06.06.2016 Views

MEDYA FORUMU

E0X7GvGO

E0X7GvGO

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

64 / İKİNCİ GÜN III. OTURUM<br />

raklarda yaşayan Türk halkının zenginleri, hususen petrol zenginleri yani TAGİZADE’ler, İSMAİLOF’lar<br />

ve diğerleri olmasaydı da bu hareket hâkim kalabilirdi. Başka diğerlerinin katkısı olmasa da ama hiç<br />

şüphesiz ki ateşi, ateşini ateşleyen insan İsmail Bey GASPIRALI’ydı.<br />

Biraz daha hatırlayalım, İsmail Bey GASPIRALI’nın özelliklerini. GASPIRALI’yı bilmeyen insanlar sadece<br />

soy olarak bilen insanlar yabancılar değil; söz konusu olan Türk halklarından bilenler dahi<br />

Pan-Türkist, Pan-İslamist, Turancı, Turan İmparatorluğunu kurmak isteyen bir insan gibi son derece<br />

basmakalıp, aslı hakikatten uzak fikirlerle tarif ederler onu. Hele hele 20., 21. asrın fanatik, mutaassıp<br />

milliyetçileriyle özdeşleştirip bir halkı birleştirip bir halkın mensuplarını bir imparatorluk hâlinde<br />

birleştirip başka halkları –her kimse düşman onlar- tepelemeyi hedefleyen işte sıradan milliyetçilerden<br />

biri olarak görürler. Bu İsmail Bey GASPIRALI’yı zerre kadar anlamamak manasına gelir. İsmail<br />

GASPIRALI’ya en uzak kelime dersek bu herhâlde taassup olur, fanatizm olur. İsmail Bey GASPIRALI<br />

ne dini, ne medeni ne de başka bir manada hiçbir zaman mutaassıp, fanatik ya da inatlaşmacı bir<br />

adam olmadı. Son derece kararlı, ne yaptığını son derece iyi bilen bir adam hakikaten. Fakat onun<br />

bütün bu hareketleri her şeyden önce pragmatik ve rasyonel bir temele dayanıyordu.<br />

Adam şunu görüyor, önce Kırım tarihini bilmemiz lâzım anlayabilmemiz için. 19. asrın ikinci yarısının<br />

Kırım’ı. Kırım 1783’te Rusya tarafından basılıp alınmış, işgal edilmiş. Kırım Tatarlarına Kırım’ı<br />

boşaltmak için her şey yapılmış. Ve Kırım adeta dibine delikler açılmış su dolu bir torba gibi aşağıya,<br />

Türkiye’ye akmaya başlamış. Kırım Tatarları artık bugün mü yok olur yarın mı yok olur, son kalıntısı<br />

kalmış halk diye görülmeye başlanmış. O Kırım Tatarları ki Rusya’yı zamanında 200 sene idare etmiş<br />

Altınorda İmparatorluğu sıfatı altında. Ve işte bu Kırım’da İsmail Bey GASPIRALI ortaya çıkıyor. Tahsil,<br />

adı kalmış Orta Çağ diyecekseniz, Orta Çağın gerisine gitmiş bir tahsil. Sosyal olarak, ekonomik ve<br />

psikolojik olarak çökmüş bir toplum. Burada baktığınız zaman Kırım Tatarlarının, Rusya’ya karşı şansı<br />

nedir? Şansı ne olabilir var olabilmek için? Muazzam Rusya, şimdi nasıl insanların, pek çok insanın<br />

gözü büyüleniyor ya, muazzam Rusya. Hiç kimsenin gücü yetmez, her şeyi yapabilir. Ne yapsa yeridir<br />

dediğiniz Rusya var ya o zaman da birçok akılsız adam böyle görüyordu. Kırım Tatarının ne sözü<br />

olabilir ki böyle bir Rusya’da?<br />

Ya da tersten bakalım, Kafkasya. Yüz sene direnmiş Kafkasya ama kâğıt üstünde o bile diz<br />

çöktürülmüş gözüküyor. Koskoca Rusya karşısında gücü ne? Koskoca Şamil’i bile Petersburgh’da<br />

gezdirmişler, “İşte bak senin savaştığın ülke budur. Sen kimsin ki buna karşı savaşabilirsin? Ne<br />

yapabilirsin ki?” fikrini uyandırmaya çalışmışlar. Türkistan’ı tam da o sıralarda, 1860’lı, 70’li, 80’li<br />

yıllarda, Türkistan’ın üzerinden Rusya geçmiş, istediğimi alırım demiş. Aynı bugünkü gibi, “Rusya’dır<br />

ne yapsa yeridir!” Hatta birileri o zaman aynı şimdikini hatırlatır şekilde Rusya’nın medeniyetlendirici<br />

misyonudur, “Svilizatsonnaya Missiya” (цивилизационная миссия) demişler. “Pravitelskaya Missiya”<br />

(Правительская миссия) yani aydınlatıcı misyondan söz etmişler. Hiç kimse bir şey yapamaz denmiş.<br />

Şöyle bir baktığınızda Kırım Tatarı mı, Kazan Tatarı mı, Kafkas Tatarı mı, o zaman Kafkas Tatarı<br />

denilirdi bugünkü Azerbaycan Türklerine, Kafkasyalı diğerleri mi? Türkistan’daki o geri kalmış denen<br />

halklardan biri mi? Rusya’ya baktığımız zaman da küçücük zavallı birer parçalar gibi görmüşler.<br />

Hakikaten de öyle tek tek baktığınızda.<br />

Ama İsmail Bey GASPIRALI’nın fark ettiği şey şuydu: Tek başına, muazzam ucube bir dev karşısında<br />

bu kadar güçsüz olan bu toplumlar bir şekilde birlikte hareket ettiklerinde çok daha farklı bir konuma<br />

gelebiliyorlardı. İlki bu toplumların içinde bulundukları muazzam derecedeki geri kalmış ve yenilmişlik<br />

fenomenlerinin altındaki sebepler de aslında son derece benzerdi. GASPIRALI’nın kendi vatanında,<br />

Kırım’da gördüğü problemler üç aşağı beş yukarı Saha’da, Samara’da, Perm’de, Ufa’da, Taşkent’te<br />

yahut diğer yerlerde daha farklı değildi üç aşağı beş yukarı. O zaman şunu düşündü: Ortak ve aynı<br />

kökenden gelen dertlere ve problemlere etnik ve dinî ortaklığa sahip olan bu insanlar ortak olarak<br />

çareler bulabilir, ortak olarak mücadele edebilir. Yavuz Hocamın burada gösterdiği deminki “Ruskaya<br />

Müsülmanska” (Русское мусульманство) kitabı, -daha doğrusu ilk olarak makale şeklinde çıktı- yani<br />

Rus İslamı kitapçığı, risalesi çok ilginç bir argümanı getirir 1881 senesinde. Sanırım ilk sayfasındaydı<br />

yine Yavuz Hocam şöyle bir lafla başlar GASPIRALI, der ki, “Rusya, dünyanın en büyük İslam ülkelerinden<br />

biridir.”<br />

Şimdi bu ilk etapta pek çok adam tarafından yadırganmıştır. Adam doğru söylüyor. Hakikaten de<br />

öyle. Sene 1880’lerin Rusya’sı dünyada en çok Müslüman’ı barındıran ülkelerden biriydi. Bu kimse-

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!