Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
İKİNCİ GÜN<br />
II. OTURUM<br />
/<br />
49<br />
Sayın Aynura Hanım da konuşmasında, KKTC’nin 31’inci yılı dolayısıyla Kıbrıs Türklerini tebrik etti.<br />
Medyanın üzerine düşen sorumluluğun ne kadar önemli olduğunu anlattı, dünyanın herhangi bir<br />
bölgesinde kolaylıkla medyanın kaos çıkarabileceğini vurguladı. Ayrıca, Kırgızistan’da 1500 medya<br />
birliğinin bulunduğundan bahsederek faaliyetler, medyanın liberal yapısı ve mevcut sorunlar üzerinde<br />
durdu. Sovyet dönemi kaynaklı Türk devletlerinin Rusya ile mevcut sınırları hâlen çözüme kavuşmamıştır,<br />
Ukrayna’da da öyle. Rusya-Ukrayna problemi sınırların belirlenmemiş olmasındandır. Çoğu<br />
zaman sınırların belirsizliği problem yaratabiliyor. Azerbaycan, Gürcistan ve Rusya ile bu problemi<br />
halletti. Ancak Orta Asya ülkelerinde devam etmektedir. Bu anlamda bazen sınır bölgelerinde çatışma<br />
ve problemler yaşanmaktadır. Bunların çözümünde medyanın rolünü anlattınız. Bu anlamda<br />
medya barışçı tutum sergilemektedir. Medyadan, Kırgızistan’da yapılan işlerden ve sosyal faaliyetlerden<br />
bahsettiniz. Medyanın şeffaf olması gerekliliğine vurgu yaparak yakın gelecekte düzenlenecek<br />
parlamento seçimlerinde medyanın bu tutumunun nasıl katkı sağlayacağını aktardınız. Karşılıklı iş<br />
birliğinin önemine dikkat çekerek, ülkeler arasında enformasyon paylaşımının önemini hatırlattınız.<br />
Ersan Bey, Sünni-Şii gruplarının böylesi bir ortamda birbirime kaşı olmasının gereksizliğini harita<br />
üzerinden göstererek ifade etti. Yaşananların siyasi birer malzemeye dönüştürülme çabalarından<br />
kaynaklandığını, çeşitli grupların çıkarlarını önceleyerek mezhep hassasiyetlerinin kullanıldığını söyledi.<br />
Ve ne yazık ki bunlar olurken hükümetin herhangi bir müdahalesinin olmadığını, bunun da ülke<br />
içerisinde, bölgelerde çatışmaya sebebiyet verdiğini aktardı. Rakamlarla şehirlerdeki kayıpları vererek<br />
Arap baharının aslında yalan bir tanımlama olduğunu, yaşanan sürecin dünya medyasıyla birlikte<br />
Türk dünyası medyasında da yeterince yer bulamadığını, haftada en az bir haberin verilmesiyle insanların<br />
yaşadıkları hakkında bilgi alınabileceğini sözlerine ekledi.<br />
Aidos Bey, Kazakistan Halkları Konfederasyonu ve rolünü anlattı. İlginçtir, Kazakistan’da 135’ten<br />
fazla etnik grup var. Kazakistan Halkları Birliği kararları çerçevesinde çeşitli etnik grupların yaşadığı<br />
bölgelerde Dostluk Evleri’nin kurulacağını, bunların o bölgedeki etnik grupların kültürel değerlerinin<br />
gelişmesine katkı sağlayacağını söyledi. Ülke içerisinde 30 farklı dilde gazete çıkarıldığını, radyo ve<br />
haber kuruluşlarının bulunduğunu, medyanın geliştirilmesi konusunda çalışmaların yoğun şekilde<br />
sürdürüldüğünü, bilgi alışverişi ve haberleşmenin önemini vurguladı. Özellikle Türk dünyası için sembol<br />
kişilikler ve tarihler adına düzenlenecek ödüllerin halkların birbirine yakınlaşmasına vesile olacağını<br />
aktardı. Bildiğim kadarıyla GASPIRALI ile ilgili böyle bir ödül düzenlenmesi gündeme gelmişti.<br />
Bunu da hatırlatmak isterim.<br />
SORU - CEVAP BÖLÜMÜ<br />
İbrahim İBRAHİMOV<br />
Zagatala Gazetesi (Azerbaycan)<br />
Öncelikle emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Doğrusunu<br />
söylemek gerekirse ilk defa böyle bir toplantıya katılıyorum ve<br />
burada olmaktan çok mutluyum. Bugün Türk dünyası ve toplumunu<br />
temsil eden medya mensupları bir araya gelerek 21’inci<br />
yüzyılda medyanın yaşadığı problemleri müzakere ediyorlar.<br />
Anlatılanlardan ve müzakerelerden anladık ki işimiz zor. Uzun yıllar bu böyle. Ama bugün halklar<br />
mukadderatını kendileri belirliyor, egemenliklerini konuşuyor. Türkiye Cumhuriyetiyle birlikte müstakilliğini<br />
konuşan cumhuriyetlerimiz var ve eminim ki iş birliği hâlinde medyamız daha büyük başarı elde<br />
edecektir. Burada pek çok konunun müzakere edildiğini söyleyebilirim. Yaşadığım bölgede yirminin<br />
üzerinde farklı etniğe sahip topluluk var. Genellikle Azerbaycan dünyada en hoşgörülü ülkelerden<br />
biri olarak tanınıyor. Ülkemizde çok kültürlülük ve medeniyetler arası ilişkiler, diyalog çok yüksek.<br />
Bakü’de düzenlenen forumlara Türk dili konuşan ülkelerin temsilcileri iştirak etti. Kısacası ülkemizde<br />
birlik, beraberlik ve barış içinde yaşamak tüm halkın içsel özelliği, duygusudur.<br />
Ne yazık ki Karabağ gibi köklü bir problemle, işgalle yüz yüzeyiz. Bu halkımızın en büyük sıkıntısı, yarası,<br />
problemidir. Yani bütün meselelerde başta Sayın Cumhurbaşkanımız İlhan ALİYEV olmak üzere<br />
bütün vatandaşlarımız bunun barış yoluyla halledilmesini arzuluyor. Maalesef, Ermenistan bugüne