You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
İKİNCİ GÜN<br />
II. OTURUM<br />
/<br />
41<br />
İzinizle konuşmama başlamak istiyorum. Etnik, mezhepsel ve toplumsal çatışmaların olduğu bir ortamda<br />
zor zamanlar geçiriyoruz. Maalesef şu anda Formumuzun gerçekleştiği bu güzel Ada da<br />
geçmişte zor zamanlara tanıklık etmişti. Son yıllarda benim ana vatanım Kırgızistan’da zor zamanlar<br />
yaşadı.<br />
Tarih, bize ülkelerin barış ortamlarını muhafaza etmeleri için refahın temel şart olduğunu öğretti. Her<br />
zaman olduğu gibi bugün de aynı şeyler geçerli. Ne değişti? Modern çağ, insanlığa önceki çağda<br />
yaşayan kişilerin bilmediği yeni iletişim teknolojileri sunmuştur. Kitle iletişim araçları ülkeleri istikrarsızlaştırmada<br />
güçlü bir silah olabilir. Bununla beraber istikrarsızlaştırmanın gerek iç gerekse dış güçler<br />
tarafından tetiklenmesi, hem toplumda istikrarın sağlanması için önemli bir araç olmasını, hem de<br />
birikmiş çelişkilerin barışçıl ve anayasal bir yoldan çözülmesini sağlar.<br />
Son on yılda medya ve gazetecilerin rolü artmaya devam ediyor. Onlar kamuoyunu etkileme vazifesi<br />
taşıdıkları için söz ve durumlara ilişkin yorumları bakımından özellikle sorumlu olmalıdırlar.<br />
Kırgızistan, açık ya da kapalı hiçbir şekilde sansürün uygulanmamasından dolayı haklı olarak gurur<br />
duymaktadır. Medya mevzuatımız oldukça liberal. Örneğin, Anayasa’da iftiraya ilişkin cezai sorumluluğun<br />
bulunmadığı yazıyor. Yetkililer, bu hukuk kuralının uygulanmaya konulmasının nedenini, siyasi<br />
yönetimin baskıları sonucu gazetecileri zor durumda bırakacak cezai kovuşturma olasılığının ortadan<br />
kaldırması amacıyla alındığını açıklıyor. Tabii ki, Kırgızistan Cumhuriyeti’nde de toplumsal çıkarları<br />
korumak için belirli sınırlamalar getirilmiştir. Etnik çatışmalara, terör eylemlerine ve anayasal düzeni<br />
zorla devirmeye yönelik çağrılar, ceza kovuşturmasını öngörmüştür.<br />
Bununla birlikte, baskıcı önlemler istenen sonuçları getirmemiştir. Bu tür yayınları takip etmek oldukça<br />
güç, Kırgızistan’da 1500 kayıtlı medya kuruluşu bulunmaktadır. Bazıları okurlarının artması<br />
amacıyla ayrıca reklam gelirleri sonucunda zaman zaman asparagas haber yayımlanmaktadır. Bu tür<br />
bilgiler; siyasi, sosyal ve etnik açıdan devlet istikrarına ciddi zarar verebilmektedir.<br />
Bugün için en önemli ve bizi tedirgin eden konular; sınırlarımızda meydana gelen çatışmalardır. Maalesef,<br />
komşu ülkelerimiz ile 700 km’den daha uzun sınırımız mevcut. Ne yazık ki, şimdiye kadar<br />
sınırlar tam olarak belirlenmemiş, bazı yerlerde mahalle ya da apartman bahçesinden geçmektedir.<br />
Komşu ülke insanları arasında sınır çatışmaları meydana gelmekte ve bazı durumlarda iki taraf da<br />
kısmen haklı olabilmektedir.<br />
Şu anda bakanlığımız kitle iletişim araçlarını kullanarak bu sürecin doğru şekilde yönlendirilmesine<br />
katkıda bulunmak için çalışma başlatmıştır. Özellikle, Tacikistan ve Kırgızistan Kültür ve Enformasyon<br />
Bakanlıkları arasında medya mensuplarının katılacağı bir forum düzenlenmesi için isteğimizi bildirdik.<br />
Çatışmalar ve sınırlarla ilgili tartışmaların en çok meydana geldiği köylerde, Kırgız ve Tacik gazeteci<br />
grupları arasında temas kurmayı düşündük. Bununla beraber gazeteciler, yerli halk, sınır hizmetleri ve<br />
yerel yönetimlerin gazetecilerinin çalışmalarını nasıl değerlendirdikleri araştırmasını planladık. Bizim<br />
taraf konuyla ilgili hazırlıklarını yaptı, uluslararası örgütlerle temas kurduk ve Tacikistan yetkililerinden<br />
resmî cevap bekliyoruz.<br />
Medyaya mesleki etik şartlarına uyma çağrısı yapıyoruz. Fakat devlet medyaya zorla bir şey yaptıramaz<br />
ve yasalara göre yayın politikalarına müdahale edemez. Bunu doğru buluyorum. Bu durumda,<br />
medyanın bu sorunlarını sadece kurumsal yolla çözmesi gerekmektedir. Kırgızistan’da gazeteciler<br />
için etik kurallar imzalandı, ne yazık ki bugün tam olarak hayata geçirilmemiştir.<br />
Sonuç olarak, biz gazetecilerin kendi kurallarını geliştirmeye hazır oldukları bir ortama ulaşmış bulunuyoruz.<br />
Çünkü gazeteciliğin ifade özgürlüğü sorumluluğunu almaması, bugün gazeteciliğin kendi<br />
kendini yitirdiği anlamına gelmiştir. Bakanlığımız devlet adına yetkilendirilmiş olup, enformasyon<br />
sektöründe bazı yeni kuralların herkes tarafından geliştirebileceği çalışma ortamlarının oluşturulması<br />
görevini üstlenmesi gerekmektedir. Bir kez daha söylemek istiyorum; bizler gazetecilik etiğine ilişkin<br />
konularda baskıcı tedbirler değil, diyaloğun sürdürülmesi görevini hedefledik.<br />
Kırgızistan’da artık gazetecilik alanında çatışma ve anlaşmazlık gibi durumların çözümü ile ilgilenen<br />
bir kamu kültürü var. Yakın gelecekteki amacımız çözüm bulunamayan sorunların yeniden gözden<br />
geçirilmesi, neler yapılabileceği konusunda aktif rol üstlenmektir. Çabamız sadece sorun ve çatışma