskısı, insanları biraz daha bilinçlendirmek gerekiyor. Sivil toplum kuruluşlarına daha<br />
fazla görev düşüyor, insanların duyarlı olmaları, medyayı, basını biraz daha yönlendirmeleri gerekiyor.<br />
Çünkü halk buna ilgisizse medya da ilgisiz kalıyor. Halkı biraz daha bilinçlendirmek gerekiyor.<br />
Türkiye’de, Kırım Tatar kökenli nüfusun 5 milyon civarında olduğu tahmininde bulunuyoruz. Ama<br />
maalesef onlar ne kadar duyarlı? Türkiye’deki insanların çoğu Kırım’ın haritadaki yerini dahi gösteremeyecektir.<br />
Konuştuğumuz zaman, Kırım’ı, Orta Asya’da ya da Çin sınırına yakın bir yerlerde tahmin<br />
ediyorlar. Yani medyayı oluşturan da zaten insanlardır, kamuoyudur.<br />
Buradaki Forum katılımcılarına düşen görev herkesin kendi medyasında Kırım’ı biraz daha ön plana,<br />
gündeme çıkartması olacaktır. Tabii ki ateş düştüğü yeri yakar. Elbetti ki Azerbaycan’daki, Karabağ’daki<br />
soruna biz ne kadar üzülüyoruz? Onlar kadar belki takip edemeyiz. Belki hepimizin kabahati<br />
olabilir ama Türk dünyası medyasının gelişebilmesi için ortak bir yapı oluşturulması gerekiyor. Tüm<br />
haberlerin buluşabileceği bir havuz olması ve tüm medya bundan faydalanması gerekiyor. Bu artık<br />
Rusça, Türkçe, İngilizce mi olur önemli olan haber alma özgürlüğü. Nasıl haber alacaksak o şekilde<br />
bir havuz oluşturulmalı.<br />
Elcin MİRZABAYLI<br />
Halk Cephesi Gazetesi (Azerbaycan)<br />
Teşekkür ederim. İsmet Yüksel Bey’in konusuyla ilgili bir şeyler<br />
söyleyeceğim. Ukrayna’nın toprak bütünlüğüne garantör olan<br />
devlet yalnızca Rusya değil, öyle olduğunu söylediniz, İngiltere<br />
ve Amerika Birleşik Devletleri de var. Ve Kırım’ın işgali konusunda<br />
eğer Rusya işgalciyse Büyük Britanya yani İngiltere ve<br />
Amerika da korkak ve sonuna kadar Ukrayna’nın toprak bütünlüğünü<br />
koruyamayacak devletlerdir. Bir konuyu doğru değerlendirmek önemlidir. Bugün ortaya çıkan<br />
durum, problemin kökünde daha önce yaşanan olaylar vardır. Karabağ’ın işgaline dayanır. Kırım’ın<br />
işgali Karabağ’ın işgalinden başlıyor. Kırım’ın işgali, ABD’nin BM Güvenlik Konseyi kararı olmadan<br />
Irak’a müdahalesiyle başlar. Sorunun kökeninde bunlar vardır. Bugünün dünyasında, adaletten, hukuktan<br />
çok zor kullanma hâkimdir. Azerbaycan, Kırım’ın işgal edildiğini resmen kabul etmiştir. Hepimiz<br />
Ukrayna’nın toprak bütünlüğünü tanıyoruz. Ama Batı’nın, AB’nin yaklaşımı nasıl? Kırım’ın işgali<br />
üzerine Rusya’ya ekonomik ve diplomatik baskı uygulanmaktadır. Azerbaycan toprakları yirmi yılı<br />
aşkın işgal altındadır. Bugüne kadar BM’nin kararlarına karşın Ermenistan’a hiçbir baskı uygulanmadı,<br />
hiçbir konuda. Kırım’da görülenler, Ukrayna’da yaşananlar bugüne kadar izlenen siyasetin bir<br />
sonucudur, sebebi değil. Neden, hukukun ayaklar altına alınmasıdır. Teşekkürler.<br />
Yrd. Doç. Dr. Ersan SARIKAHYA<br />
Trakya Üniversitesi (Türkiye)<br />
İlk olarak söz verdiğiniz için sizlere teşekkür ediyorum. Dördüncüsü<br />
düzenlenen medya Forumunda bizim de topluluk olarak<br />
bayrağımız, devletimiz olmadığı için söz hakkı almak istedim.<br />
Bugün Kerküklü biri olarak buradan seslenmek istiyorum, Irak’ta<br />
üç milyonu aşkın Türkmen yaşıyor. Bugüne kadar hep lanse<br />
edildiği gibi öğleden sonraki oturumda da Şii-Sünni mezhepsel<br />
çatışması içinde Irak medyası örneği konuşulacak. Şunu vurgulamak istiyorum; buraya gelmeden<br />
önce cep telefonuma iki fotoğraf geldi, herkesle paylaşmak isterim. Telafer’deki Türkmen kızlarımızın<br />
pikap arkasına bindirilerek 200 dolardan satışa çıkarıldığını paylaşmak istiyorum, duygulanarak<br />
anlatıyorum. Bu sorun sadece anavatan veya yavru vatan Kıbrıs’ın sorunu değildir. Ben Şedid, IŞİD<br />
demiyorum, Şediddir çünkü. Mensubu değilim ancak onların da inançlı olduğuna inanmıyorum. Kim<br />
“la ilahe illallah” kelimesini zikrediyorsa mezhebi ne olursa olsun Müslüman’dır. Bunun kellesini ya<br />
da namusunu satmaya kimsenin hakkı yoktur. Bugün sadece Türk medyasını suçlamıyorum, burada<br />
bulunan arkadaşlarımın birçoğu ile dördüncü kez bir araya geliyoruz. Her geldiğimde de kendi