You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
İKİNCİ GÜN<br />
III. OTURUM<br />
/<br />
57<br />
okulunda eğitimini yapıyor, oradaki Pan-Slavistlerin fikir hareketlerinin, onların bir Türk ve Müslüman<br />
düşmanlığı üzerine kurulduğunu da görünce herhalde Türklük ve Müslümanlık hakkındaki genç bir<br />
delikanlı olarak, 16-17 yaşlarında, ilk algılarını oluşturuyor. Ondaki millî şuur bu tepkiyle oluşmaya<br />
başlıyor. Sonra Fransa’ya gidiyor, orada kalıyor, dönüşte Türkiye’ye geliyor, bir yıl kadar kalıyor ama<br />
Türk ordusuna girme niyeti var giremiyor. Girit’teki Müslüman Türklere, Rumların yaptıkları eziyet için<br />
onların yanına gidip yardımcı olmak istiyor. Bunlar tahakkuk ediyor. Kırım’a döndükten sonra da sosyal<br />
hayatta, belediye reisi muavinliğinde, belediye reisliğinde ve orada daha sonra işe başlıyor. Asıl<br />
yapmak istediği şey bir matbaa kurup neşriyata başlamak.<br />
Şimdi İsmail Beyi hangi saikler bir matbaa kurmaya, bir gazete çıkarmaya itti? Daha çok kitaplar tabii.<br />
Onu biraz daha geniş açmak lâzımdır. 19. yüzyılın sonları Avrupa’da İtalyan milliyetçiliğinin ortaya<br />
çıkmasıyla birlikte İtalyan Birliği sağlanmış ve artık bir devlet çatısı altında toplanmışlar. Kültürleri var,<br />
bir yazı dilleri var. Alman milliyetçiliği ortaya çıkarak, Almanya’da Germen milliyetçiliği Alman dilini ki<br />
ayrı ayrı coğrafyaya dokundukları için günümüzde de öyle Alman bölgelerinin bazıları konuşma dilini<br />
anlamakta zorluk çekiyor. Almanlar bu milliyetçi hareket neticesinde tek bir dile hot-doc dediğimiz<br />
yüksek Almancaya ve tek bir edebiyata sahip olmuş. Ve Almanlaşma süreci bitmiş.<br />
Bu yüzyılın ilk çeyreğinden itibaren Pan-Slavizm ortaya çıkıyor, Slav kavimleri birleşmek istiyorlar.<br />
Rusya bunlara siyasi ve dinî açıdan önderlik etmek niyetindedir. Rusya’da Pan-Slavizm çok güçlü bir<br />
cereyan hâline geliyor. Fakat bugün bakıyoruz Slav dünyasında milletleşme süreci arzu edilen gibi<br />
gitmemiştir. Eğer Pan-Slavistlerin arzu ettiği gibi gitseydi Bulgarlar, Sırplar ve diğer Ukraynalılar, hatta<br />
Çekler, Slovaklar bir Slav birliği oluşturacaktı ama olmadı. Bunun en önemli sebeplerinden biri de<br />
Almanların bilinçli şekilde bu bütünleşmeyi engellemiş olmasıdır. Çeşitli sebepleri var bunun, bunlara<br />
girmek istemiyorum.<br />
Şimdi bunlar İsmail Bey GASPIRALI’nın Avrupa’dayken de gözlemlediği ve bu meselelere dikkatle<br />
yöneldiği zaman sürekli okumalarla kendini geliştirdiği bir dönemden sonra onun kafasında Türk<br />
halklarının da milletleşme sürecine, eninde sonunda Batı’dan gelen tesirler sebebiyle gireceği kanaati<br />
var. Ve dolayısıyla bu kanaati kendisi bilinçli olarak başlatmak istiyor. Osmanlı Türklerinin o gün<br />
içerisinde bulundukları durum Türkleşme sürecini resmen sürdürmeye müsait değil. Halife’nin ülkesi,<br />
İslamiyet çok önemli, ön planda ve dolayısıyla da Türkiye’de Pan-İslamizm demeyelim ama İslamcılık,<br />
devlet siyasetinde çok önemli bir etken. Türklükten veya Türklüğün açığa çıkmasından birçok<br />
Osmanlı aydını da rahatsız, bunu bilerek yapmak istemiyorlar. İslam topluluklarını bir arada tutmak<br />
istiyorlar. Dolayısıyla Rusya’da, Rus yönetimi altında yaşayan Türkler arasında böyle bir durum yok.<br />
Müslümanlık dini onların büyük bir kısmını birleştiren önemli bir unsurdur. Soy birliği var, evet, Türk<br />
halkı onlar.<br />
O sırada Ruslar ve Avrupa’nın Türkoloji çalışmaları ilerlemiştir. Göktürk Kitabeleri çözülmüş, Türklerin<br />
Orta Asya’da İslam’dan evvel de büyük bir medeniyet sahibi oldukları hakikati ortaya çıkmıştır. İşte<br />
bunların hepsini İsmail Bey geçmişteki Türk yazı dillerinin fonksiyonunu biliyor. Mesela Çağatayca,<br />
ondan evvel Hakaniye Türkçesi Türk dünyasının ortak yazı dili. Ama ondan sonra parçalanma<br />
başlamıştır. Selçuklularla beraber Oğuzların Batı’ya kayması, Kıpçak yazı dilinin Altınorda’nın erken<br />
yıkılması sebebiyle tam teşekkül edememesi, bunun aksine Oğuzcanın yazı dili olarak Azerce Türkçesi<br />
olarak iki dalda gelişmesi, arkasından Karlukçadan Çağatay Türkçesinin ortaya çıkması Ali Şir<br />
NEVAİ ile yükselmesi ve Kırım Hanlığı’na kadar Çağataycanın etkisi, yürümesi. Bunları, Türk dilinin<br />
bu sürecini çok iyi biliyor.<br />
Tarihi de çok iyi biliyor, GASPIRALI bilinçli olarak Türk oluşumunu, Türk milletinin oluşumunu başlatmak<br />
istiyor. Ve bunu yapmak için o gün çok önemli olan kitap ve gazete lâzımdır. Tabii gazetenin<br />
Avrupa milletlerinin de milletleşme süreci içerisinde ne kadar önemli bir yere sahip olduğunu, yine<br />
milletlerin ortak bir ruha sahip olmasında gazetenin ne kadar birleştirici, toplum üzerinde etkileyici<br />
rolü olduğunun da çok iyi farkında. Dolayısıyla önce matbaa kuruyor, arkasından süreli yayın çıkarmak<br />
için faaliyetlere geçmek istiyor. GASPIRALI matbaa kurmada da epeyce sıkıntı çekiyor. Bunların<br />
ayrıntılarına girmeme lüzum yok. Bahçesaray gibi küçük bir yerde o zaman nüfusu 20-25.000 civarında<br />
küçük bir kasabada öyle bir gazete çıkarıyor ki Doğu Türkistan’da, Çin’de okunuyor, Batı’da<br />
Bulgaristan Türkleri okuyorlar, İran Türklerine kadar gidiyor, Türkiye takip ediyor. Yani bugün dahi<br />
hiçbir Türk gazetesi bu kadar geniş bir Türk muhitinde okunma şansına sahip olamadı. Üstelik bu 30